TEYP, YALAN SÖYLÜYOR!!! - Ahmet Arıtürk

TEYP, YALAN SÖYLÜYOR!!!


Bizim siyasilerin maşallahı var. Öyle ki, birkaç yıl önce değil, birkaç ay önce söylediklerinin bile tam zıddını söyledikleri ve hararetle savundukları olmaktadır. Dün (AK) dediklerine, bu gün (KARA); dün (KARA) dediklerine, bu gün (AK) diyen siyasilerin haddi hesabı yok! Liderler düzeyindekilerden başlayarak, geçmiş dönem konuşmaları ile bugün yaptıkları konuşmaları karşılaştırırsanız, hayretler içinde kalırsınız. Birbirine zıt fikirler, düşünceler, övmeler, yermeler! Dün, hırsız dediğini, bugün alkışlayan; dün alkışladığına, bugün HIRSIZ diyen ehl-i siyaset!

(Geçmişe mazi derler) deyimi, sözün tam anlamıyla bizim ehl-i siyaset için söylenmiştir. Öylesine utanmazlık, öylesine aymazlık, başka ülkelerde yaşanıyor mu, bilemyiz ama, maalesef, bizim siyasilerin yüzde doksanının durumları bu!
Gazeteciler olarak kendimizi de tenzih etmeyelim. Maalesef, siyasilerden sonra, kendi söylemleriyle çelişkiye düşenler arasında gazeteciler de bulunmaktadır. Dün övdüğünü, bugün yeren; dün yerdiğini, bugün öven sözde gazeteciler, yazarlar da az değildir.

Bir siyaset erbabı her hangi bir konuda konuşuyor, mesajlar veriyor, bir de bakıyorsunuz, daha önce bugün yaptığı konuşmanın tam zıddını yaptığı rakipleri tarafından ortaya çıkarılmıştır. Hem de video görüntüleriyle…
Bu durum, bana yaşanmış bir anekdotu anımsattı.

Anekdot şu:

Teyp denilen ses kayıt cihazlarının yeni çıktığı yıllarda bir torun, babaannesine oyun oynamış. Teyp’i gizlice açarak, büyük annesini, annesi aleyhinde bir hayli konuşturmuş. Kadıncağız da, çoğu kaynana gibi gelininin beceriksizliklerinden, şapşallıklarından, hatta çirkin oluşundan dem vurmuş.

Büyük annesinin sesini kayda almış olan çocuk Babası eve gelince de aile fertlerinin tümünün oturdukları salonda teyp’i en yüksek perdeden açmış, gülerek hepsine dinletmiş. Kaynanasının, aleyhinde yaptığı konuşmalara ve tanımlamalara bir hayli içerleyen gelin bunun üzerine:

-Anne, ben sana hürmette hiç kusur etmediğim halde benim aleyhimde neden böyle konuşuyorsun! diye sitem edince, Kaynana kendisini müdafaa babında söylenmiş:

-Bunları söyleyen ben değilim ki. Teyp, yalan söylüyor!

Bu anekdotta olduğu gibi, siyasilerimize geçmiş dönem konuşmalarını videolardan izletsek herhalde onların da söyleyecekleri, anekdotta anlatılan kaynananın söylediğinden pek farklı olmayacak ve:

-Ben öyle bir konuşma yapmadımm ki, video yalan söylüyor! diyeceklerdir!

AMAN, ÇOK KORKTUM!!!

Bürokratlar için yasaklar başladı! CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun çağrısına uyacak ve artık hiçbir şekilde mafyatik düzene hizmet etmeyecek, amirlerinin veya siyasilerin kanun dışı emirlerine itaat etmeyecekler!!!

Erdoğan ailesinin değil, bu devletin şerefli memurları olduklarını anımsayarak, kendilerine çeki-düzen verecekler. Bunun böyle olduğuna aziz halkımız da şahitlik yapacak!

Kılıçdaroğlu’na göre, “Türkiye Devleti'ni, şahıs devletine dönüştürmüş bir kişi ve ailesi var. Bu şahsın ve ailesinin, kişisel çıkarlarına hizmet etmeye zorlanmış bir kısım devlet memurları var. Bazıları çok baskı altında. Ancak unutulmamalıdır ki; devlete değil, şahsi çıkarlara hizmet etmenin sorumluğu var.”

Ve şöyle Kılıçdaroğlu şöyle devam ediyor: “Açıkça söylüyorum; vazife namına mafyatik düzene hizmet edemezsiniz. Kanun dışı işleri emir olarak telaki edemezsiniz. Siz Erdoğan ailesinin değil, bu devletin şerefli memurlarsınız. Kamil akla gelmeniz için Kılıçdaroğlu abinizin, amcanızın bu size son çağrısıdır. 18 Ekim Pazartesi itibariyle bu düzenin illegal isteklerine verdiğiniz tüm desteğin sorumluluğu size de ait olmaya başlayacaktır. 'Emir almıştım' diyerek bu kirli işlerden sıyrılamazsınız. Size kanun dışı her ne yaptırılıyorsa Pazartesi itibariyle durun. Bu illegal paralel sistemlerden elinizi eteğinizi çekin. Size bunu yaptıranlara farklı bir muamele olacak elbet. Çünkü, Sadi'nin dediği gibi; Zalimleri bağışlamak, yoksullara cefadır. Söylediklerimi özetlemem gerekirse; Türkiye Devleti yeniden halkın devleti olma yoluna girmiştir. Kurumları bir şahsın ve ailesinin ahırına dönüştürenler, elbette ki hesap verecektir. TÜGVA benzeri vakıfların üzerine örttükleri devletin malları hazineye iade edilecektir. Sizler hala bu pislikten kendinizi sıyırma şansına sahipsiniz. Bu şansı kullanın. Siz de şahit olun sevgili halkım."

Sayın Kılıçdaroğlu’nun özellikle üst düzey bürokratlara çağrısı bu! Bürokratlar 18 Ekim itibarıyla bu çağrıya uymak zorundalar! Aksi takdirde kendileri bilir. MİLLET ittiakı iktidar olunca, vay çağrıya uymayan bürokratların hallerine…
Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu çağrısına bıyık altından gülen ve (Aman, çok korktum) diyen bürokratları duyuyoruz…

TAŞLAMA

KILIÇDAROĞLU ÇAĞRI
YAPIP BÜROKRATLARA
DEMİŞ “KANUNSUZ EMRE
UYMAYINIZ SAKIN HA”

TEPEDEN GELEN KİŞİ
KANUNLARA UYAR MI
ÖYLESİNDE O YÜREK
VE O CESARET VAR MI

NİZAMA UYGUN GELEN
ELBET UYAR NİZAMA
TEPEDEN İNME GELEN
NİZAMA UYAR SANMA

BÜROKRATLAR DEVLETİN
BÜROKRATLARI OLSA
BİR AİLENİN EMRİNE
GİRMEZLER BİL Kİ ASLA

YAZIYI PAYLAŞ!