Ülkemizde mesleki STK’ları üçe ayırabiliriz. Birinci grup mesleki STK’lar, devleti yönetenlerin görüşlerinden rahatsız oldukları için hiçbir güzel faaliyeti görmez, aksine her şeyi eleştirir, ülkenin geleceği ve bağımsızlığı söz konusu olsa bile devleti yönetenleri devirmek uğruna her türlü kara propagandayı yaparlar. Bu kara propagandayı yaparlarken de üstlendikleri vizyon ve misyonu da asla umursamazlar. Üyelerinin kendilerinden bekledikleri mesleki kazanımlar ve özlük hakları için yapacakları mücadeleyi ya hiç yapmazlar ya da PKK, DHKP-C, diğer terör örgütleri ve karanlık lobilerle kirli ilişkilere girip bu mesleki mücadeleleri siyasileştirir ve kirletirler.
İkinci grup mesleki STK’ların ise para, rant, şöhret ve koltuk kapma derdinden gözleri dönmüştür. Bu STK’ların üyeleri çalışma ortamlarında bin bir zorluk çekse dahi bu STK’ları yönetenler kimseyle karşı karşıya gelmemek için elini taşın altına asla koymaz, birkaç kişiyle fotoğraf çekebilmek için açılışlarda komik durumlara düşmekten geri durmaz, etik ilkeleri ayaklar altına alır ve her zaman güçlünün yanında dururlar. Nitekim FETÖ’nün etkili ve güçlü olduğu dönemde bu kirli örgütle içli dışlı olan, masalarından ve odalarından malum gazeteyi eksik etmeyen STK yöneticilerinin utanmadan, 15 Temmuz hain darbe girişimine kadar FETÖ’ye karşı tek başına mücadele eden 75. Devlet Başkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN’ın fotoğraflarını kendi profillerinden eksik etmediklerini gözlemleyebiliyoruz.
Üçüncü grup mesleki STK’lar ise vizyon ve misyon sahibidirler. Etik ilkeler dahilinde çalışır, haksızlığa uğrayan tek bir üyesi için dahi mücadele eder, ülkemizin aydınlanması ve ilerlemesi uğruna yapıcı muhalefeti geliştirir ve tüm bunları yaparlarken de Anayasal sınırlara dikkat eder ve Hukuk’un üstünlüğünü her zaman savunurlar. Nitekim ülkemizin muasır medeniyetler seviyesine çıkacak olmasında bu üçüncü grup STK’ların büyük bir rolü olacaktır.
İşte bizi tarihte büyük bir devlet yapan esas unsur medeniyetimizde yetişmiş bilinçli, ileri görüşlü, feraset ve basiret sahibi yöneticiler, komutanlar, liderler, akademisyenler, alimler, aktivistler ve STK yöneticileridir. Tarih; para, rant, şöhret ve koltuk için her türlü figürü sergileyenleri ve terör örgütleriyle kirli ittifaklara girenleri gömecek, ülkesinin bağımsızlığı, ilerlemesi ve kalkınması için her türlü fedakarlığı yapan ve gerektiğinde yapıcı eleştirileriyle de kaliteli muhalefet üretmekten geri durmayanları ise asla unutmayacaktır.
