Hüsna Anık Yazdı: Parkinson Hastalığını Tanıyalım Tanıtalım!!!! - Hüsna Anık

Hüsna Anık Yazdı: Parkinson Hastalığını Tanıyalım Tanıtalım!!!!


 Bildiğiniz üzere tüm hastalıklar gibi Parkinson hastalığını da erken dönemde fark etmek tedavinizde daha verimli sonuçlar almanızı sağlayacak ve yaşam kalitenizi en üst düzeyde tutmanıza destek olacaktır. Şimdi hep beraber Parkinson hastalığını tanıyalım, tanıyorsak da bilgilerimizi pekiştirelim.

Parkinson, beyinde bulunan dopamin hücrelerinin eksikliğine bağlı olarak ortaya çıkan, kademeli olarak ilerleyen nörodejeneratif hastalıklarımızdan biri olmaktadır. Belirtileri genellikle 40-70 aralığında başlamakla beraber 60 yaş üzerinde daha sık rastlayabileceğimiz bir hastalıktır. Daha erken yaşlarda görülebilen Parkinson hastalığı ise hastanın genetik yatkınlığına bağlı olarak gelişebilmektedir. Peki Parkinson’un sebepleri olarak neleri sıralayabiliriz?

  • Genetik yatkınlık
  • Erkek cinsiyet
  • İleri yaş
  • Kafa travması
  • Kırsal alanda yaşam (tarım ilaçlar)
  • Kuyu suyu tüketimi
  • Tütün ürünleri kullanımı

Parkinson olduğumuzu nasıl anlarız? Her titreyen el Parkinson hastalığının habercisi midir?

Genellikle Parkinson hastalığıyla en çok karıştırılabilen hastalık ailesel el titremesidir. Bu iki hastalığın birbiriyle karıştırılmaması için gereken muayene, tetkikler uzman hekimlerce yapılmalı ve sonuca güvenilir bir şekilde ulaşılmalıdır. Ailesel el titremesi hastalığının, Parkinson’dan farklı olarak titremenin hareket halinde oluşması örnek verilebilir. Parkinson’da titreme istirahat halinde ortaya çıkmaktadır, fakat net bir tespit için uzman hekimlerden destek alınmalıdır. Parkinson’un en bariz belirtileri nelerdir?

  • Dinlenme halinde uzuvların titremesi (özellikle el baş parmaklarında para sayma hareketi şeklinde titreme/ elde yapılan ince hareketlerde bozukluk/ el yazısında küçülme)
  • Günlük olarak yapılan her işte, hareketlerde yavaşlık (yaşlılığın beraberinde getirdiği yavaşlıkla karıştırılmamalıdır)
  • Hareket esnasında sertlik
  • Duruş ve dengede bozukluk (öne eğilme/ küçük adımlarla yürüme/yürürken ayak sürüme)
  • İlerleyen evrelerde dudak ve çenede tireme (konuşmada donma)
  • Mimiklerde azalma / yutma güçlüğü
  • Koku kaybı
  • Uyku bozukluğu
  • Unutkanlık
  • Ağrı
  • Depresyon

  Parkinson’lu bireylerde ilaçlarla tedavi öncelikli olup, ilaçlardan verimli bir etki alamayan veya ilaçların yan etkilerinden dolayı olarak beyin pili de takılabilir. Beyin piliyle titreme, yürüyememe, konuşamama gibi zorluklar kısa süre içerinde ortada kalkabilmektedir.  Bu tedavi yöntemlerine ek olarak fizik tedavi yöntemleriyle de Parkinson’lu bireylerde ileri derecede iyileşme kaydedilmiştir.

Uzmanlar eşliğinde uygulanan fizik tedaviyle haftada en az 2,5 saat egzersizin bireylerin yaşam kalitelerinin arttırılmasında büyük bir önemi bulunmaktadır. Yapılan egzersiz beyindeki dopamin miktarını arttırmayabilir, fakat beyinde bulunan dopaminin daha verimli kullanımını sağlar. Yapılan egzersizlerle beraber bireyin esneklik, denge, kavrama gücü ve yürüyüşünde belirgin iyileşmeler gerçekleşmektedir. Egzersiz kadar önemli olan bir diğer konuda Parkinson’lu bireylerde beslenme şekli. Bu hastalıkla beraber tüm vücutta yaşanan yavaşlık, bağırsaklarda da ortaya çıkmaktadır. Bağırsaklarda yaşanan bu yavaşlık sonucu bireylerde kabızlık büyük bir sorun haline gelmektedir. Bu sebeple lifli besinler ve bol su hastalarımıza önerilir. Taze bakla ve her gün yoğurt tüketimi (kemiklerin güçlenmesi) de Parkinson’lu bireylere verilen beslenme önerilerindendir.

Peki hastalığın birey için ve yakınları için olan boyutu nasıl değerlendirilmeli?

İnsan sosyal bir varlıktır ve bundan dolayı diğer insanlarla etkileşim halinde toplum içerisinde yaşar. Toplumumuzun bilinçlendirilmesi kendinden çok az da olsa farklı bir insana nasıl davranması gerektiğini aşılayacak ve bu durum hem hasta için hem de çevresindeki insanlar için olumlu bir şekilde devam edecektir. Aynı evi paylaşan bireylerde hastalık farkındalığının oluşması Parkinson’lu birey için daha yaşanılabilir bir ortam oluşacaktır. Bu şekilde hastalığın oluşturacağı mahcubiyet az da olsa ortadan kalkacaktır. Hastalıktan dolayı yaşanan mahcubiyet Parkinson’lu bireyin kendini toplumdan izole etmesine kadar ciddi sorunlara sebebiyet verebilmektedir. Bu da beraberinde depresyon, anksiyete gibi ciddi psikolojik sorunlara da yol açabilir. Bu gibi durumlarda alanında uzman meslek elemanlarında destek almak, sorunlarla daha iyi başa çıkabilmenizi sağlayacaktır.

Güzel yaş almanız dileğiyle…

GR. HÜSNA ANIK

YAZIYI PAYLAŞ!