Prof. Dr. Şimşek, koronavirüs geçirenlerin kan damarlarında pıhtılaşma olabildiğini ve kendi klinik pratiğinde buna benzer hastalarla karşılaştığını söyledi.
Şimşek, 'Kol, akciğer ve kalp damarında pıhtı olan hastalarla karşılaştık. Koronavirüs hastalığının vücutta pıhtılaşmaya meyil oluşturduğunu artık biliyoruz. Dolaysıyla geçirmiş hastalarımızın kalp ve damar hastalıkları açısından semptom dediğimiz yani belirtileri oluşursa ihmal etmeden kalp damar uzmanlarına görünmesinde fayda var. Kalp damarlarıyla ilgili olduğu vakit göğüste sıkışma, yanma ve kalp krizi ile kalp spazmının belirtileri oluyor. Vücudun başka bir yerinde benim karşılaştığım hasta gibi kol damarında pıhtı oluştuğu zaman akımı etkileyense kolda uyuşma, soğukluk ve nabız kaybı olabilir. Kocaman bir pıhtı çıkardık hastamızın birinde. Akciğer damarlarında pıhtı oluştuğu vakit veya vücudun toplar damarlarında oluştuğu vakit akciğere attığında ciddi nefes darlığı oksijen santrasyonunda düşüklük ve nefes açlığı hissedebilir' diye konuştu.
Prof. Dr. Şimşek, hastaların bu durumu dikkate almaları gerektiğini hatırlatarak, 'Bu ve buna benzer kalp ile damar hastalığının düşündüren semptomları olan hastalar özellikle koronavirüsten sonraki ilk 1 ay veya 20 gün içinde bu ve benzeri semptomlarla karşılaştıkları vakit geçirmeden kalp ve damar hastalıkları uzmanına başvurmalarında fayda var çünkü zaman geçtikçe o bölgede oluşan pıhtı ilaç tedavisine cevap verme yanıtları azalıyor ve kronikleşiyor. Dolayısıyla akciğerde oluştuğu zaman kronikleştiği için kronik bir akciğer tansiyonu oluşuyor ya da kolda oluştuğu vakit daha sonra bunu ilaçsız balon veya stent ameliyat çok daha zor komplike işlemlerle müdahale etmek zorunda kalabiliyoruz. Erken fark edildiğinde biz biliyoruz ki bu hastalar ilaç tedavisine yanıt verebiliyorlar. İlaçla biz bu pıhtıları çözebiliyoruz, kısmen büyük ölçüde' dedi.