ERDOĞAN İÇİN NELER YAZMIŞTIK - Ahmet Arıtürk

ERDOĞAN İÇİN NELER YAZMIŞTIK


Geçmişte, hani birilerinin bugün Cumhurbaşkanı olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan için (artık mahalle muhtarı bile olamaz) dedikleri dönemlerde, haksızlıklara karşı feveran etmiş. yazdığım bir şiiri, mektup eşliğinde bütün siyasi partilere ve o yılların parlamenterlerine göndermiştim.
Bu feveranımın bir sebebi haksızlıklara karşı olmamdı, sebeplerden biri de, cezalandırma gerekçeleri arasında Siirt’in hedef alınmasıydı. Erdoğan için verilen mahkeme kararında (SİİRT GİBİ BİR YERDE) denilerek okuduğu şiire ayrı bir anlam yüklenmek istenmişti.
Sayın Cumhurbaşkanımız Siirt’e teşrif etmişlerken 1997’li yıllarda Ziya Gökalp’e ait okuduğu şiir yüzünden cezaevine girmesine karşı o yıllarda yazdığım ve yerel gazetelerde yer alan şiiri anımsatmak istedim. İşte o şiir:
NURU SİMASINDAN BELLİ
RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN
BAL-U ŞEKER GİBİ DİLİ
RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN

İSLAMBOLA BELDESİNE
ŞOL BELDE-İ TAYYİBE’YE
HİZMETLERİ ÇOKTUR DİNLE
RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN

BU SİİRTLİ ÂŞIK ÂBİD
ALLAH’TAN EYLER Kİ ÜMİT
DÖNÜŞÜ OLMAZ BAİD
RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN
*
Şimdi biz söyleyelim. Nereden, nereye…
YENİLE, YENİLE YENMESİNİ ÖĞRENMEK!
Napolyon Bonapart’ın meşhur bir sözü vardır. “Yenile yenile yenmesini öğrendim” der. Keşke bizdeki muhalefet partileri de bu sözden nasiplenselerdi de, yenile yenile, yenmesini öğrenebilselerdi.
2002 yılından bu yana AKP seçimlerde hep yeniyor, muhalefet partileri ise yeniliyorlar. Ama bu kadar yenilgi, yenmeyi öğrenmelerine yeterli olmamış ki şimdi de erken seçim diye tutturmuşlar.
İşin gerçeği şu ki, son genel seçimlerde de muhalefet partilerinin tümü yenilmişlerdir. Buna, oylarını bir miktar da olsa arttırdığı söylenen CHP de dahildir.
AKP, 2002 genel seçimleriyle iktidar oldu. Hala birinci parti konumunu koruyor. Doğrusunu isterseniz, muhalefetin yenile yenile yenmeyi öğrenmek yerine, kendi iç hesaplaşmalarına dönüşmesi de tutarsızlık gibi bir durum. AKP’yi yenemiyorlar, kendi iç muhalefetlerini yenmenin hesapları içine girmiş bulunuyorlar.
Daha genel seçimlere 2 koca yıl var. Normal süreleri içinde olağan kongrelerin yapılmasına vakit var. Hani, partilerinin genel başkanları ve yönetim kurulları istifa etmek erdemini gösterselerdi, olağanüstü kongrelere gitmek yerinde bir hareket olabilirdi. Ancak, böyle bir durum yok. Yenilen genel başkanlar koltuklarına daha sıkı bir şekilde sarılmış durumdalar.
Muhalefet, bu gidişle hiç akıllanmayacak. Bunca yenilgiden ders almadıklarına göre! Evet, bu gün için Türkiye’nin en önemli sorunu, muhalefet boşluğudur. Bu ülkenin artık ciddi ve yenilgilerden ders almış bir muhalefete ihtiyacı var…
HUKUKUN, ADALETİN OLMADIĞI YERDE EKONOMİK KALKINMA DA OLMAZ!!!
Alım güçleri sıfırlanmış olan vatandaşlar şaşırmış vaziyette. İş yerlerinde emtialar raflarda, vitrinlerde olduğu gibi duruyor. Çok mecburi ve zaruri olmadıkça, vatandaşlar alışveriş yapamaz hale düşürülmüşler…
Emekli, memur, işçi derseniz, açlıktan ağzı kokacak hale düşürülmüş. Ne yapsın, nasıl alış-verişe çıksın. Vatandaşlar “YARI AÇ, YARI TOK!” durumda. Çoğu da, sosyal devletin(!) yapacağı yardımlarla geçiniyor! Ekonominin çarkları durmuş, bir tek SADAKA EKONOMİSİNİN çarkları dönüyor.
Ekonomiden anlayanlar ve piyasanın nabzını iyi tutanlar “Yeni yılda, dananın kuyruğu kopacak. Asıl o zaman KRİZİN gerçek boyutları ortaya çıkacak.
Emekliler, memurlar, işçiler, kredi kartlarının limitlerini çoktan doldurmuşlar. Esnaflar arasında öyle bir iflâs furyası baş gösterecek ki, Allah korusun. Vatandaşlar, kepenk indirmekle kalmayacak, borçları yüzünden kaçacak delik arayacak duruma gelecekler!”
İş adamları karamsar. Zaten, madden çökmüş olan vatandaşları, manen de çökertmeyelim. Evet alım, satımın sıfırlandığı yerde, neyin enflasyonu olacak ki! Satan çok, alan yok! Bu, hemen her şeyde böyledir. Gayrimenkul, beyaz eşya, otomotiv, tekstil ve gıdalarda bile.
İnşallah, hayal kırıklığına uğramayız diyeceğiz amma, Sayın Cumhurbaşkanımızın asgari ücret ile ilgili söylemi kulağa hoş geliyor. Size bir şey söyleyeyim mi, benim bu ekonomik vaatlere pek itibar edesim yok. Siyasi partilerden dileğim o ki, ülkemize gerçek demokrasiyi, hukuku, adaleti getirsinler, bunlar gelirse, zaten ekonomik kalkınma peşinden gelir. Bunların olmadığı yerde, ekonomik kalkınma da gerçekleşmez!
TAŞLAMALAR
YENİ YILDA ÜMİTLER
PİYANGOYA KALMIŞTIR
VERGİLERDEN, ZAMLARDAN
VATANDAŞLAR YANMIŞTIR

YENİ VERGİLER GELİR
YENİ YILA BİLİNİZ
YANDI MEMURLARIMIZ
VE YANDI EMEKLİMİZ

MAAŞ ZAMMI NE OLDU
BİR DE ONU SÖYLEYİN
ASGARİ ÜCRETLİYİ
VURUN VE SEPETLEYİN

YAĞDIRACAK ZAMLARI
NOEL BABA BİZLERE
BİZİM NOEL BABAMIZ
ERDOĞAN’DIR BİR KERE

YAZIYI PAYLAŞ!