Sabah yazarı Yavuz Donat, Arınç'la görüşmesinden notları bugünkü köşesinden paylaştı.
Donat yazısında "Siyaset... Seçim... Neler oluyor? Sorunlar... Üslup... Gerilim..." Bülent Arınç'ın penceresinden "neler görünüyor?" Başbakan Yardımcısı... Arınç, "1969'dan bu yana siyasetin içindeyim" diyerek söze başladı: - Siyasetteki üslup kat kat topluma yayılıyor... Böyle olmamalı... Kucaklayıcı, uzlaşmacı bir siyaset üslubuna ihtiyaç var. Belli ki Bülent Arınç'ın "dili şişmiş." Bu bir Anadolu deyimi... "Konuşmaya ihtiyacı var." ifadesini kullandı.
Donat şunları kaydetti:
"Günlerden Pazar... Zamanımız çok... Dinledik... Arınç dedi ki:
Ekonomi... Enflasyon... Halkın geçimi... Paramızın değeri... "Bunlar birer tespit."
Ama hepsinden daha acı olan bir gerçek var... "Toplum cinnet geçiriyor" Şiddet... Nefret... Kadın cinayetleri... Karşılıklı oturup, tartışma yerine silahla birbirini vuranlar, hiç tanımadığı insanın başını kılıçla gövdesinden ayıranlar var.
Bülent Arınç... Kimseyi suçlamıyor... Fakat...
Herkesi... Şapkasını önüne koyup düşünmeye çağırıyor.
- 1969'tan bu yana belki 20 seçim geçirdim... Karşımızda olanları, en az kendimiz kadar saygın görecek bir anlayışın içinde olmalıyız.
Bülent Arınç'tan bir çağrı... "Aklımızı başımıza almalıyız."
Dinliyoruz... İşte sözün gerisi:
Parayı bulursunuz... Enflasyonu düşürürsünüz... Orta kesimin ve yoksulların durumu düzeltilir... Ama ahlak, üslup ve edep olarak birbirimizi, kendi nefsimizden daha tercih edecek noktaya gelmemiz lazım. Bunun için bir seferberliğe ihtiyaç var.
Seferberlik... Söylemesi hoş ama... Öncülüğünü kim yapacak? Sorduk.
Bülent Arınç'ın yanıtı:
- Öncülük şüphesiz ülkeyi yöneten, yönetimi ve adaleti elinde bulunduran insanlara yakışır.
Bugün... Siyaset öylesine keskin, ortalık öylesine toz duman ki... "Tepeden" gelecek bir çağrının "Muhalefet cephesinde karşılık bulabilmesi" zor... Hem de çok zor.
Hani bir şarkı var ya... "Zor dostum zor.""