Ahmet Arıtürk Yazdı: HIFZISSIHHA'YI NEDEN KAPATTINIZ? - Ahmet Arıtürk

Ahmet Arıtürk Yazdı: HIFZISSIHHA'YI NEDEN KAPATTINIZ?


Gerçekten de Korona aşısı Türkiye’ye geldi mi, gelmedi mi, geldiyse kaç toz geldi. Bu konularda yapılan açıklamalar hiç de tatmin edici değildir. Türkiye, bundan 60 yıl önce Çin’e aşı ihraç ediyordu. Neden 60 yıl sonra Çin’den aşı ithal eder duruma geldik. 60 yılın gerilerine düştük. 1928’li yıllarda kurulan Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü neden ve kimler tarafından kapısına kilit vurularak kapatıldı.

Aşının stratejik bir ürün olduğu günümüzde çok daha iyi anlaşılmıştır. Hıfzıssıhha Enstitisünün bir KHK ile kapatılmış olmasının ne kadar büyük bir hata olduğu, bütün çıplaklığıyla ortaya çıkmıştır. Cumhuriyetin ilk yıllarında salgın hastalıklar cümlesinden olan verem, sıtma, trahom, kolera, dizanteri-difteri, çiçek, kızıl, kızamık, çocuk felci, veba gibi salgınlara karşı büyük özverilerle kurulan Hıfzıssıhha Enstitüsünde aşı üretimleri gerçekleştirilmiş, Türkiye’nin ihtiyacının karşılanması yanında, ihracat bile yapılmıştır. Hıfzıssıhha Enstitüsü kapatılmamış olsaydı, belki de Dünyada koronaya karşı ilk aşıyı bulan ülke Türkiye olacaktı.

Türkiye’nin, gerçekte asgari 100 milyon doz Koronavirüs aşısına ihtiyacı vardır. Buna karşılık ilk etapta 3 milyon doz aşı geldiği söyleniyor. Gerçekten de gelmiş olsa bile bu kadar doz aşı sadece 1,5 milyon kişinin aşılanmasına yetecektir. Çünkü aşı olanların belli aralıklarla iki defa aşılanmaları gerekmektedir. Yani, kişi başına iki doz!

Bu arada, Çin’den getirilen aşının güvenirliği konusunda şüpheler olduğunu vurgulayalım. Sağlık Bakanlığı yetkilileri tarafından aşının etkisinin yüzde 91’ler düzeyinde olduğunun açıklanmış olmasına karşılık, konuyla ilgili uluslararası bazı kuruluşlar Çin’de geliştirilen aşının etkinliğinin yüzde 70’ler dolayında olduğunu açıklamaktadırlar.

Belli miktarda aşı geldiği, kullanımına başlanması için Halk Sağlığı ve Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) Laboratuvarları tarafından, ülkemize ithal edilen tüm aşılarda da uygulanmakta olan incelemelerin yapıldığı, bu incelemelerde aşının güvenlilik testlerinin olumlu çıkması ve sonuçlanmasından sonra aşılama çalışmalarına başlanacağı belirtilirken, ilk aşamada sağlık çalışanları, 65 yaş üstü vatandaşlarımız ile yaşlı, engelli, koruma evlerinde kalanlar gibi toplu ve kalabalık yerlerde yaşayan yetişkinlerin aşılanacağı belirtilmektedir. İkinci aşamada toplumun işleyişi için gerekli sektörlerde ve yüksek riskli ortamlarda bulunan ve kritik işlerde çalışan kişiler ile 50 yaş ve üzeri en az bir kronik hastalığı bulunan kişilerin aşılanacakları, üçüncü aşamada, 50 yaş altı en az bir kronik hastalığı bulunan vatandaşların, dördüncü ve son aşamada ise ilk üç grubun dışında kalan tüm bireylerin aşılanacakları belirtilmektedir.
Korona aşısıyla ilgili yorumumuzu noktayarken, tekrar soruyoruz.

(REFİK SAYDAM HIFZISSIHHA ENSTİTÜSÜNÜ NEDEN KAPATTINIZ! AŞI ÜRETMENİN, NÜKLEER SİLAH ÜRETMEK KADAR ÖNEMLİ VE STRATEJİK OLDUĞUNU BİLMİYOR MUSUNUZ?)

YAZIYI PAYLAŞ!