Ülkemizin kuzeyinde hedeflenen terör koridorunun inşa edilmesini önlemek ve boşaltılacak koridorun güvenli bölgeye dönüştürülüp Suriye’li sığınmacıların bir bölümünün buraya dönüşlerini sağlamayı amaçlayan kahraman silahlı kuvvetlerimizin başlattığı Barış Pınarı Harekatı başarı ile sürdürülürken, harekata yönelik çok yönlü tepkiler de devam etmekte…
Münbiç’in, Rusya tarafından yapılan girişim sonucu Suriye rejiminin kontrolüne geçmiş olması, alanda kartların yeniden karıldığının göstergesi olarak görülmekte… ABD’nin buradaki askerlerini geri çekmesi, Rusya ile danışıklı döğüş içinde olduğu iddialarının tazelenmesine yol açarken, ülkemizin bakanlıklar düzeyinde Suriye rejimiyle temas halinde bulunduğu ifadeleri ise, bu konuda zaman zaman “Suriye rejimi muhatap alınmalı..” beklentisinin kulak bulacağı olasılığını güçlendirmiş bulunmakta…
Azerbaycan dönüşü uçakta özellikle Barış Pınarı Harekatıyla ilgili bilgilendirme yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan gazetecilerin sorularını da yanıtladı ve harekat nedeniyle bizlere küstahça tehditlerde bulunan ABD Başkanı Trump’un “Ateşkes ilan edin, biz de müzakere için arabuluculuk yaparız..” teklifine yönelik olarak; “Biz terör örgütü ile masaya oturmayız… Ateşkes ilan edip daha sonra diğer konuları görüşelim olmaz..” cevabını vermiş olduğuna dair haberi okurken, çok isabetli olmuş diye geçirdim içimden…
Uzun yıllar ülkemizin çoğu yönetimlerince “Müttefik” ve “Stratejik ortak” diye ifade edilen bu ülkenin gerçek bir müttefik olmadığını gözler önüne seren olumsuzluklarından söz ederken, 15 Temmuz 2016’da hain bir kalkışma ile ülkemizi ele geçirmek isteyen örgütün ele başını ülkesinde barındırmaya devam ettiğini ve Suriye’de DEAŞ dışında bulunan diğer terör gruplarına silah ve malzeme yardımında bulunmaması için sık sık yapılan çağrılara kulak tıkadığını, müşterek olarak vücut buldurulmak istenen “Güvenli Bölge” konusunda ortak çalışmalar başlatıldığında bile silah yardımını sürdürdüğünü, bu nedenle güvenilir olmadığına önemle dikkat çekiyordum aynı zamanda…
Sayın Erdoğan’ın; “Önce ateşkes ilan edip daha sonra diğer konuları görüşmek olmaz..” şeklindeki çok yerindeki mesajı, bir müddet önce “Güvenli bölge” konusunda yaptığım bir eleştiriyi anımsattı bana… ABD ile varılan mutabakat sonucu Şanlıurfa’da “Müşterek Harekat Merkezi” oluşturularak havadan, karadan birlikte devriyeye çıkılırken, hangi konularda uzlaşılacağının kesinleştirilmeden böyle bir çalışma başlatılmamalıydı diye görüş belirtmiştim, duyarlı halkımızın da paylaştığı bu görüş doğrultusunda ve harekat nedeniyle bizleri tehdit etme küstahlığını sürdüren ABD’nin “Güvenlik Bölge” konusunda çark etmesi, haklı kıldı bu görüşü…
Vatan sevgisiyle dolu hemşerilerim, Barış Pınarı Harekatını başarıyla sürdüren silahlı kuvvetlerimizin kahraman Mehmetçiklerine dua ederlerken, dikkatle takip ediyorlar gelişmeleri ve harekata yönelik tepkileri…