2021 YILINI İDRAK EDERKEN! - Ahmet Arıtürk

2021 YILINI İDRAK EDERKEN!


2020 yılının bitmesine ve 2021 yılının idrak edilmesine şunun şurasında saatler kaldı. 31 Aralık Perşembe günü gecesi (YILBAŞI) olarak kutlanacak. Diyanet İşleri Başkanlığı Milli Piyango’nun bütün çekilişlerini bir kalemde HARAM ilân edince, milli piyango bileti alalım mı, almayalım mı diye tereddüde düştük. Gerçi, milli piyango çekilişleri birçok eylemlerimizden çok daha masum! Ama insan yine de tereddüde düşüyor.

Milli Piyango çekilişlerinin haram olduğu ile yetinilse yine de iyi! Bizim sözde sofularımız her yılın klasik lâflarını tekrarlayarak ve (GÂVUR İŞİ) diyerek YILBAŞI kutlamalarını HARAM ilan etmektedirler. Yılbaşı kutlamalarını külliyen HARAM ilân etmek yerine: “İÇKİ İÇMEK, DANSÖZ OYNATMAK, İÇKİ İÇİLEN, DANSÖZ OYNATILAN YERE GİTMEK, İSRAFA GİRMEK HARAM” denilirse “AMENNA” diyeceğiz! Adı üzerinde, yeni bir yıl idrak ediliyor. Hazret-i İsa’nın (Peygamberimize, O’na ve cümle Peygamberlere salat ve selam olsun) doğum tarihini esas alan takvime göre yapılan bu kutlamanın neresi haram. Hazret-i İsa, Hıristiyanlardan çok bizim Peygamberimizdir. Dini inanışlarımıza göre beş ULULAZM PEYGAMBER vardır. Bunlardan biri de Hazret-i İsa’dır. Hazret-i İsa’nın doğumunu kutlamak neden haram olsun ki! Birçok din adamları ve tasavvuf büyükleri için bile (Veyselkarani, Hacı Bayram-ı Veli, Mevlana, Yunus Emre vesaire) doğum veya ölüm günlerinde anma törenleri düzenlenmiyor mu?

Hem “Deveye ‘neden boynun eğri’ diye sormuşlar! Nerem doğru ki diye cevap vermiş” şeklinde söylenegelen bir deyimimiz vardır. Yılbaşı için (GAVUR İŞİ) diyenlere sormak gerekmez mi, GAVUR İŞİ VEYA GAVUR İCADI OLMAYAN NEYİMİZ VAR!

Kullandığımız internet, televizyon, otomobil, cep telefonu, radyo, elektrik, tren, uçak, çamaşır makinesi, buzdolabı ve aklınıza benzeri daha neler geliyorsa hepsi gavur işi, GAVUR İCADI değil mi! (Gavur icadı) diyerek, matbaayı bile 300 yıl Osmanlı Devletine sokmadılar. Bu yüzden de (AT’I ALAN, ÜSKÜDARI GEÇTİ!) Batı’da, matbaanın nimetleri sayesinde ilim inkişaf ederken, biz 300 yıl olduğumuz yerde saydık. Çünkü aklı evvel dindarlarımız (Gavur icadı) diyerek matbaanın Osmanlı Devletine girişini engellemişlerdi.

Bu ülkede yaşayan insanların yüzde 99’u bugün tabiri caizse GAVURLAR GİBİ GİYİNİYORUZ! Yani, haşa gavur mu olduk! Helali, haram; haramı, helal etmek küfürdür. Helal olan da, haram olan da YÜCE ALLAH’IN KİTABINDA beyan edilmiştir. Bunların dışında haram ve helal aramaya gerek yoktur.
Bizim sözlerimiz sadece Yılbaşı kutlamalarıyla ilgili değildir. Globalleşen dünyada, bütün insanların ortak değerleri vardır. Kur’an-ı Kerim’in haram etmediği ortak değerleri bilmek ve uygulamak da insanlar için bir vecibedir. (Gavur icadı) diyerek dünyanın ortak değerlerine sırt çevirmeyelim.

Yeni Yılı kutlayalım amma, haram olan uygulamalarla değil, sofular Mevlit okusunlar, okutsunlar, bizim gibi olanlar televizyon izlesinler! Çekirdek çıtlatsınlar, Milli Piyangonun yılbaşı çekilişini izlesinler.
Yeter ki helali haram, haramı helal göstermesinler…
Her yeni yıl kutlamasında gündeme gelen klasik sorulardan biri budur. (Yeni yıl kutlamaları caiz mi, değil mi!) Gerçi Diyanet İşleri Başkanlığı Yılbaşı kutlamalarını ve Milli Piyango çekilişlerini haram ilan etti ama bazı din adamlarının değişik görüşte oldukları da biliniyor.

Doğrusunu isterseniz, kimi din adamlarının (Yılbaşı kutlamaları caizdir) derken, bazı din adamlarının da, Yılbaşı kutlamalarının, kutlayanları küfre götürecek kadar tehlikeli olduğunu iddia etmeleri gerçekten çelişki oluşturmaktadır. Öyle ya! Bir şey ya helaldir, ya haramdır. Ha ikisi arası bir de MERKUH denilen bir kavram vardır. Doğrusunu söylemek gerekirse, Yılbaşı kutlamalarını küfür olarak nitelendirmek, gerçekten çok aşırı bir tepkidir. O zaman Türkiye’de yaşayan en az 50 milyonun kâfir oldukları gibi bir sonuç ortaya çıkar ki, durum oldukça vahim bir hâl alır.
Diyanet İşleri Başkanlığının fetvasına rağmen, yılbaşı kutlamalarının caiz olup olmaması konusu, yine de ucu açık kalırken, bir anekdottan yola çıkarak cevabını verelim.

Dost olan bir Müslüman, bir Hıristiyan ve bir Yahudi Yılbaşını birlikte kutlamayı tartışıyorlarmış. Yahudi olan:
-“Biz yeni yıla ‘Roş Aşana bayramı’ deriz. Her yıl en erken 5 Eylül’de, en geç 5 Ekim’de kutlarız. Noel kutlaması Hıristiyan işi. Bu bakımdan tereddütteyim” demiş.

Müslüman da:
-Bizim Diyanet İşleri Başkanlığı Yılbaşı kutlamalarını haram ilân etti. Bu bakımdan ikilem içindeyim diye konuşmuş.
Hıristiyan cevap vermiş:
-(Hadi, Yahudi’yi anladım. Peki, Müslüman kardeşim, sen Hazret-i İsa’yı hak Peygamber kabul etmiyor musun?) diye sorunca Müslüman ikna olmuş.
Müslüman ve Hıristiyan, kutlama kararını vermişler. Bir de bakmışlar ki, Yahudi arkalarından gelmiyor mu.
Sormuşlar:
-Hani sen gelmeyecektin.
Yahudi cevap vermiş:
-Kutlama için yapılacak masraflar sizdense, neden gelmeyeyim ki…
Bir de YILBAŞI geleneklerinin değişmez bir siması vardır. NOEL BABA! Gerçekte, ne Hıristiyanların deyimleriyle NOEL BABA ve ne de Müslümanların deyimiyle NAİL BABA diye adlandırılan kimseler yoktur. Geçmişte de yoktular, günümüzde de yoklar. Bunlar hayalden ve fanteziden ibarettir. Noel Babanın bacadan girip, altın dolu torbayı evimize getirmesini beklemek ise boş bir tesellidir. Noel Baba bugüne kadar bacamızdan girmedi, bundan sonra da girecek değildir!

Günümüz Türkiye’sinde sadece bir baba vardır. O da Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’dır. Dilediğini başkan yardımcısı, bakan, bakan yardımcısı, vali, milletvekili, belediye başkanı, paşa, rektör, anayasa mahkemesi başkanı (ve aklınıza yüksek makamlardan ne geliyorsa sıralayınız) yapabilen tek kişi ERDOĞAN BABADIR. Bu bakımdan, umutlarımız ne NOEL BABA’DA, NE NAİL BABADA, Bütün umutlar Erdoğan Baba’da!

Evet, 2020 yılının bir daha dönmemek üzere gitmesine ve tarihin sayfalarına gömülmesine artık saatler kaldı. Ne NOEL BABA’DAN, NE DE NAİL BABA’DAN bir beklentimiz yok. Bütün beklentilerimiz önce YÜCE ALLAH’TAN, sonra da SEVGİLİ KULU ERDOĞAN BABA’DAN!
2021 yılında öncelikle bütün insanlığın KORONAVİRÜS PANDEMİSİNDEN KURTULMASI, Dünyaya ve Türkiye’mize barış, kardeşlik, huzur, bolluk, bereket getirmesi dileklerimizle…

YAZIYI PAYLAŞ!