3 Kasım 2002 genel seçimleriyle iktidara gelen AKP, 19 yıldan beri iktidarda olan kendisi değilmiş gibi (İnsan Hakları Eylem Planı) ve (Ekonomik Reform Paketi) adı altında atılımlar(!) gerçekleştirecekmiş! Millet, elbette bunları yutmamakta. (Madem bunlara ihtiyaç vardı, ne demeye 18 yıl beklediniz de gerçekleştirmediniz, elinizi bir tutan mı vardı!) istifhamlarıyla karşılamaktadır.
2 yıllık zaman dilimi içinde kademeli olarak hayata geçirileceği, 9 amaç, 50 hedef ve 393 faaliyet içerdiği belirtilen (Özgür Birey, Güçlü Toplum) ve (Daha demokratik bir Türkiye) sloganıyla sunulan (İnsan Hakları Eylem Planı) herşeyden önce Türkiye’nin bugüne kadar demokrasiden tam anlamıyla nasiplenmediğinin itirafı gibidir!
Eylem planına göre Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru sisteminin etkinliği arttırılacak, kişisel veriler korunacak, uzun yargılamalardan doğan zararların karşılanması sağlanacak, İnsan Hakları İzleme Komitesi kurulacak. Hakim ve savcılara coğrafi teminat sağlanacak, HSK'nın denetim alanını genişletilecek, İdareye yapılan başvurularda idarenin cevap verme zorunluluğu 60 günden 30 güne düşürülecek, Hakim ve savcı yardımcılığı sınıfları ihdas edilecek, Katalog suçlarda 'somut delile dayanma şartı' getirerek, tutuklamanın istisnai bir koruma tedbiri olduğuna ilişkin ilke tahkim edilecek. İfade vermek için mesai saati dışında gözaltına alma, otelde gecenin bir yarısı gözaltına alma gibi uygulamalara son verilecek. İşkence iddialarıyla ilgili disiplin soruşturmalarında zaman aşımı kaldırılacak. Kadına karşı şiddet suçlarını etkin şekilde soruşturmak amacıyla kurulan özel soruşturma büroları ülke genelinde yaygınlaştırılacak.
Avrupa Birliği Muktebasıtına Uyum Çalışmaları hızlandırılacak. Hak ve Özgürlükler daha etkin korunup, genişletilerek!
Ekonomik Reform adı altında sunulan pakette ise (Fiyat İstikrar Komitesi) kurulması, özellikle yabancı yatırımcıları çekmek için hukuki düzenlemeler yapılması, yatırımın cazip hale gelmesi için özel teşvikler sağlanması, yatırımı kolaylaştırmak amacıyla bürokrasinin azaltılması. Cari açığın azaltılması için Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi ve Proje Bazlı Teşvik Sisteminde öngörülen teşviklerin güçlendirilmesi, Dijital bankacılığın önünün açılması, Faizsiz finans yatırımları için Türkiye’nin cazibe merkezine dönüştürülmesi gibi konuların yer alacağı ifade edilmekte.
Bütün bunların çoğu zaten AKP iktidarı öncesinde varolan veya varoldukları halde tatbik edilmeyen hususlardır.
Yani, AKP iktidarı dönüp dolaşıp, Türkiye’yi 2002 yılının öncesine götürerek, kıstığı hakları geri vereceğini söylüyor! Vereceğine inansak, yine de İYİ diyeceğiz ama, bize göre reform adı altında sunulan paketlerden AKP’nin iki amacı var. Avrupa Birliğine şirin görünmek ve özellikle de yatırm için güvenli görmedikleri Türkiye’den sözün tam anlamıyla el-etek çekmiş olan yabancı yatırımcıları yeniden çekmeğe ve yatırım yapmağa teşvik etmek!
Gerisi, BOŞ HAVANDA SU DÖVMEKTEN İBARETTİR!!!
TAŞLAMALAR
BOŞ HAVANDA SU DÖVMEK
GİBİDİR BU REFORMLAR(!)
UYGULANSIN HELE BİR
ÖNCE MEVCUT YASALAR
AVRUPA BİRLİĞİNE
GÖZ KIRPMAKTIR YAPILAN
BİR YARAR BEKLEYEN YOK
BU SÖZDE REFORMLARDAN
ANAYASAYI BİLE
ALMIŞ İKEN ASKIYA
KİMLER NEDEN İNANSIN
DÜZENLENEN KURGUYA
ÖYLE BİR SARSTINIZ Kİ
ADALETE GÜVENİ
MİLLET İNANMAZ HATTA
GETİRSENİZ ÖMER’İ
