MEKKE'NİN FETHİ KUTLAMALARI!!! - Ahmet Arıtürk

MEKKE'NİN FETHİ KUTLAMALARI!!!


Bu yıl da Mekke’nin fetih yıldönümünü 31 Aralık 2020 günü gecesi kutlayanlar oldu. Kutlamalar bazı TV kanalları tarafından da yayınlandı. Diyanet İşleri Başkanlığı yayınları arasında yer alan (Diyanet takvimi) de 2015 yılına kadar Mekke'nin Fethini, Miladi takvime göre 1 Ocak tarihine denk getirmekteydi. Ancak, bu konuda tarihi gerçekler saptanarak asıl tarih ortaya çıkınca 1 Ocak tarihini Mekke’nin fethi olarak göstermekten çark etti.
1 Ocak, (Mekke’nin Fethi için Medine’den hareket tarihi) olarak göstermeğe başladı. Yapılan eleştiriler sonucu Mekke’nin fetih tarihinin miladi takvime göre 1 Ocak değil, 11 Ocak olduğu gerçeğini Diyanet İşleri Başkanlığı hazırladığı Diyanet takviminde ikrar etmek zorunda kaldı.
Gerçekten, Diyanet İşleri Başkanlığının garip taktikleri vardır. Bazı etkinlikler hicri, bazılarını miladi takvime göre kutlamak gibi! Dikkat edildiğinde, bu uygulamaları ALTERNATİF KUTLAMALAR İÇİN YAPTIĞI HİSSİ UYANMAKTADIR.
Hicri takvime göre (Mevlit Kandili - yani Peygamber Efendimizin Doğum Günü) her yıl değişkenlik arzederken, miladi takvimde 20 Nisan günü de Peygamber Efendimizin doğum günü olarak gösterilmektedir.
Geçmiş yıllarda, böyle uygulamalar yoktu. Dini günler, geceler Hicri takvime göre kutlanır, bunun sonucu olarak Miladi takvime göre yıl içinde değişken olurlardı. Diyelim ki Diyanet İşleri Başkanlığı, Miladi takvimi esas almağa başladı. Buna da (eyvallah) diyeceğiz amma, kutlamaları hem hicri, hem miladi takvime göre düzenlerse, o zaman vatandaşların da zihinlerinde istifhamlar oluşur, özellikle, miladi takvime göre yapılan kutlamaları, alternatif etkinlikler olarak görmeğe başlar. Daha önceki yıllarda Mekke’nin Fethi’nin miladi takvime göre 1 Ocak olarak belirlenmesinin, yeni yıl kutlamalarına bir alternatif kutlama olduğunu öne sürenler var. Uzun bir süre Kutlu doğum Haftası adı altında yapılan kutlamaların Nisan ayının 20’sine tekabül eden hafta olarak düzenlenmesi, 23 Nisan etkinliklerine alternatif uygulamalar olarak yorumlanmaktaydı. Kaldı ki, Türkiye’deki bu uygulama, başka hiçbir İslam devletinde yoktur. Yani Türkiye, şeriatle yönetildiklerini iddia eden Müslüman ülkelerden daha mı Müslüman! Yoksa Diyanet İşleri Başkanlığının bu uygulamaları, Cumhuriyete karşı duyulan rahatsızlıktan mı kaynaklanmakta!
Konuyu, Mekke’nin fethiyle başlattık. Onunla sürdürelim. Mekke’nin Fethi, muhakkak ki, İslam tarihinin en önemli olaylarından biridir. Hz. Muhammed (O’na al ve ashabına salat ve selam olsun), Mekke'yi fethederek İslam dininin yayılmasının önündeki en büyük engellerden birini ortadan kaldırmıştır. İslam dininin Hz. Muhammet'ten sonra yayılıp kurumlaşmasında Mekke'nin fethi gerçekten büyük bir etkiye sahiptir. Bu bakımdan Müslümanların bu önemli tarihi hatırlamaları, hatta kutlamaları son derece doğaldır.
Ancak, Mekke’nin fethi, tarihi kaynaklara göre; (İbn İshâk, İbn Hişâm, Belâzûrî, Vâkıdî, İbn Esir, İbn Kesir, Taberî gibi pek çok tarihçinin ittifakla verdiği tarih) Hicrî takvime göre 20 Ramazan 8’de (Hicretin 8. yılı) gerçekleşmiştir. Bu Hicri fetih tarihi Milâdî takvime uyarlanınca 11 Ocak 630 tarihi elde edilmektedir.
Diyanet'in "resmi sitesi" de bu tarihsel gerçeği "Peygamberimizin Hayatı-Mekkenin Fethi" adlı (Web Kütüphanesi) dosyada "f) Mekke'ye Giriş (20 Ramazan 8 H./11 Ocak 630 M.)" başlığı altında doğrulamaktadır.
Buraya kadar her şey normal, anormallik bu önemli günün Türkiye'deki kutlamalarında karşımıza çıkmaktadır. Çünkü ülkemizde uzun yıllar Mekke'nin fetih tarihi "birileri" tarafından 10 gün önceye çekilerek Miladi 31 Aralık/1 Ocak'ta kutlanmaya başlanmıştı. Bu kutlamalar "alternatif yılbaşı" diye adlandırılmıştı. Oysa İslam tarihi kaynaklarına göre Miladi 1 Ocak'ta Mekke fethedilmemiş, Hz. Muhammed’in Ordusu fetih için daha yeni Medine’den yol almıştı. "Rasûlüllah (s.a.s.), Hicretin 8'inci yılı, Ramazan'ın 10'uncu Pazartesi günü 10 bin kişilik muazzam bir ordu ile Medine'den çıktı. (319) (1 Ocak 630)"
Görülen o ki ülkemizde son yıllarda siyasal İslam’ın, daha doğrusu "din istismarının" ve "Allah ile aldatmanın" yükselmesine paralel yaşanan "uydurma" alternatif dini kutlamalardan biri de Mekke'nin fethi olmuştu.
Gözü dönmüş din bezirganlarının, kısır dünya görüşleri için İslam dinine, Kuran'a, Hz. Muhammed'in anısına saygısızlık ederek bu "tarihi çarpıtmaları" maalesef ülkemizin din istismarcısı-yandaş aydınları, gazetecileri, yazarları ve basını tarafından da uzun yıllar görmezden gelindi. Kuran'ın ifadesiyle "hak ve hakikat gizlenmektedir". Ancak Kuran'a göre "Hakkı ve hakikati gizlemek küfürdür". (Bakara, 42). Uzmanlık alanım olmadığı halde bu konuya dikkat çekmemin temel nedeni "sözde" dindar diye geçinen ülkemiz yandaşlarının "hak ve hakikati gizlemeleridir".
İslam tarihini bile çarpıtmaktan çekinmeyen bu "küfre batmışlar", sabah akşam "tarihle yüzleşme" adı altında "gerçekleri çarpıtarak" Atatürk ve Cumhuriyet'e küfretmektedirler.
Ancak, Allah'ın Peygamberinin hayatını bile çarpıtmaktan korkmayanların Müslüman Türk milletinin kurtarıcısının hayatını çarpıtmalarına şaşırmamak gerekir. Milletimizin bu "uyanık yalancıları" artık tanıması, onlara karşı uyanık olması gerekir.
Mekke’nin fethi, elbette ki kutlanmaya en layık olaylardan biridir. Amma, tarihini çarpıtarak ve alternatif kutlama olarak değil!!!
Evet, Miladi takvime göre 11 Ocak 630 Mekke’nin fetih tarihidir. Bu durumda 11 Ocak 2021 günü Miladi takvime göre Mekke’nin Fethi’nin 1391. Yılı olmakta. Son yıllarda Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri gibi, Mekke’nin Fethi kutlamaları da alternatif kutlamalar olarak yaygınlaşmıştı.
Dinin özünde olmayan bidatlerle sözde dine hizmet ediliyor! Kutlu Doğum Haftasının, aslında bir FETÖ PROJESİ olduğu ortaya çıkmıştır. İslam Tarihinin hiçbir döneminde ve hiçbir Müslüman ülkede uygulanmayan KUTLU DOĞUM HAFTASI 1989′da FETÖCÜLER tarafından başlatıldı. İlk yıllarda hicri takvime göre kutlamalar yapılır ve Mevlit Kandilinin hemen arkasındaki hafta uygulanırken 1994 yılından itibaren, diğer dini günlerin aksine miladi takvime göre kutlanmaya başlandı. İddialar odur ki, Fethullah Gülen’in doğum günü 27 Nisan’dır. Böylece Kutlu Doğum Haftası adı altında yapılan kutlamalar da Fethullah Gülen’in doğduğu haftaya denk getirilmişti. Bir FETÖ Projesi olduğu anlaşılan Kutlu Doğum Haftası uygulamalarının bir amacının da 23 Nisan etkinliklerine gölge düşürmek olduğu açıktır.
Yani, asırlar boyunca dünyanın hiçbir Müslüman ülkesinde uygulanmayan Kutlu Doğum Haftası, TÜRK İCADI olarak ortaya çıkarılmıştı. Bütün dini günler hicri takvime ve kameri ay’a göre hesaplanırken, kutlu doğum haftası etkinlikleri miladi takvime göre düzenlenir oldu!
Mekke’nin Fethi de, Kutlu Doğum Haftası gibi sadece Türkiye’de kutlanmaktadır. Mekke’nin fetih tarihi Miladi takvime göre 11 Ocak 630 olduğu halde, 10 gün erkene alınarak ve alternatif olarak YILBAŞI GECELERİ kutlanmağa başlanmasından vazgeçilmesi iyi olmuştur. Tarihi çarpıtmanın bir anlamı yoktur. Hem, Mekke’nin fethi, Türkiye dışında hiçbir Müslüman ülkede, hatta Suudi Arabistan’da ve Mekke-i Mükerreme’de bile kutlanmıyor. Peki, Türkiye’de Mekke’nin Fethi kutlamaları ne zaman başladı. Kutu Doğum Haftası etkinliklerinin start aldığı yıllarda!
Diyanet İşleri Başkanlığı takviminde 1 Ocak tarihinin önemli olaylara işaret eden bölümünde (Mekke’nin Fethi için Medine’den hareket - M 630) ibaresi yer alırken, 11 Ocak tarihli yaprağında (Mekke’nin Fethi - M. 630) ibaresi yer almaktadır. Yani, Diyanet İşleri Başkanlığı da Mekke’nin Fethinin Miladi takvime göre 11 Ocak 630 olduğunu ikrar ediyor. Peki, gerçek tarih bu iken, kutlamalar neden 1 Ocak günleri yapılmaktadır. Elbette, yılbaşı kutlamalarına alternatif olsun diye!
Diyanet İşleri Başkanlığı Yılbaşı kutlamaları için (HARAM) fetvasını verirken, Dünyanın hiçbir Müslüman ülkesinde, hatta Suudi Arabistan ve Mekke’de bile uygulanmayan Mekke’nin Fethi Kutlamalarının 1 Ocak tarihine alınmasına neden sessiz kalıyor. Tarihleri çarpıtarak Müslümanları yanıltmak doğru mudur.
Hıristiyanlığın neden bozulduğunu anımsatalım. Çünkü Hıristiyan din adamları, kendi akıllarınca uydurmalar, ilaveler yaparak dini takviye(!) yoluna girdiler. Dinin özünde olmayan işleri, dinin gereği gibi ortaya sürdüler. Hıristiyanlık, bu eklemeler yüzünden hak din olmaktan çıktı.
İslam Dinine hizmet ettiklerini zannederek, dinin özünde olmayan ilaveler yapmak yoluna gidenleri uyaralım! Kutsal dinimizi kendi sadeliğiyle bıraksınlar. İlavelerle dine hizmet ettikleri vehmine kapılmasınlar. Babalarımızın, dedelerimizin, atalarımızın yapmadıkları kutlamalarla, dine kuvvet kazandırdıklarını zannetmesinler. FETÖ ve benzerlerinin ipiyle kuyuya inmesinler. Hurafelerle, kutsal Dinimize yazık etmesinler!
Evet, 31 Aralık gününü Türkiye’nin muhtelif illerinde hala MEKKE’NİN FETHİ olarak kutlayanlar olduğunu özellikle sosyal medyaya düşün haberlerden öğreniyoruz. Suudi Arabistan dahil, Türkiye dışında hiçbir ülkede (Mekke'nin Fethi) adı altında bir etkinlik düzenlendiği vaki değildir. Mekke, Suudi Arabistan’da ama her ne hikmetse onlar böyle bir günü kutlamıyorlar!
Türkiye’nin dışında hiçbir ülkede kutlanmayan MEKKE’NİN FETHİ son yıllarda neden Türkiye’de 31 Aralık günlerinde kutlanmağa başlandı derseniz, bu sorunun cevabı gayet açıktır. Yılbaşı kutlamalarına alternatif bir etkinlik olarak! Biz, Yılbaşı kutlamalarının da anlamsız olduğuna inanmakla birlikte, varsın isteyenler yine de kutlasınlar diyoruz!
Mekke’nin Fethi için Hicretin 8. yılı olan 630 yılında, Ramazan ayının 10. günü 12 bin kişilik büyük bir ordu ile Medine'den çıkan İslam birlikleri Mekke şehrini kuşatmış ve bu ani kuşatma karşısında Mekkeli müşrikler neye uğradıklarını şaşırarak savaş hazırlığı yapmağa bile fırsat bulamamışlardı.
Mekkeliler korkularından şehri savunamazlarken Müslümanlar hiç kan dökülmeden Arabistan'ın en büyük ve İslam âleminin en kutsal şehrini savaşsız fethetmişlerdir. Bundan sonra Mekke halkının tamamı Müslüman olmuş ve İslâm dinini kabul etmişlerdir. Peygamber Efendimiz HAZRET-İ MUHAMMED (O’na, al ve ashabına salat ve selam olsun) Mekke'deki eski düşmanlarına karşı bile çok merhametli davranmış ve kutsal beldeyi bir sulh memleketi haline getirmiştir.
Kâbe etrafında 360 civarında put vardı. Bunların en büyüğü "HUBEL" adındaki Puttu. Kâbe'nin üstüne konulmuştu. Diğer putlar Kâbe'nin etrafına ve içine yerleştirilmişlerdi. Her kavmin ayrı putu vardı. Mekke’nin fethinden sonra ilk iş putların yıkılması olmuştur. Putların yıkılması durumunda, başlarına büyük felaketler geleceğinden korkan müşrik Mekkeliler, hiçbir şey olmadığını görünce taptıkları putların kendilerini bile korumaktan aciz olduklarını görerek İslam’a girmiş ve Müslüman olmuşlardır. Yüce Allah'ın mübarek kıldığı, İslam Dininin merkezi olan bu belde, böylelikle şirkten, putperestlikten ve bütün diğer hurafelerden arındırılmış yeni bir hayata kavuşmuştur.
Evet, Mekke’nin Fetih tarihi Miladi takvime göre 11 Ocak 630’dur. Yılbaşı kutlamalarına alternatif bir kutlama için tarihi saptırmaya gerek yoktur. Kaldı ki, Mekke’nin Fethi, Türkiye dışında hiçbir İslam ülkesinde kutlanmadığı gibi, Osmanlı İmparatorluğu döneminde dahi kutlanmamıştır.
Mekke, elbette mübarek beldedir. Bütün Müslümanların gönüllerinde yeri vardır. Ancak, yılbaşına alternatif olsun diye hem de gerçek tarihini saptırarak böyle afaki etkinlikler düzenlemek İslam Dinin ruhuyla da bağdaşmaz! Unutmayalım, İslam dini, öncelikle doğruluk dinidir!

YAZIYI PAYLAŞ!