Halkların Demokratik Partisi (HDP) için demokratik alanda siyaset yapma yolu asla kapatılmamalıdır. Öncelikle belirteyim ki, ben HDP’li değilim ve bugüne kadar da bu partiye veya daha önce aynı çizgide yol alan hiçbir partiye oy vermiş değilim. Ancak, son zamanlarda HDP’nin kapatılmasını savunanların olması ve bu konuda seslerini yükseltenlerin bulunması, Türkiye’nin birlik ve beraberliğinin tehlikeye düşürülmesi açısından dehşet vericidir. Gerçek olan şu ki HDP’nin kapatılması yoluna gidilmesi, Türkiye’nin birlik ve beraberliğine vurulacak en ağır darbe olacaktır.
Son genel seçimde yüzde 11.7 oy oranıyla 67 milletvekili çıkaran HDP 6 milyona yakın seçmenden oy almıştır. Türkiye’de 100’ün üzerinde siyasi parti vardır ve HDP bu yüz siyasi parti arasında oy sıralamasında üçüncü parti konumundadır. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de HDP’nin adayı olarak yarışan Selahattin Demirtaş 4 milyonun üzerinde oy alarak varlığını kanıtlamıştır.
Son yerel seçimlerde ise Türkiye genelinde yüzde 4,5 oy alan HDP’nin oylarındaki bu düşüşün, kazanma şansı olmayan yerlerde cumhur ittifakına karşı millet ittifakının adaylarına oy vermesinden kaynaklandığı bilinen bir gerçektir. Millet ittifakının kazandığı büyükşehir belediyelerinin çoğunda HDP’lilerin tercihlerinin büyük etkisi olmuştur.
Türkiye genelinde, azımsanmayacak oranda taraftarı olan bir siyasi partiyi kapatarak, demokratik yollardan siyaset yapmasının önünü tıkarsanız, bunun sonu çok tehlikeli olur. Seçim kurulları emrinizde! Gerek genel ve gerekse yerel seçim zamanlarında, HDP’den adaylık için müracaat edenler arasında teröre bulaşmış, olanlar varsa, aday olmalarını engelleyin. Bu işi, seçilmelerinden sonraya bırakmayın. Seçildikten sonra görevden alacak olursanız, sadece onları değil, onlara oy vermiş bütün seçmenleri de cezalandırmış olursunuz.
Gerçekten gazetecilik yapacaksak, bütün siyasi partilere eşit mesafede olmak haklarını, hukuklarını savunmak durumundayız. Türkiye’nin birlik ve beraberliği için gerekli olan da budur!
