Bakan Yumaklı'dan Kritik Uyarı: Türkiye'yi Bekleyen İki Büyük Tehlike Var
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Türkiye'nin tarım ve gıda alanında karşı karşıya olduğu en önemli riskleri değerlendirdi.
Gazetecilerle bir araya gelen Bakan Yumaklı, ülkeyi bekleyen iki büyük tehlikenin su kıtlığı ve tarımsal kuraklık olduğunu vurguladı. Gıda güvenliği konusunda kapsamlı çalışmalar yürütüldüğünü belirten Yumaklı, kırmızı ette ithalat iddialarına da net cevap verdi.
“İki Büyük Tehlike Bizi Bekliyor”
Su kaynaklarının artık sadece ülkeler arasında değil, şehirler arasında bile sorun haline geldiğini belirten Bakan Yumaklı, gelecekte en kritik iki riskin su kıtlığı ve tarımsal kuraklık olduğunu söyledi. Akdeniz kuşağındaki ülkelerin ciddi bir su sıkıntısıyla karşı karşıya olduğunu ifade eden Yumaklı şu ifadeleri kullandı:
“İki büyük tehlike bizi bekliyor: Su kıtlığı ile tarımsal kuraklık ve gıda. Akdeniz kuşağındaki ülkelerde ciddi bir su sıkıntısı var.”
Su Yönetimi İçin Yoğun Çalışma
Bakan Yumaklı, suyun daha verimli kullanılabilmesi adına kapsamlı bir çalışma yürütüldüğünü belirtti. Bakanlık tarafından uzun vadeli planların hazırlanarak uygulamaya alındığını vurgulayan Yumaklı, su yönetiminin gelecek yılların en stratejik başlığı olduğunun altını çizdi.
Gıda Güvenliği: Don, Kuraklık ve Hastalık Riskine Karşı Önlem
Gıda alanındaki sorunların yalnızca fiyat artışı olarak görülmemesi gerektiğini ifade eden Yumaklı, tarımsal don, kuraklık ve hayvan hastalıklarının gıda güvenliğini tehdit ettiğini söyledi. Bu risklere karşı bakanlığın kapsamlı çalışmalar yürüttüğünü belirten Yumaklı, üretim zincirinin her aşamasının yakından takip edildiğini kaydetti.
“Türkiye Kırmızı Ette Kendine Yeter Ülkeler Arasında”
Kırmızı et üretimine dair kamuoyunda oluşan yanlış algılara da açıklık getiren Yumaklı, Türkiye’nin kırmızı et üretiminde büyük ölçüde kendi kendine yetebildiğini ifade etti:
“Türkiye bugün kırmızı et üretiminde yaklaşık yüzde 90-93 oranında kendine yeter durumda. ‘Bütün etleri ithal ediyoruz’ algısı doğru değil. İthal edilen miktar toplam tüketimin sadece yüzde 7–10’u.”
Ayrıca Avrupa’daki karkas fiyatları ile Türkiye’de market rafındaki fiyatların karşılaştırılmasının manipülatif bir yaklaşım olduğunu belirten Yumaklı, gerçekçi kıyaslamaların üretim koşulları ve maliyetler göz önünde bulundurularak yapılabileceğini vurguladı.
Bakmadan Geçme