Vatandaşlarımızın mutfaktaki yangından konuştuklarında yapılan her yemeğin artan maliyetine yönelik tepkilerini dile getirirlerken son zamanlarda sebze ve meyve fiyatlarındaki fahiş artışlar nedeniyle İstanbul ve Ankara ilimizde ihdas edilen Tanzim Satış Noktalarına yönelik değerlendirmelerde de bulunduklarına ve “Şimdi bunları mı konuşuyor olacaktık?..” demekten de kendilerini almadıklarına tanık oluyorum. Yine aynı konudan söz edildiği sohbette bir hemşerimiz; “Çoğu vatandaşımızın evine aylarca et girmediğini duyunca derin üzüntü duyuyorum. Hayvancılık sektörümüzün gerilemiş olması yüzünden yapılan ithalata rağmen et fiyatları artıyor ve satın alma gücü yok olan vatandaş haliyle et’e hasret kalıyor…” deyince, bir başka hemşerimiz; “Et fiyatı, şimdi başka gıda maddelerinden daha ucuz… İmam bayıldı yemeğinin nasıl yapıldığını dile getireyim de bu görüşün doğruluğunu gözleriniz önüne sereyim.. İmam bayıldı yemeği için gerekli malzemeler; 1 çay bardağı zeytin yağı, 3 adet domates, 4 adet sivri biber, 8 adet normal boyda patlıcan, 4 soğan, 12 diş sarımsak, 2 su bardağı sıcak su, 2 adet kesme şeker, biraz tuz ve azcık karabiber… Bunların maliyetini göz önünde bulundurduğunuzda et’li bir yemek maliyetinin daha ucuz olduğu anlaşılacaktır. Daha önceleri olduğu gibi İmam bayıldı yemeğinde kullanılan sebze ucuz olsaydı et fiyatının onlara göre daha ucuz olduğunu aklımın köşesinden bile geçirmezdim. Şimdi dar gelirlilerin İmam bayıldı yemeği yapmaya bile güçleri kalmamıştır..” diyerek, bir gerçeğe vurgu yaptı sanırım.
Sebze ve meyve üretimindeki azalma, fiyatlarının artmasına yol açmıştır ve bu azalmayı fırsata çeviren oluyorsa da olumsuzluğun aşılabilmesi için alınması gereken gerçekçi önlem; daha çok üretilmelerini sağlayacak önlemleri almaktan geçer. Daha çok üretilmeleri için gereken yapılmadığı taktirde, sebze ve meyve ihtiyacını karşılamada da dışa bağımlı konuma gelmiş olacağız.
Tarım ve Hayvancılık sektörlerimiz bir an önce hak ettikleri noktaya taşınmadıkça, başka bir ifade ile bu alandaki üretimi azami düzeye çıkaracak mevcut müsait imkanımızı değerlendirmede geç kalınırsa, birçok tarımsal üründe olduğu gibi bu alandaki ihtiyaçlarımızı da ithal etme mecburiyetiyle karşı karşıya kalınacak ve ülkemiz ekonomisi böyle bir olumsuzluktan çok büyük zarar görecektir.
