Kirlenmek her zaman güzel mi? - Vedat Aydın

Kirlenmek her zaman güzel mi?


Kaldırımda yürüyen bir çocuk ve çocuğunun elini sıkıca tutmuş bir baba; Sokaktaki çöp konteynırlarının içinde plastik pet şişe ve karton toplayan, kendi çocuğuyla yaşıt bir başka çocuğa,

-Bir dakika çarpmasın! dedi baba.

Bunu söylerken kastettiği kişi kendisi değil çocuğuydu aslında. Tabiri caizse cicili biçili giydirdiği çocuğuna, sokakta çöplerin içinde karton ve plastik toplamakta olan çocuğun çarpmasını engellemeye çalışıyordu. Üç kişi arasında geçen tek cümlelik bir diyalog ama hissettirdiği tüm hayatınızı etkileyebilir aslında.

Ekonomik sıkıntılar çeken bir ailenin çocuğu, bir savaş mağduru, belki de ailesini kaybetmiş bir çocuk kim bilebilir ki? Hayatın verdiği bütün olumsuzlukları, o küçücük yaşında sırtlamış duruyordu o kaldırımda. Ayakta durabilmek için, ailesinin geçimine yardımcı olabilmek için. Belki de sokağa zorla çıkarılmıştı. Kendi yaşıtı olan bir çocuğun o güzel ve temiz kıyafetlerle babasının elini tutmuş, sokaklarda dolaşıyor olması ne hissettirmiştir kim bilir? O an o cümleyi duymamış bile olabilir.

Peki ya kirlenmeyen çocuk?

Baba çocuğunun kirlenmesini istememişti o an. Başka yerde başka çocuklarla kirlenmesine müsaade ediyor mudur?

Çocuk bu; kirlenmesi gerekir. Oyun oynarken, parkta koşarken, yemek yerken ama çalışırken değil. Çocuk işçiyken değil.

Kirletilmesine müsaade edilmeyen çocuk, diğer çocuğu çöplerin arasında görünce veya onun babasını yanında görmeyince ne düşünmüştür? Kendi yaşıtındaki bir çocuğun, o yaşta para kazanmaya çalıştığını anlamış mıdır? En önemlisi çocuğun babası yanında olmadan da (her ne kadar tehlikeli olsa bile) tek başına geç vakitlerde nasıl sokağa çıkılabileceğini düşünmüştür?
O yirmi saniyeyi bulmayan diyalog ve bakışmalar bitti. Baba ve çocuğu yoluna (çocuk kirlenmeden) devam etti. Diğer çocuk ise orada kaldı çünkü daha karıştıracak birkaç tane çöp poşeti duruyordu. Ekmek parası ya bırakıp gidemezdi. Hal böyle olunca kirlenmek bile güzel olmuyor.

Bir çocuk tek başına sokaklarda ekmek davasına düşmüşse, onu sokağın ya da oyunların tozu değil hayatın zorlu şartları kirletmiştir. Baban ya da annen elini tutmuyorsa başka çocuklarla da oynayamazsın veya yanlışlıkla çarpamazsın onlara.
Hayatın herkes için aynı şartları oluşturmadığı kesinleşmiş bir durum. Savaşlardan kaçanlar, kıyılarda cesetlerine rastlananlar, organ mafyalarına kurban gidenler, zorla savaşa sürüklenenler, savaştırılanlar, sokaklarda yaşayanlar, annesi babası olmayanlar, tacize tecavüze uğrayanlar, okuyamayanlar ve daha birçok şey ama çocuklar bu kadar kötülüğün içende yaşamaya çalışıyorlar; kötülük bir gün dünyayı terk edecekmiş gibi.

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
08Ekm

Kirlenmek her zaman güzel mi?