BÜYÜKELÇİ KRİZİ, TATLIYA BAĞLANDI!!! - Ahmet Arıtürk

BÜYÜKELÇİ KRİZİ, TATLIYA BAĞLANDI!!!


İş İnsanı Osman Kavala’nın serbest bırakılmasını istedikleri için AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından (istenmeyen kişiler) ilan edilmeleri istenen büyükelçiler krizinin tatlıya(!) bağlandığı belirtilmekte. İlk bildiriden sonra, ikinci bir bildiri yayınlayan büyükelçilerin, geri adım attıkları öne sürülürken, İngilizce metni tercüme eden kimilerine göre ise, büyükelçilerin geri adım atmak şöyle dursun, ilk açıklamalarının arkasında durdukları belirtilmekte.

10 büyükelçinin, (istenmeyen kişiler) ilan edilmelerinin doğuracağı sonuçlar ortadaydı. Nitekim, bu konuda geri adım atan büyükelçilerden çok, söylediklerini gerçekleştiremeyenler olmuştur. Dış politikanın hamasetle diğil, akl-ı selim ile yürütülmesi gerektiği bellidir. Dış siyaseti, iç siyasete malzeme etmek ise büyük hatalara yol açar. Madem on büyükelçiyi (istenmeyen kişi) ilan ettiniz, sözünüzün arkasında durunuz, ya da yapamayacağınız şeyi söylemeyiniz!

İç politikaya malzeme yapmak için, dış politikayı alet etmeye kalkışmak, işte böyle sonuçlara yol açar. Dövizdeki anormal artışın bir sebebinin de on büyükelçinin (istenmeyen kişiler) ilan edileceklerinin açıklanması olmuştur. Siz, on büyükelçiyi istenmeyen kişi ilan ederseniz, o ülkelerin yetkilileri de sizin büyükelçilerinizi istenmeyen kişi ilan ederler.

Bir büyükelçiyi istenmeyen kişi ilan etmek, neredeyse, o büyükelçinin ülkesine savaş ilanı gibi algılanır. Bunun, tarihte örnekleri çoktur. İç politikada, hamaset yapmaya, şuna-buna çatmaya alışığız amma, dış politikada hamasete yer olmadığını bilmemiz gerekir. Dış politikada hamaset yapabilmek için süper güç olmak bile yeterli değildir. ABD, Rusya ve Çin gibi süper devletler bile dış politikada gayet temkinli davranmaktadırlar. Çünkü dünyanın beşten büyük, dolayısıyla kendilerinden güçlü olduğunu bilirler.

On büyükelçinin ilk açıklamalarının Türk yargısına müdahale olduğu söyleniyor ya. Biz daha önce bu müdahalenin canlı örneğini Papaz Brunson’da görmüştük.

Türkiye'de tutuklanan insan hakları savunucusu Alman Steudtner de Almanya Başbakanı Angela Merkel’in talebi üzerine serbest bırakılmamış mıydı!

KEŞKE, TÜRK YARGISI GERÇEKTEN BAĞIMSIZ OLSAYDI DA, YARGIYA İTİMADIN ÖLÇÜSÜ YÜZDE YİRMİLER SEVİYESİNDE DEĞİL, YÜZDE YÜZLER DÜZEYİNDE OLSAYDI…

ZAM KERVANI

Zam kervanı uzayıp gidiyor. Döviz fiyatları yükselince, haliyle iğneden ipliğe her bir şeye zam gelmekte. 25 Ekim'de benzine 44 kuruşluk zam yapılmıştı. 26 Ekim'de 28 kuruş daha zam yapıldı.

Doğalgaza, elektriğe, kömüre ve aklınıza gelebilecek her bir şeye zam geldi, gelmeye devam ediyor. Her gün yeni bir zam var amma, emeklilerin, işçilerin, memurların maaşlarına altı ayda bir zam yapılıyor, o da enflasyonun çok altında.

İSTİKRAR-İSTİKRAR-İSTİKRAR!!!

Piyasada istikrar yok. Dolar, dalgalı bir seyir izlemekte. Bir inmekte, bir çıkmakta. Neyin ne olacağı bilinmemekte. Piyasalar allak-bullak. Düşünün ki bir saat sonrasında ne olacağı bile bilinmiyor. Vatandaşlar, keşke dolar 10 lira olsa da sabit kalsa, bir çıkıp, bir inmezse ona da razıyız, demek durumunda.

Vatandaşları tedirgin eden, piyasadaki istikrarsızlık. Saat başı inişler, çıkışlar! Fiyatlar durulursa, vatandaş rahat nefes alacak, en azından ne yapacağını bilecek.

Vatandaşın istediği tek şey:İSTİKRAR-İSTİKRAR-İSTİKRAR!!!

MİLLETE, (ZİLLET) DİYEN ZİHNİYET!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında:

-Osman Kavala vatandaşlıktan çıkarılsın! diye buyurmuş!

Sayın Bahçeliye bakarsanız, sadece Kavala değil, Selahattin Demirtaş da, tüm HDP’liler de, hatta AKP’li ve MHP’li olmayanların tümü de vatandaşlıktan çıkarılsınlar.

Millete (ZİLLET) diyen zihniyet budur işte…

RAHM-İ MADERDE BAŞLAYAN KARINDAŞLIK

İkizim Merhum Mehmet Metin Arıtürk, 26 Ekim 2020 tarihinde dar-ı dünyadan, dar-ı ahrete göçmüştü. İkiz olmamız dolayısıyla KARINDAŞLIĞIMIZ daha RAHM-İ MADERDE başlamış, 9 ay annemizin rahminde birlikte gelişmiş ve 1943 yılının 26 Ağustos günü birlikte dünyaya gözlerimizi açmıştık. 78 yıl birlik ve beraberlik içinde ömür tükettik. Gazetecilik mesleğini birlikte yürüttük. Ta ki, karındaşım KORONAVİRÜS denilen bu menhus salgının pençesine düşene kadar!
Kardeş candır, koldur, kanattır. Kolu, kanadı kırık biri olarak ikizime Yüce ALLAH’TAN RAHMETLER DİLİYORUM. MEKANIN CENNET OLSUN…

TAŞLAMA

ON BÜYÜKELÇİ NEDEN
BAVULUNU TOPLAMAZ
İSTENMİYORLAR MADEM
BURADA KALMAK OLMAZ

BÜYÜKELÇİLER İÇİN
(İSTENMEYEN KİŞİ) DER
GERİ ADIM ATTILAR
DİYEREKTEN AFFEDER

GERİ ADIM ATAN KİM
SORUSUNUN ÇEVABI
FARKLI DİLLENDİRİLİR
VAR BU DİLİN ADABI

BÜYÜKELÇİYİ ŞAYET
KOVAR İSEN ÜLKENDEN
SAVAŞ İLANI GİBİ
OLUR BİLNSİN ZIMMEN

YAZIYI PAYLAŞ!