Siirt'te İntihar Vakaları ve Şiddet Olaylarının Artmasının Nedenleri Nelerdir? Uzman Doktor Artı Siirt'e Açıkladı!

Artı Siirt Haber Ajansına özel açıklamalarda bulunan Uzman Dr. Sağlam, şöyle dedi:

"Kişinin kendi hayatına son verme eylemine İNTİHAR, kendi hayatına son verme girişimine ise İNTİHAR GİRİŞİMİ olarak tanımlanmaktadır. Basın ve sosyal medya kuruluşlarında intihar eylemi daha sıklıkla haber konusu olmakla beraber; aslında her intihar girişimi ciddiye alınması gereken bir eylemdir. Kesin bir oran bilinmemekle beraber; kabaca her 25-30 intihar girişiminin ölümle sonuçlandığı düşünülmektedir. 2018 yılı verilerine göre; Dünya’da günde 2000-2250 kişi, ülkemizde ise günde 8-9 kişi intihar nedeniyle yaşamını yitirmektedir. İntiharın altta yatan nedenleri incelendiğinde; bilinen nedenler arasında en sık olarak ağır hastalıklar, işsizlik ve ekonomik olayların neden olduğu geçim sıkıntısı, ailenin içindeki kişilerin birbirleriyle anlaşamaması sonucu olan aile geçimsizliğidir. Diğer nedenler arasında daha az sıklıkla olmak üzere; ticari başarısızlıklar, eğitim alanındaki başarısızlıklar, sevilen birinin kaybı, gönül ilişkisi ve sosyokültürel baskılar sayılabilmektedir. Yukarıda belirtilen nedenlerin hepsi kişide stres düzeyini arttırmaktadır ve bu kişi hayatına son vererek stresi bitirmeyi amaçlamaktadır. Burada dikkat edilmesi gerek nokta stres düzeyi artan kişi, bu stresi kendine değil de başkalarına yöneltirse bunun sonucunda da ŞİDDET OLAYLARI ortaya çıkmaktadır.

Yani yukarıdaki nedenler sadece intiharı değil şiddet olaylarını da tetiklemektedir. Psikiyatrik açıdan bakıldığında; intihar eden kişilerin %75-80’inde depresyon, %10’unda psikotik bozukluklar, geri kalanında ise alkol-madde kullanım bozuklukları ve kişilik bozukları görülmektedir. Belirtilen psikiyatrik bozuklukların tedavi edilmesi, intihar ve şiddet olaylarını tam gidermese de en azından azaltacaktır. Ancak unutulmaması gereken nokta mevcut psikiyatrik bozuklukların çoğunlukla intihar ve şiddetin ana sebebi değil de; yukarıda belirtilen intihara ve şiddete yol açan nedenlerin sonucunda meydana geldikleridir. Özellikle; fiziksel hastalığı olanlar (kanser, organ kaybı ya da yatalak olma gibi ağır hastalıklar), ruhsal hastalığı olanlar (depresyon, alkol-madde ve kişilik bozuklukları gibi), kendi özgeçmişinde ya da ailesinin özgeçmişinde intihar öyküsü bulunan, boşanmış, dul ya da yalnız yaşayan, işsizlik ya da geçim sıkıntısı yaşayan, aile içi şiddet olayları yaşayan, mutsuz bir çocukluk geçiren kişiler risk grubundadır."

"Olumsuzluklar Karşısında Ne Yapılmalıdır?"

Olumsuzluklar karşısında neler yapılması gerektiğini de belirten Sağlam, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Peki, bu konuda ne yapılabilir? Kısa dönemde; aile içindeki diğer bireyler tarafından intihar riski bulunan bireyle ilgili olarak; ölüm, yaşam, intihar ile ilgili konuşmaların farkında olmaları, intihar ya da şiddet ile ilgili düşüncelerin direkt sorulması, risk grubunu bilmeleri ve psikiyatri uzman hekimine yönlendirmeleri önerilmektedir. Uzun dönemde ise; intihar ya da şiddete neden olan durumların düzeltilmesidir."