Zorava Çayına Yapılması Planlanan HES'e Tepkiler Büyüyor

Siirt’in Eruh ilçesi yakınlarında bulunan Zorava çayına yapılmak istenen HidroElektrik Santrali (HES) projesine bölge köylülerinden tepkiler çığ gibi yükseliyor. Zoravaya Dokunma Platformu adı altında bir araya gelen Kuşdalı (Şavuran) köylüleri, 1 asırdan beri büyük emeklerle yetiştirdikleri ağaçlarının, bağ ve bahçelerinin sular altında kalmasına seyirci kalmayacaklarını belirterek HES’e tepki gösterdiler.

‘Zoravaya Dokunma Platformu’ndan yayımladığı basın bildirisinde şu ifadelere yer verdi, “Değerli Siirt halklı; bizler geçen hafta köyümüzün sınırlarında kurulması düşünülen barajın yapılmasına karşı için toplanan “Zoravaya Dokunma Platformu”  ile ilgili birtakım duyumlara açıklık getirmek için bu açıklamayı yapma gereğini hissediyoruz.

Köyümüzün sınırlarında çıkan Zorava Çayına yapılması düşünülen barajla birlikte bizim topraklarımız, bizim yıllardır bin emekle yaptığımız bağlarımız, bahçelerimiz; bizim gözümüz gibi bakarak büyüttüğümüz fidanlarımız, koca koca ağaçlarımız, ormanlarımız su altında kalacak. Tüm bunlar yaşanacakken bizim buna seyirci kalmamız mümkün mü? Ateş düştüğü yeri yakar derler ya bizim yüreğimiz yanıyor, bizler bu yanan yüreğimizle yapılan bu hatadan dönülmesi için ne yapılması gerekiyorsa onun endişesiyle sağa sola koşuşturuyoruz. İnsanların hata yapabileceğini gibi yetkili kurumlarımız da insanlardan oluşan bir kurum olarak hata yapabileceğini düşünerek bu hatadan dönmesi için demokratik ve hukuki olan yollara başvurmak için Kuşdalı (Şavuran) Köylüleri olarak tamamen Köylülerinden oluşan bir platformumuzu kurduk.

Bilindiği gibi ;28 Ağustos 2021 Pazar Günü Köyümüzün sınırlarında “İl Özel İdare Meclisi” tarafından  verilen  HES projesinin kararının  iptali için Platform olarak; “Kuşdalı Köylülerinin yoğun yaşadığı ilimizin merkezinde bulunan GAP taksi civarında , sadece köylülerimizin ve yerel basının davet edildiği bir basın açıklaması yapma girişimimiz oldu. Ancak il  Emniyet  Müdürlüğüne bağlı Güvenlik Şube yetkilileri tarafından; İl İdare Kurulu  18 Ağustos 2021/076 sayılı (……….“5442 Sayılı İl İdaresi Kanununun 11’ inci maddesi hükümleri ile 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 17’nci – 19’uncu maddeleri, gereğince; ilimiz sınırları içerisinde (il merkezi, ilçeler ve jandarma sorumluluk bölgeleri dâhil) 18.08.2021 – 01.09.2021 tarihleri arasında (15) gün süre ile YASAKLANMIŞTIR……… )  kararının olduğunu bizlere tebliğ edilmesiyle birlikte toplanan köylülerin sessiz bir şekilde dağılmasını platform temsilcileri ve görevli polis memurları tarafından sağlanmıştır. Bu durumla ilgili basında ve sosyal medyada çıkan görüntülere bakıldığında bu durum daha da anlaşılacağını düşünmekteyiz. Ayrıca olayla ilgili yerel basında yazıldığı gibi “valilik engelledi, izin verilmedi vs..” şeklindeki açılamalar bizler   tarafından verilmediği gibi bizleri de bağlamamaktadır.

Bizler; bu masumane ve haklı taleplerle yola çıkmamıza rağmen sanki bazı grupların veya partilerin güdümünde hareket ediyormuşuz gibi algı oluşturanlar,  bu çayda HES yaptığında en fazla menfaati sağlayacak olan müteahhit firmaları ve onların destekçileri olduğunu düşünmekteyiz. Baraja karşı doğa savunucuları veya partilerin olması bizim onların güdümünde hareket ettiğimiz anlamına gelemez. Bu algıyı oluşturmaya çalışanlarının aynı çevrelerin olduğunu düşünüyor ve onları da şiddetle de kınıyoruz.

Geçen açıklamamızda da söylemiştik tekrar söylüyoruz, Zorava’nın alternatifi yoktur; ancak enerjiyi üretmenin alternatifi vardır. Bereketli topraklarımızın, bize nefes veren ağaçlarımızın alternatifi yoktur. Bir Zorava’yı öldürüp başka Zorava’ları yeşertemezsiniz.

Bunun için diyoruz ki Zorava’ya sahip çıkmanın idelojisi olamaz, aklı başında her bir ferdin anlayacağı bir husustur. Bu konu siyasal üstü bir konu olup tamamen vicdani ve insani bir konudur. Vicdan sahibi olan doğaya azıcık saygısı olan ve ben insanım diyen herkes bu doğa karara karşıdır. Bizler tüm ideolojik kaygılardan uzak tamamen insani ve haklı nedenlerle bir araya gelmiş Zoravaya Dokunma Platformu olarak tekrar çağrıda bulunuyoruz, hangi düşünceden olursanız olun, hangi parti veya grubun içinde olursanız olun bu olaya sessiz kalmayın, bize destek verin. Kaybetsek hepimiz kaybederiz, kazansak hepimiz kazanırız. …”