Depremler Uzayla İlgili Olabilir: Kozmik Radyasyon

Polonyalı araştırmacılar tarafından yapılan bir çalışmada, Dünya'nın stratosferindeki titreşimlerin depremi önceden haber verdiği düşünülüyor. 50 yıllık verilerin analizi sonucunda, küresel sismik aktivitenin yoğunluğunun kozmik radyasyon tarafından oluşturulan ikincil parçacıkların yoğunluğu ile ilişkili olduğu bulundu. Bu bağlantı, gelecekteki bir deprem uyarı sisteminin temeli olarak kullanılabileceği düşünülüyor. Ancak, kozmik ışın yoğunluğundaki değişikliklerin ve depremlerin yalnızca küresel ölçekte sismik aktivite dikkate alındığında ilişkili olduğu için, depremin nerede olacağı tahmin edilemiyor.

PAYLAŞ
TAKİP ET Google News ile Takip Et
Artı Siirt Haber - Haber Merkezi

Yeni yapılan bir bilimsel çalışmada deprem ile kozmik radyasyon arasında bir ilişki bulundu. Yani Dünya'nın stratosferinde ortaya çıkan bazı titreşimlerin depremi önceden haber verdiği düşünülüyor. Ancak depremin nerede olabileceğine dair sorular henüz yanıtını bulamıyor.

Polonyalı araştırmacılardan oluşan bir ekip tarafından yapılan çalışma, 50 yıllık verileri analiz ederekküresel sismik aktivitenin yoğunluğunun, yaklaşık iki haftalık bir gecikmeyle kozmik radyasyon tarafından oluşturulan ikincil parçacıkların yoğunluğundaki ortalama değişimle ilişkili olduğunu buldu. Ayrıca ekip, gözlemlenen korelasyonun yalnızca şansa bağlı olma olasılığını dışladıklarını söyledi.

DEPREMLER ÖNCEDEN TAHMİN EDİLEBİLECEK

Bir bağlantı doğrulanırsa, bilim adamları bunu büyük yapısal hasara ve insan kayıplarına neden olan güçlü depremleri daha iyi tahmin etmek için kullanabileceklerini düşünüyorlar.

Cosmic Ray Extremely Distributed Observatory (CREDO) koordinatörü Piotr Homola, "İlk bakışta, depremler ile kozmik radyasyon arasında bir bağlantı olduğu fikri, birincil haliyle bize esas olarak güneşten ve derin uzaydan ulaşan garip görünebilir." dedi.

DEPREM UYARI SİSTEMİNİN TEMELİ OLABİLİR

Bilim adamları, birkaç istatistiksel teknik kullanarak, incelenen dönem için, ikincil kozmik radyasyonun yoğunluğundaki değişiklikler ile dörtten büyük veya ona eşit olan tüm depremlerin toplam büyüklüğü arasında bir korelasyon ortaya çıktığını gördüler. Bu korelasyon, yalnızca kozmik ışın verileri sismik verilerin 15 gün ilerisine kaydırıldığında ortaya çıktı. Kozmik radyasyondaki değişikliklerin dünya sarsıntılarından önce gelmesi, korelasyonun gelecekteki bir deprem uyarı sisteminin temeli olarak kullanılabileceğini düşündürmekte.

DEPREMİN KONUMU TAHMİN EDİLEBİLECEK Mİ?

Bununla birlikte, ekibin araştırmasında net olmayan şey, bu bariz korelasyonun Dünya'nın neresinde bir deprem olacağını tahmin etmek için kullanılıp kullanılamayacağı. Bunun nedeni, kozmik ışın yoğunluğundaki değişikliklerin ve depremlerin yalnızca küresel ölçekte sismik aktivite dikkate alındığında ilişkili olması.

Homola; "Araştırmanın bu aşamasında en önemli şey, gezegenimizin yüzeyinde kaydedilen kozmik radyasyon ile depremselliği arasında bir bağlantı göstermiş olmamızdır" açıklamasında bulundu.

ARTI SİİRT

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN