Bildiğimiz üzere salgın dönemi her kesimi ilgilendirmekle beraber kırılgan kesimin bir parçası olan yaş alanlarımızı da olumsuz bir şekilde etkilemektedir.
Yaşlı bireylerimizin kronik rahatsızlıklara ve enfeksiyonlara açık olması bu durumla baş etme becerilerinde düşüşe sebep olabilmektedir. Tabi ki yaşlılık kavramı sadece kronolojik yaş olarak değerlendirilmemelidir. Kronolojik yaşı etkileyen çevresel faktörler ve yaşam tarzlarındaki farklılıklar yaşlılarımızda heterojen bir dağılmaya sebep olmuştur. Bu sebeple bireye uygun yaşam şartları oluşturulmalıdır ve bu pandemi döneminde de bu süreçten minimum düzeyde etkilenmeleri açısından 65 yaş üstü bireylerimizde de onları korumaya yönelik ek tedbirler alınmıştır. Bu ek tedbirlerin yaş alan bireylerimiz üzerinde ekonomik, psikolojik ve sosyal etkileri oluşmuştur. Bu süreçte alınan tedbirler her ne kadar ağırlıklı olarak beden sağlıklarını korumaya yönelik olsa da, ruhsal çöküntüye girmiş, izole ve mobilizasyonun neredeyse sıfıra indirgendiği bir hayat süren yaş alanlarımızın beden sağlığının da olumsuz bir şekilde etkilenebileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Pandemiyle birlikte toplumda yaş alanlar üzerinde oluşturulan algı karmaşası yaş alanlarımızın toplumdaki saygınlığını zedelemiş ve birer alay konusu haline gelmelerine sebep olmuştur. Gerek medya üzerinden yapılan ihmal ve istismarlar gerekse sosyal hayatta yaşlılarımızın ageism yaş ayrımcılığına uğraması toplum tarafından kabul edilebilir davranışlardan değildir. Bulaştırma oranı gençlerde daha fazla olmasına rağmen toplumumuz bu durumu göz ardı edebilmektedir. Gençler asemptomatik ve aktif hayatlar sürmektedir. Bu durum yaşlılarla bir araya gelmelerinde tehlikeli sonuçlar doğurabilmektedir. Peki ya bu zorlu süreçte neler yapmalıyız?
Yaş alanlarımızın istekleri dinlenmeli, hem pandemi döneminde hem daha sonrasında gerekli destekler sağlanmalıdır. Bu süreç bireyde psikolojik, sosyal, ekonomik şartlar da göz önünde bulundurularak bütünsel gerontolojik bir bakış açısıyla değerlendirilmelidir. Temasın sıfıra indirildiği bu dönemde çağımız teknolojilerinden yararlanarak görüntülü görüşmeler yapılmalıdır. Bu onların kendilerini yalnız hissetmelerine olanak vermeyecek ve bu süreci psikolojik olarak en az hasarla atlatmalarına yardımcı olacaktır. Haydi ne duruyoruz büyüklerimizin yanlarında olduğumuzu hissetmelerine ihtiyaçları var bu süreci beraber atlatabiliriz. Unutmayalım ki yaşlanma hayat döngümüzün bir parçası, bunu nasıl yaşayacağımız kendi ellerimizde.
