
KELLE KOPARAN TALİBAN VE IŞİD MÜSLÜMAN, SAZ ÇALAN ALEVİLER GAYRİ MÜSLİM ÖYLE Mİ!!!
Ahmet Arıtürk
Öyle bir hava estiriliyor ki, işleri sokak ortasında kelle koparmak olan, hatta biribirlerine bile saldıran TALİBAN ve IŞİD İslam Dininin ÖFKELİ ÇOCUKLARI. Ellerinde sazları ile Türküler çığırtan, semah yapan ALEVİLER ise MÜSLÜMAN DEĞİLLER ÖYLE Mİ!!!
Türkiye’yi, terör örgütleri teslim almış durumda. Bir yanda dinci terör örgütü TALİBAN ve IŞİD, öte yanda PKK! Tabii, bunların değişik adlar altında faaliyet gösteren kolları ve versiyonları da var. Bu örgütlerin hepsi de, Türkiye Cumhuriyetinin birlik ve beraberliğini tehdit eden unsurlardır. Birini, diğerinden ayırmak, birini, diğerine tercih etmek büyük hata olur. O ki, Türkiye Cumhuriyetinin birlik ve beraberliğine kastetmektedirler, Al birini, vur ötekine
Türkiye Cumhuriyetinin birlik ve beraberliğinin devamı için hiçbir terör örgütüne taviz vermemek, bütün terör örgütleriyle mücadele etmek zorunludur. Teröristin CİCİSİ, DİNLİSİ, DİNSİZİ OLMAZ! Terörist, teröristtir! Hiçbir şekilde teröre ve teröriste hoş görüyle bakılamaz! Teröristlerle mücadele edilir, müzakere edilmez! Teröristlerle müzakereye başlarsanız, isteklerinin sonu gelmez!
Biz, gerçek terör örgütleriyle mücadele edeceğimize, Türkiye Cumhuriyetinin harcı durumunda olan ALEVİLERİ DIŞLAMAKLA MEŞGULÜZ…
Türkiye Cumhuriyetinin birlik ve beraberliğinin sağlanmasının tek harcı, Mustafa Kemal ATATÜRK’ÜN yoludur. Bu yoldan sağa, sola çıkılmaz. Bu yolun sağı da, solu da ÇIKMAZ SOKAKTIR! Bakın, hiç bir camide ATATÜRK’ÜN PORTRESİ OLMAZ. Ama, CEMEVLERİNDE, HAZRET-İ ALİ’NİN (Keremallahu vechehü) temsili portresi yanında Mustafa Kemal ATATÜRK’ÜN portreleri var.
Suruç’ta meydana gelen canlı bomba katliamını anımsayın. 32 genç fidan hayatını kaybetmişti. Katliamı, DİN-İ İSLAM ADINA IŞİD üstlenmişti. Ama, kimilerine göre IŞİD MİLİTANLARI DİN-İ İSLAM ADINA MÜCADELE VEREN ÖFKELİ ÇOCUKLAR! Taliban ve Işid gibi terör örgütleriyle mücadele edilmedikçe, benzeri olayların sonu gelmez.
Geçmişte yaşanan katliamları gözlerimizin önüne bir getirelim. Hafız-i beşer unutsa da, tarih unutmaz! Bu millet 1984’lü yıllardan beri terörle pençeleşmektedir. Binlerce vatandaşımız, terör kurbanı olmuştur. Bu süre içinde Türkiye’nin ekonomik açıdan 1 trilyon dolarlık maddi kaybı olduğu hesaplanmaktadır. Yani, bu millet terörden çok çekti, çekmeğe devam etmektedir. Bu gidişle, daha da çekecek gibi görülmektedir!
Terörün dini yok, imanı yok, kitabı yok, yazılı kuralı yok! Terörün her türlüsünü telin ediyoruz. Millet olarak aklımızı başımıza almalıyız, terörün pençesinden kurtulmaya bakmalıyız. IŞİD terörüyle yaşadığımız acılar, bize daha önceki acıları unutmasın. (IŞİD TU KAKA, YAŞASIN TALİBAN HAVASINA) girmemeliyiz!
Evet, bütün terör örgütlerine aynı mesafede ve elimizden geldiği ölçüde uzak durmalıyız. Terörü telin etmekle yetinmemeli ve her türüyle mücadele etmek konusunda elimizden gelen çabayı göstermeliyiz. Terörle mücadele konusunda güvenlik güçlerimize yardımcı olmalıyız. (Bana dokunmayan yılan bin yaşasın) mantığından sıyrılmalıyız. Yılan, fırsat buldu mu, bizi de sokacaktır, bunu asla unutmamalıyız.
CİCİ TERÖR YOKTUR, LANETLENECEK VE MÜCADELE EDİLECEK TERÖR VARDIR, bunu böyle bilmeli ve ayağımızı denk atmalıyız.
Şu zihniyete bir bakın, ELLERİNDE SİLAH DEĞİL, SAZLARI OLAN ALEVİLERİ İSLAM DIŞI GÖSTERENLER,MAALESEF TALİBAN’I VE IŞİD’İ ALKIŞLIYORLAR. Bu gibilerin zihniyetlerine göre TALİBAN VE IŞİD İSLAM DİNİNİN SAVUNUCULARI, ALEVİLER MÜSLÜMAN DEĞİ, ÖYLE Mİ!!!
Bu zihniyete sahip olanlara binlerce defa YAZIKLAR OLSUN…
SİİRT’İN ZENCİLERİ!
Her toplumun bir mağdur kesimi vardır ve onlar için (TOPLUMUN ZENCİLERİ) muamelesi uygulanıyor, kendi kendime sordum ve dedim ki:
-Peki, Siirt’in zencileri kim?
Sonra, kendi sorumun cevabını buldum ve kendi kendime cevap verdim:
-Bugün için Siirt’in zencileri, SİİRT’İN ARAP kesimidir!
Neden böyle bir hükme vardığıma açıklık getireyim. Arap kökenli Siirtliler, 30-40 yıl öncesine kadar bu şehrin kadim sahipleriydi. Ama artık durum değişti. Bugün, adı (SİİRT) olan ve bir zamanlar nüfusunun yüzde yüzü Araplardan oluşan bu şehirde yaşayan Arapların nüfus oranları yüzde 30 düzeylerine düşmüştür.
Bölgemizdeki siyasi ortam, Arap kökenlileri büyük ölçüde etkilemiştir. Ne Kürtler, ne Türkler, Arap kökenli Siirtlileri kendilerinden saymıyorlar. Her iki taraf da, Arap kökenli Siirtlilere yabancı gözle bakmaktadırlar. Her iki kesimin gözlerinde de Siirtli Araplar kendi düşünceleri açısından zararlı birer unsur!
Siirtli Araplar, açık bir şekilde göçe zorlanıyorlar. Büyük şehirlere göç etsinler, asimile olsunlar, yok olsunlar isteniyor. Yani, Şehri Siirt’in kadim sahipleri, sözün tam anlamıyla, kendi şehirlerinde ZENCİLEŞTİRİLMİŞ durumdalar.
Zenci görmek isteyenler, Siirt’e gelsinler, gerçek zenciler kimlermiş bir görsün.
İNTERNET OLMAYINCA!
İnternete o kadar alıştık ki, birkaç saatliğine bile yokluğuna tahammül edemiyoruz. Hele, biz Gazetecilerin işleri zaten internetle yürüyor. Bu satırları karaladığım sıralarda internet iletişimi yoktu. Bu bakımdan şaşkınlık içindeydim!
İnternet, günümüz insanları için hem büyük bir nimet, hem de büyük bir belâdır! İyiye kullanırsan nimet olur, kötüye kullanırsan nıkmet!
İnternet olmadığı yıllar, meğerse ne kadar eksik yıllardı. Koca bir dünyayı, bir kutunun içine sığdırmışlar. Adını internet koymuşlar. Akıllı cep telefonlarında bile internet var! Anında, dünyanın dört bir yanından haberdar oluyorsun!
Evet, internetsiz bir dünya düşünmek artık mümkün değil. İnternet olmayınca, kendimizi sudan çıkmış balıklar gibi hissediyoruz. Bu arada Diyanet işleri Başkanlığına sormak isterdim. Acaba, gâvur icadı olan interneti kullanmak, hele-hele bağımlısı haline gelmek dini yönden günah mı, değil mi! Ne de olsa, fetva makamı diyanettir. Ama teşkilat olarak kendileri de kullandıklarına göre HELAL olsa gerektir. Haram olsa, koca Diyanet İşleri Başkanlığı internet kullanır, site kurar mıydı!
ANEKDOTLAR
Kişilerin, toplumların kendilerini bulundukları ortamların (ZENCİLERİ) olarak tanımlamaları ve bu yoldan mağduriyet edebiyatı yapmaları artık moda oldu. Sözde mağduriyetlerini dile getirmek isteyenler, kendilerini toplumun zencileri olarak tanımlıyor ve mağduriyetlerine vurgu yapmak istiyorlar.
Barck Obama gerçek bir zenciydi ama ABD’nin Başkanı olmuştu. Bu durumda, Obama’nın zencilikten yakınmak gibi bir hakkı kalmış mıdır!
Bu ülkenin zencileri kim diye sorarsanız, öncelikle işsizler, asgari ücretliler, emekliler, işçiler ve memurlardır!
*
Mürit, kendisi de sigara içen Şeyhine sormuş:
-Şeyh Hazretleri sigara içmek helal mi, haram mı, mekruh mu?
Şeyh Efendi cevap vermiş:
-Helalse içiyoruz! Haramsa yakıyoruz! Mekruhsa tüttürüyoruz!
TAŞLAMALAR
NAZARLARINDA IŞİD
VE TALİBAN MÜSLÜMAN(!)
ONLAR KELLE KOPARIR
DİNDARLIKLARI BUNDAN
ALEVİLER MÜSLÜMAN
SAYILMIYORMUŞ MEĞER
SAZLARI-SÖZLERİYLE
KOPUYORMUŞ FİTNELER
DİNDAR BAŞKADIR ELBET
DİNCİ İSE BAŞKADIR
DİNDAR GERÇEKÇİ OLUR
DİNCİ İSE KİNDARDIR
KİNDAR VE DİNDAR NESİL
OLAMAZ BU İMKÂNSIZ
DİNDAR, KİNDAR OLAMAZ
SÖYLEM YANLIŞ. TUTARSIZ