BUNUDA MI YACAKTIN, BAY KEMAL!!! - Ahmet Arıtürk

BUNUDA MI YACAKTIN, BAY KEMAL!!!


Meğer doğalgaza, elektriğe, akaryakıta ve diğer tüm emtialara yapılan zamların baş sorumlusu CHP Genel Başkanı BAY KEMAL İMİŞ de haberimiz yokmuş. İyi ki bu memlekette tarfsız, namuslu, şerefli medya organları var da ancak böyle haberimiz oluyor!!! Yoksa, muhalefetin kopardığı vaveylaya kanarak, neredeyse bu kazık misali zamların aziz hükümetimiz tarafından yapıldığına inanacaktık. İyi ki, öylesine şerefi, namuslu, kalemini satmayan bir medyamız var da, bu sayede gerçekleri öğreniyoruz!!!

Yapılan bütün bu zamlar, meğerse başta CHP olmak üzere muhalefet partilerinin bir tezgahıymış. 21 dağıtım şirketiyle anlaşarak, hükümeti yıpratmak için böyle bir tezgah kurmuşlar. Kimbilir, bu tezgah için 21 şirketle el altından ne gibi anlaşmalar yapmış, sözler vermişlerdir!!!

Başta CHP olmak üzere muhalefet partileri baktılar ki hükümeti düşürebilmenin başka yolu yok. Bu soğuk kış günlerinde elektriğe, doğalgaza ve akaryakıta katmerli zamlar yaparak, milletin gözünden düşürmek için böyle bir tezgah kurdular. Kış mevsiminde insanlarımızı faturalarını ödeyemez hale getirerek soğuktan donmaları için yüzde 150’lere varan oranlarda zam yapılmasını sağladılar.

Ulan insafsız, dinsiz, imansız muhalefet!!! 2023 seçimini almak için vatandaşları kış mevsiminde soğuktan donacak durumlara düşürdünüz ya! Hem, şirketlerle el altından anlaşıyor, hem de (DONDUK, ELEKTRİK ÇARPTI!) yaygaraları koparıyorsunuz, öyle mi! İyi ki Türkiye’de namuslu, şerefli haysiyetli kalemini satmayan bir medya var da oynadığınız oyunlar konusunda halkımızı uyarıyor!!! Evet, yapılan son zamların baş müsebbibi meğer muhalefet partileri ve özellikle CHP Genel Başkanı Bay Kemal imiş! Yazıklar olsun sana Bay Kemal. Bu kış kıyamette vatandaşları ne hallere soktun!!! Binlerce kez yazıklar olsun!!!

EMEKLİLERİN BAYRAM İKRAMİYESİ NE KADAR OLMALI!

Muhalefet partileri, ulufe dağıtır gibi bol keseden atıyorlar. Hani, artık Ramazan Bayramına şunun şurasında iki ay kaldı ya! CHP, TBMM Genel Kuruluna bir önerge vererek emeklilerin bayram ikramiyelerinin asgari ücret olarak belirlenmiş olan 4.253 TL olmasını önermiş.

Biz, daha insaflı ve gerçekçi olacağız. Bilindiği gibi, emeklilere ilk defa 2019 yılının Mayıs ayında Kurban Bayramında ikramiye olarak BİN TL verilmişti. İnternetten sorguladım baktım. 2019 yılı Mayıs ayında 1 Çeyrek altın 420 lira imiş. Yani, bir emekli eline geçen ilk bayram ikramiyesiyle 2,5 çeyrek altın alabiliyormuş. Bugünün rayici ile hesaplayalım. 1 çeyrek altın 1350 TL. Yani, emeklinin alacağı bayram ikramiyesiyle yine 2,5 çeyrek altın alabilmesi için 3375 TL alması gerekmekte. Hesap ortada! Hadi, küsurattan vazgeçtik, diyelim. Yuvarlak rakam 3 bin TL verin bari…

HEP HASTALAR MI SUÇLU!

Kamuoyunda öyle bir hava yaratılmış ki, tüm doktorlar sanki birer melek, hastalar ve hasta yakınları birer canavar!

80 yaşına merdiven dayamış biri olarak, gerek kendimin ve gerekse yakınlarımın hastalıkları sebebiyle çok sağlık ocakları, çok hastaneler gezdim, çok doktorlar, hemşireler, sağlık memurları ve sağlık personelleriyle muhatap oldum. Bunlar içinde gerçekten insanoğlu insan olanlarla karşılaştım. Öyle ki, hastalarına hizmet etmekten başka hiçbir amaçları yoktu. Amma, öyleleriyle de karşılaştım ki, zaman-zaman isyan edecek durumlara geldim. Hastaları nasıl iyileştireceklerini değil, maddi açıdan nasıl soyacaklarını gaye edinenler. Hastalarıyla ilgilenmeyen ve muhatap almayanlar. Muayene etmeye lüzum görmeden, baştan savma reçete yazanlar. Hastasını insan yerine koymayanlar, çocuk gibi azarlayanlar! Acil durumdaki hastalarına lâkayıt kalıp, odalarında çay içerek koyu sohbetlere dalanlar…

Mezun olduklarında doktorlara ettirilen bir yemin vardır. Adına HİPOKRAT YEMİNİ denilir. Yeminin Yunanca olan asıl metni Türkçeye uyarlanmıştır. Şimdi, o meşhur yemini okuyalım ve bu yemine sadık kalan doktorların bulunup, bulunmadığını veya doktorların kaçta kaçının bu yemine bağlı kaldıklarını yaşadığımız olaylarla değerlendirelim. Sonra, da hastaları ve hasta yakınlarını suçlayalım:

HEKİMLİK ANDI

“Hekimlik mesleği üyeleri arasına katıldığım şu anda, hayatımı insanlık yoluna adayacağımı açıkça bildiriyor ve söz veriyorum.

Hocalarıma saygı ve gönül borcumu her zaman koruyacağıma, sanatımı vicdanımın buyrukları doğrultusunda dikkat ve özenle yerine getireceğime, hasta ve toplumun sağlığını baş görev sayacağıma, benden hizmet bekleyen kimselerin sırlarına saygılı olacağıma ve onları saklayacağıma, hekimlik mesleğinin onurunu ve temiz töresini sürdüreceğime, meslektaşlarımı kardeş bileceğime, Din, Milliyet, Irk, siyasi eğilim ya da toplumsal sınıf ayrımlarının görevimle hastam arasına girmesine izin vermeyeceğime, İnsan hayatına kesinlikle saygı göstereceğime, baskı altında kalsam bile tıp bilgilerimi insanlık değer ve yasalarına karşı kullanmayacağıma, açıkça, özgürce ve namusum üzerine and içerim.”

Bektaşi’nin dediği gibi, kimileri and içer, kimileri rakı! Doktorların varsa, hastaların da elbette ki vardır hakları. Önemli olan doktorların ve hastaların haklarını terazi gibi dengede tutmaktır.

TAŞLAMA

MEĞER BÜTÜN ZAMLARI

YAPAN MUHALEFETMİŞ

BAY KEMAL’İN İŞLERİ

EY YANDAŞ MEDYA YETİŞ

BAŞINA BELÂ OLDU

BAY KEMAL BU MİLLETİN

ZAMLARIN SORUMLUSU

BAY KEMAL’DİR BİLESİN

AH BAY KEMAL, BAY KEMAL

SIRTINDAN İN MİLLETİN

TAKATIMIZ TÜKENDİ

SIRTIMIZDAN ARTIK İN

ARTIK HALKIN SIRTINDAN

İNMEK ZAMANIN GELDİ

ZAMLARDAN HALKIMIZIN

SIRTINDA BOZA PİŞTİ

YAZIYI PAYLAŞ!