Yusuf Salih Arıtürk

KAHROLASI DIŞ GÜÇLER!..

Yusuf Salih Arıtürk

Ekonomik anlamda ortalık toz duman olunca ülkemizde mazeret her zaman için hazır; dış güçler!.. Herkes sütten çıkmış ak kaşık ve hiçbir kusurları olmaz. Kısa süre önce şaha kalkan Türkiye ekonomisi tepetaklak yerlerde.

Velev ki dış güçlerin saldırısı olsun, bu kadar mı pamuk ipliğine bağlı her şey, bu saldırıyı püskürtecek kadar da mı gücümüz yok? Ekonomik kurtuluş savaşı veriyormuşuz, ekonomik olarak bu kadar mı işgal edildik? Bu kadar mı gırtlağını sıkmışlar bu milletin? Bu noktaya gelene kadar yönetim neredeymiş?

Her şeyimizi ele geçirmişler de kurtuluş savaşı vererek kurtarmaya çalışıyoruz. Bu doğruysa, ekonomi şaha kalkmış dediğinizde şaha/maha kalkmamışız. Şaha kalkışımızla şahtan inişimiz arasında sadece iki aylık bir süre var.

Öncelikle nerelerde eksiğimiz olduğunu konuşalım.. Elbette dış güçler en acımasız şekilde saldıracaktır.. Askeri koldan, ekonomik yönden saldıracak, terör örgütlerini üzerimize salacaklardır.. Paramızı pula çevirecek yöntemlerle üzerimize geleceklerdir.. Dış güç bu, ipleri elimizde değil ki çekip bağlayalım.

Çanakkale'ye saldırmadılar mı? İzmir'i, İstanbul'u Anadolu'yu işgal edenler bunlar değil miydi? Ne değişti, ideallerinden vaz mı geçtiler, dost mu oldular sanıyorsunuz?

Bu saldırıyı beklemiyor muydunuz? Adam söyledi açık/açık ve söylediğini de yaptı.

Dış güçlerin ne yaptığı hiç önemli değil ve yapacağını yapıyor.. Asıl önemli olan bizim dış güçlere karşı ne yaptığımızdır.

Sürekli sövüyoruz, ne işe yarayacaksa beddua ediyoruz.. Kahrolsun diyoruz..

Üzerlerine gidebiliyor muyuz? Karşı taarruzda bulunabiliyor muyuz?

Bırakın taarruzu, ülkemizi savunabiliyor muyuz? Neyimiz, niye eksik?

Kimse yönetime laf söyletmiyor, iyi tamam da yönetim her şeyi doğru yaptıysa niye ortalık böylesine toz duman? Neden karşı atak gelmiyor yönetimden.. Yönetim sabır tavsiye ediyor, birlik ve beraberlik çağrısı yapıyor.

Elbette bunlara en fazla ihtiyacımız olduğu bir dönemden geçiyoruz ama somut ve gerçekçi bir gelişme görmek istiyoruz.. Dış güçler bu rakamları bir yerden bir yere taşırken biz sadece ekranlardan dehşet içerisinde rakamları izliyoruz.. Karşılarına elimizde var olan bir silahla çıkıp dur diyebiliyor muyuz? Doları tekrar 7 TL’ye geriletebiliyor muyuz? Hatta 5 TL'ye çekebilecek miyiz? Piyasanın ateşini söndürebilecek miyiz?

Bütün bunları nasıl yapacağız ve ne hazırlığımız var bunlar için? Bunu yönetim yönettiği halka mutlaka anlatmalı.. Anlatmalı ki ülkede bir güven ortamı oluşsun.. Bu durumda en fazla güven duymaya ihtiyacımız var.

Bir de yönetimin bir yerde bir hata yapmış olabilir miyiz diye kendini biraz sorgulaması lazım.. Hata yaptıysa özür dilemesi, aldatıldıysa geçmişte olduğu kadar yürekli bir şekilde kandırıldık demesi lazım.

Dış güç tanımı neredeyse bütün dünyayı kapsayacak kadar geniş bir kavram.. Bir ülkenin bu kadar düşmanı olamaz.. Bu ülkeyi ekonomik kurtuluş savaşına zorlayan ülkeleri bilmek vatandaş olarak hakkımız olmalı.

Eski Türkiye'de böyle olağanüstü durumlarda Cumhurbaşkanı siyasi liderleri toplayıp ortak bir görüşün oluşmasına zemin hazırlardı.. Yeni Türkiye'de böyle bir ortam da yok.. Varsa yoksa dış güçler.. Anladık da bizim ne yaptığımızı anlayamadık.. Neden silahsız ve savunmasız bırakıldığımızı anlayamadık.. Sağ olsun yönetim de anlamayalım diye elinden geleni yapıyor..  Sonuç ise bal kabağı gibi ortada.. Bir değişim olmadan da olmayacak gibi görünüyor.

Yazarın Diğer Yazıları