Sporun her alanında kadın ve erkek branşında her dalda dip yapmışken bayan Voleybol Milli takımımızın dünyanın en iyi takımı Çin Halk Cumhuriyetini sahadan silmesi ülke insanlarını o kadar mutlu etti ki tweeter ve sosyal medya mecralarının tamamı bu galibiyetle çalkalandı..
Sırf bayan oldukları için, bu başarıyı hazmedemeyerek bayan milli voleybolcularımızın şortuna kadar dil uzatabilen bazı güruhlar pek sevinmese de aynı zaman da onlar için de atılmış güzel bir şamar oldu bu galibiyet!.
Öyle bir döneme denk geldik ki, her alanda olduğu gibi sporda da dipleri yaşıyor yüce milletimiz!.. Numunelik olsun, bir tane olsun 100 metre atletimiz dahi yok.. Koşuyu geçtim, Atletizm Federasyonu binasından rica edip markete gönderseniz çıkıp 50 metre yürüyecek adamımız yok.. 40/50 sene önce 3 tane dünya çapında meşhur maratoncusu olan bir ülkeden ne hallere düşmüşüz de farkında olanımız yok.
Hani paylaşıyor ya herkes, yurtdışından tohum alınmasının yanlışlığını.. Ege Adalarındaki Yunan işgalinin yanlışlığını.. Kanal İstanbul fikrinin yanlışlığını.. Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerine dinamit koymanın yanlışlığını.. Sapına kadar yanlış tabii hepsi de, inanın bu daha beter..
Tam da Ay-Yıldızlı forma aşığı, prime önem vermeyen, salt kürsüye çıkıp İstiklal Marşımızı okutmak için ter döken sporculardan pek kalmadı diye üzülürken, Köy çocuğun yok.. Tarım için tohumu dışarıdan ithal ediyor.. Maraton koşmaya atletin kalmamış.. Daha kötü ne olabilir falan diye başlarımızı öne eğiyorken voleybolcu kızlarımız yetişti imdada.. Yalnızca dünyanın en iyi takımı olan Çin Halk Cumhuriyetini sahadan silmekle kalmadılar ve aynı zamanda servisleri, pasları, smaçları memleketin bilumum düzenbazının/madrabazının kafalarına çaktılar.
Evet, işte beğenmediğiniz ve şortuna kadar dil uzattığınız o kızlar Gazi Mustafa Kemal'in kızları.. Onlar, bir değişimin, karanlıklara kadın elleriyle dur deyişin simgesi, gelen güneşli günlerin müjdecisi.
Hoş gelişler ola hepsine.. Askeri, milleti, bayrağıyla çok yaşasın bizim kızlarımız!..
