Mübarek Ramazan ayında İsrail polisi işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'ya kasıtlı olarak baskınlar düzenlemekte, fanatik Yahudi yerleşimciler İsrail polisinin korumasında Mescid-i Aksa'nın avlusuna girerek Müslümanları tahrik ve taciz etmektedirler.
İsrail polisi işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'nın avlusuna girerek Filistinlileri zorla uzaklaştırmakta.
Mescidi'nin önündeki kalabalığı dağıtan polisler, Harem-i Şerif'teki Filistinlileri çıkardıktan sonra Aksa'nın kapılarını Filistinlilerin girişine kapattı. Bunun ardından fanatik Yahudi yerleşimciler, İsrail polisinin korumasında gruplar halinde Mescid-i Aksa'nın avlusuna girdi. İsrail polisi, bu sırada Aksa içinde yoğun varlığını sürdürdü, fanatik Yahudi gruplara eşlik etti.
Öte yandan İsrail güçleri işgal altındaki Doğu Kudüs'te Mescid-i Aksa'nın da içinde yer aldığı Eski Şehir bölgesinin girişlerini bariyerlerle kapattı. Filistinli gençlerin Eski Şehir bölgesi ve Mescid-i Aksa'ya girişine izin verilmedi. Aynı şekilde çok sayıda Ultra Ortodoks (Haredi) Yahudi, Eski Şehir bölgesinde Mescid-i Aksa'nın kapılarında ilahiler okudu. İsrail polisinin, Eski Şehir kapıları ve içerideki ara sokaklarda yoğun varlığı dikkati çekti.
İsrail güçleri, Mescid-i Aksa'ya cuma sabah namazının ardından baskın düzenlemiş, içeridekilere ses bombası, göz yaşartıcı gaz ve kauçuk kaplı mermiyle müdahale etmişti. Mescid-i Aksa'ya pazar sabahı yine baskın düzenleyen İsrail polisi, Filistinlileri zorla dışarı çıkarmış ve Aksa'nın kapılarını Filistinlilere kapatmıştı.
İsrail polisi, Mescid-i Aksa'ya düzenlediği baskında bazı Filistinlileri darbetmiş, daha sonra fanatik Yahudi yerleşimci gruplar, polisin korumasında Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemişti. Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, 545 Yahudi yerleşimcinin Aksa'ya girdiğini açıklamıştı.
Fanatik Yahudiler, 15 Nisan Cuma günü başlayan ve bir hafta sürecek Hamursuz Bayramı dolayısıyla İsrail polisinin koruması altında Mescid-i Aksa'ya yönelik baskınlarını artırıyor. Mescid-i Aksa'da baskınlara tekbirlerle tepki göstermeye çalışan Filistinliler ise İsrail güçlerinin müdahalesine maruz kalıyor.
Dünya genelindeki toplam nüfusları 14 milyon olan ve bunların 7 milyon kadarı İsrail’de bulunan Yahudilere karşı, 2 milyar nüfuslu İslam Dünyasının bu kadar aciz duruma düşmüş olmasını yadırgamamak mümkün mü! Biz Müslümanların bu aczimizi dile getiren bir şiirle yazımızı noktalamayı uygun bulduk. Dileriz ki,
(ELHAMDÜLİLLAH
MÜSLÜMANIZ)
diyenlerin bir an önce akılları başına gelir. İşte meşhur şiir:
TOPTAN SARILALIM YÜCE KUR’ANA
ÇÜNKÜ RAHMET İNMEZ AYRI KALANA
MÜ’MİNLER İSLAM’A KARŞI DURANA
BİRAZ ÖFKELENİP KAFAYI TAKSA
ESİR Mİ OLURDU MESCİD-İ AKSA
İSLAM ÜLKELERİ OLDU KAN GÖLÜ
SALDIRIYOR KÂFİR KAHPENİN DÖLÜ
MÜSLÜMANLAR SANKİ MEZARDA ÖLÜ
AKAN BÜTÜN KANLAR HAK İÇİN AKSA
ESİR Mİ OLURDU MESCİD-İ AKSA
BULUNMAZ MI ÇARE NEDİR BU İLLET
BÖYLE HAYAT SÜRMEK NE BÜYÜK ZİLLET
MÜSLÜMANIM DİYEN BU KADAR MİLLET
İSLAM GÖZÜ İLE KENDİNE BAKSA
ESİR Mİ OLURDU MESCİD-İ AKSA
EZİDİLERİN BAYRAMI (ÇARŞEME SOR)
Ezidiler, 13 Nisan’ı takip eden ilk Çarşamba gününü Bayram günü olarak kutlarlar. Bu yılın 20 Nisan Çarşamba günü Ezidilerin
“ÇARŞEME SOR”
adını verdikleri Bayramlarıdır. Yakın çevremiz olan Ezidiler her yıl bu bayramı büyük bir coşku içinde kutlamaktadırlar. Türkiye’de, Irak’ta ve Suriye’de çok sayıda Ezidiler vardır. Bir zamanlar Siirt’te de çok sayıda Ezidiler olduğu, bunların Avrupa’ya ve özellikle Almanya’ya göç ettikleri bilinir. Son yıllarda, Suriye’de meydana gelen katliamlarda çok sayıda Ezidi öldürüldü, birçoğunun başka ülkelere göç etmek zorunda bırakıldıkları da bilinen gerçeklerdendir. IŞİD’in, Suriye’de hükümferma olduğu dönemde Ezidi kızları, kadınları sözde İslami kurallara göre cariye niyetine satıldı.
Ezidiler için
(ŞEYTANA TAPANLAR)
da denilir. Peki, Ezidiler gerçekten de şeytana mı tapıyorlar. Batman ve Beşiri yörelerinde bulunan Ezidilerin çoğu, Almanya’ya göç ettiler. Bu arada komşu ülkelere Suriye’ye ve özellikle Irak’a gidenler oldu.
Ezidilerin,
KİTAPSIZ
olarak bilinmelerine ve Şeytana taptıklarının öne sürülmesine karşılık, gerçeğin böyle olmadığını, onları yakından tanıyanlardan edindiğimiz bilgiler çerçevesinde söyleyebiliriz.
Ezidilerin,
KİTAPSIZ
olarak tanınmalarına karşılık adına
(KİTABE
RAŞ = KARA KİTAP)
dikleri bir kitaplarının bulunduğu ve Şeytana değil adına
MELEK TAVUS
dedikleri bir meleğe taptıkları belirtilmektedir. Ezidilerin kutsal kitap kabul ettikleri
KİTABE RAŞ’IN
Almanya’da bir müzede bulunduğu da iddialar arasındadır. Irk itibarıyla genelde Kürt olan Ezidiler, Ortadoğu’da Kürt toplumlarının bulunduğu bütün bölgelerde varlıklarını sürdürmektedirler. Kürtlerin, İslam inancından önceki dinlerinin Ezidilik olduğu da öne sürülür. Dualist düşünce tarzı olan Ezidilik kendisinden önce olan Zedüştlük, Mandakizm, Manişeizm ve Hurremizm düşünce tarzlarının bir devamıdır. Ezidilikte de Zerdüştlük inancında olduğu gibi iki tanrının varlığına inanılır. Bu tanrılardan birincisi aydınlığı doğurtan Güneş, ikincisi ise Ahriman ve onun emrinde olan Şeytan'dır. Doğuran Şeytan'dan korunmak, onun kötülüklerinden uzak kalmak için kendisine tapınmak gerektiğine inanılır. Günümüz Ezidiliğinde Tanrının üç büyük meleğinin varlığına inanılır. Bu meleklerden en büyüğü
(Melek Tavus)tur.
Diğer iki önemli isim ise
(Şeyh Hadiy = Şeyh Adiyy bin Müsafir) ve
(Sultan İzi)dir.
Ezidilerin iman esasları; Hüda'nın birliği ve mutlak kudret sahibi olduğuna inanmanın yanında: Şeyh Adiyy'nın Hüda'nın meleği ve Yezidilerin mürşidi olduğu kabul edilir.
Şeytana tapmalarını ise şeytanın kötülüklerinden korunmak şeklinde yorumlarlar.