Mehdilik iddiasında olan ve bir hayli sosyetik müritleri bulunan Adnan Oktar hakkında İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından toplam 1067 yıl ceza isteminde bulunulduğuna ilişkin haber medyanın en önemli gündemlerinden birini oluşturdu. 17 Eylül 2019 tarihinden beri tutuklu bulunan Adnan Oktar hakkında 11 Ocak 2021 günü yapılan duruşmada toplam 1067 yıl hapis cezası istenmesi, ister istemez tebessümlere yol açmakta. Azami ömrü 100 yıl olan ve nadiren bu yaşı aşan bir faniye 1067 yıl hapis cezası istemi karşısında güler misin, ağlar mısın durumunu yaşadık.
Biz, bu Adnan Oktar’ın nemenem bir din istismarcısı olduğunu, yakalanarak sorgulanmağa başlandığından yıllarca önce yazılarımızla vurgu yapmıştık da, kimselerin aldırdığı olmamıştı.
Bakın, Adnan Oktar ve avanesiyle ilgili geçmiş yıllarda yazdığım ve Gazeteniz SİİRT’TE yine bu köşede yayınlanan yazılarımdan sadece ikisini örnek olarak sunayım:
“İNŞAALLAH-MAŞAALLAH” TELEVİZYON KANALI
Adnan Oktar, nam-ı diğeri Harun Yahya olan zata ait A9 kanalını izlediniz mi bilmem. İzlemedinizse, izlemenizi tavsiye ederim. Sadece dini yayınların yapıldığı bu kanalda, en hararetli tartışma konusu HAZRET-İ MEHDİ’NİN gelmesinin zamanıyla ilgili. Bu kanalın, sürekli olarak hemen her gece Hazret-i Mehdi’nin gelmesinin yakın olduğu yönünde yayınlar yapması hem düşündürücü, hem kafaları karıştırıcıdır.
Yahya Harun programlarında özellikle Hazret-i Mehdi’nin henüz gelmediğini söyleyen din adamlarına karşı hayli öfkeli. Hoca’nın, Hazret-i Mehdi’nin simasını tarif etmesine bakıyorum da, adam sanki kendisini tarif ediyor gibi! Diyanet İşleri Başkanlığı da muhakkak bu televizyon kanalını izliyordur amma, her nedense bugüne kadar hiç müdahale etmek ihtiyacını hissetmedi.
Sosyete Şeyhi olarak da ünlenen Adnan Oktar ekrana hep birbirinden güzel bayanlarla çıkmakta. Bayanların bazıları sözde tesettürlü, amma makyajlı hatunlar. Adnan Oktar’ın HURİLERİ genelde başları açık ve makyajlıydılar. Hoca onlara, onlar, Hoca’ya o kadar çok iltifatlar yağdırıyorlar ki, sanki birbirlerine âşıklar gibi. Dinimize göre dörde kadar kadınla nikâh caiz olduğuna göre ekranda boy gösteren bu bayanlarla ilgili zihinlerde istifhamlar oluşmuyor değil. Allah için, her dört bayan da Yahya Hoca’larının tarif ettiği kadarıyla bir içim su!
İzlerseniz dikkat ediniz ve sayınız! Adnan Hoca ile bayanların sohbetleri sırasında her 3 kelimeden biri ya “İNŞAALLAH” ya da “MAŞAALLAH” olmakta. Bunun için A9 televizyonu kanalının adının “İNŞAALLAH – MAŞAALLAH TELEVİZYONU” olması çok daha uygun olacak!
Ara-sıra evde televizyon kumandasını kapıştığımız oluyor. Bazen sinirlenerek:
-Bırakın da şu (İNŞAALLAH – MAŞAALLAH KANALINI) izleyelim. Bakalım, Adnan Hocamız yine neler anlatacak! diyorum.
Söz aramızda, Adnan Hoca’nın ekrana çıkardığı tesettürlü ve başı açık bayanların da MAŞAALLAHLARI VAR. İNŞAALLAH bizlere de böyle çıtır bayanlarla (HURİLERLE) sohbet etmek fırsatı düşer.
SAHTE ŞEYHLER, AHMAK MÜRİTLER!
Ülkemizde Tarikat Liderleri arasında sürüp giden kavgalar vardır. Arapça bir kelime olan TARİKAT’IN lügat anlamı YOL olmakla birlikte dini bir kurum olarak tasavvufa dayanan ve kimi ilkelerle birbirinden ayrılan kollardan, YÜCE ALLAH’A ulaşmak için kendine özgü tarzda olan yollar anlamına gelir.
Türkiye’de o kadar çok sayıda tarikat var ki, yazsak sayfalar dolusu olurlar. İşin acı tarafı, sözde dini duyguları güçlendirmek ve Hak yolu bulmak için kurulan bu tarikatların, birbirlerine karşı olmalarıdır. Öyle ki, dini konularda birbirlerini küfürle suçlayanlar bile vardır.
Bir zamanlar A9 televizyonunu izleyenlerin, Adnan Oktar’dan ve KEDİCİKLERDEN haberleri vardır. Kendisini dolaylı olarak MEHDİ ilan eden Oktar ve şebekesi şimdi adalete hesap veriyorlar. Adnan Oktar ve sempatizanlarına ilişkin gözaltı kararının gerekçesi olarak yaşı küçük çocuklara taciz, kara para aklama, tehdit ve şantaj iddiaları yer alıyor.
Adnan Oktar ve grubuna yönelik geçen yıl temmuz ayında başlatılan soruşturma tamamlandı. İddianamede, Oktar liderliğinde kurulduğu belirtilen örgütte 13 şüphelinin yönetici sıfatı bulunduğu kaydedildi. Oktar için casusluk, örgüt kurma, cinsel saldırı ve tehdit suçlarını işlediği gerekçesiyle 870 yıl hapis talep edildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın onayladığı iddianamede, toplam 226 şüpheli yer alıyor. Şüphelilerin, ‘siyasal veya askeri casusluk suçuna teşebbüs’, ‘cinsel saldırı‘, ‘tehdit‘, ‘şantaj‘ gibi suçlamaların aralarında olduğu toplam 24 ayrı suçtan cezalandırılmaları isteniyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’nca tamamlanan iddianamede adı geçen 13 yöneticiden birinin firari olması nedeniyle hakkında yakalama emri düzenlenerek dosyası ayrıldı.
226 şüphelinin 171’i tutuklu, 52’si adli kontrol tedbiri altında bulunuyor. Şüphelilerden 25’i etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istedi.
Dosyada 125 mağdur-müştekinin ifadesi alınırken, 23 tanığın da ifadesine başvuruldu. Başsavcılığın onayladığı iddianame, İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Mahkeme, iddianameyi kabul ederse şüpheliler önümüzdeki günlerde hakim karşısına çıkacak.
Evet ve maalesef, bu ülkede hep sahte şeyhler ve ahmak müritler olmuştur. Olmağa da devam edecektir. FETÖ gider, METÖ gelir, OKTAR gider, BOKTAR gelir…
