Ahmet Arıtürk Yazdı: YA AÇLIKTAN ÖLECEĞİZ, YA KORONAVİRÜSTEN!!! - Ahmet Arıtürk

Ahmet Arıtürk Yazdı: YA AÇLIKTAN ÖLECEĞİZ, YA KORONAVİRÜSTEN!!!


Koronavirüs salgını, yaşamı alt-üst etti. Pandemi, dünyanın başına bela oldu. 1 yıldan beri süregelen salgından günümüze kadar, dünya genelinde 150 Milyon insanın koronavirüse yakalandığı, ölenlerin sayılarının ise 2,5 milyonu aştığı belirtilmektedir. İşin acı tarafı, bu pandemiden ne zaman kurtulabileceğimiz konusunda da kesin bir tarih verilemiyor. Bilim adamları, 2020 yılı gibi, 2021 yılında da bu hastalığın devam edeceği görüşünü paylaşıyor ve 2021 yılı sonuna kadar bu hastalıktan kurtulabilmeyi bir ümit olarak yorumluyorlar.

Dünyada zengin ve fakir ülkeler vardır. Zengin ülkeler, aşılanma işlemlerini süratle gerçekleştirirlerken, fakir ülkeler, sadaka bekleyen dilenciler gibi, güçlü devletlerin yardımını beklemektedirler. Güçlü devletlerden, bütün vatandaşlarının aşılama işlemlerini tamamlayanlar bile var.

Türkiye, gerçekte varlık içinde yokluk çeken bir ülke konumundadır. Adil paylaşımın olmadığı ülkemizde henüz 65 yaş ve üstü vatandaşların aşılama işlemleri dahi tamamlanamamıştır. Eldeki aşı stokunun bu gruba bile yetmeyeceği belirtilmektedir.

Ülkemizde tek sorun aşı da değildir. Pandemiyle mücadele kapsamında kapatılan iş yerleri sahiplerinin ve çalışanlarının geçim sorunları büyük boyutlara ulaşmıştır. İflasa sürüklenen iş yerleri ve esnaflar kepenk kapatmakta, bunun sonucu zaten pandemi öncesinde de mevcut olan milyonlarca işsize yeni işsizler katılmaktadır.

Televizyonlardan izlediğimiz kadarıyla birçok vatandaşlarımız, çöp bidonlarından ekmek kırıntıları, pazar yerlerinden sebze ve meyve artıkları ayıklamak suretiyle kendilerinin ve aile bireylerinini yaşama tutunmalarını sağlamağa çalışmaktadırlar. Bazı belediyeler tarafından bedave dağıtılan 2 ekmek alabilmek için kuyruklarda saatlerce bekleyen vatandaşlar, yaşanan sefaletin göstergesi olmaktadırlar. İşsizliğin ve işsizliğin sonucu olarak yaşanan açlık ve bunalımların sonucu intihar vakalarında büyük artış yaşanmaktadır.

83 milyon vatandaşımızdan aşılanmaları gereken en az 60 milyonu için 120 milyon doz aşıya ihtiyaç bulunmaktadır. Bu aşılama hızıyla 2021 yılı sonuna kadar dahi, aşılanmaları gereken vatandaşlarımızın aşılama işlemlerinin tamamlanması mümkün görünmemekte.
Evet, bir yandan KORONAVİRÜS, bir yandan açlık, yoksulluk ve sefalet. Bu durdumda Türkiye Cumhuriyetinin vatandaşları olarak yaKORONAVİRÜSTEN ÖLECEĞİZ, YA DA AÇLIKTAN!

İnanın ki, koronavirüsten ölmek, açlıktan ölmekten daha iyidir…
ANEKDOT

“EKMEK BULAMIYORLARSA, PASTA YESİNLER”!!!
Çöp bidonlarından ekmek kırıntıları arayanların, Pazar yerlerinde dökülmüş çürük sebze ve meyve ayıklayanların, 1-2 bedava veya ucuz ekmek alabilmek için saatlerce kuyrukta bekleyenlerin varlıklarına televizyonların ekranlarından şahit olmamıza karşılık, hala devlet ve hükümet yetkilileri Türkiye’de kimselerin aç ve açıkta olmadıklarını söyleyebilmektedirler. Bu durum bize, (EKMEK BULAMIYORLARSA, PASTA YESİNLER) deyimiyle ünlenen tarihi bir anekdotu anımsatı. Anekdot şu:
Fransız Devrimi’ne doğru süreçte halk büyük bir yoksulluk içindedir. Yapılan zamlar sonucu büyük bir kıtlık yaşanmaktadır. Halkın yoksulluktan kıvrandığı dönemde şatafatlı bir hayat yaşayan SARAYLILARI PROTESTO İÇİN kadınlar Versay sarayına yürürler. Kadınların, sarayın etrafını kuşattıklarını ve (EKMEK-EKMEK) diye haykırdıklarını gören Kraliçe Marie Antoniette (EKMEK BULAMIYORLARSA, PASTA YESİNLER) olarak tercüme edilebilecek meşhur deyimi kullanır!

Evet, birileri de bugün Türkiye’de tam anlamıyla Marie Antoniette’nin yaptığını lisanı hal ile yapıyor ve uyguladıkları yanlış politikalar sonucu aç bıraktıkları vatandaşlara adeta (EKMEK BULAMIYORLARSA, PASTA YESİNLER) demektedirler!!!

YAZIYI PAYLAŞ!