TÜİK’in (Türkiye İstatistik Kurumu) verilerine göre Türkiye’de genç işsizlik oranı yüzde 27,4'tür. Tabii, TÜİK’e ne derece güvenebileceğimiz ortada. İşsiz gençlerin 2 milyon kadarı üniversite mezunu, aralarında yüksek lisans yapanlar bile var. KPSS’de yüksek puan almış olanları bile, mülakatlarda eleniyorlar! Yani, işsiz gençlerin durumları gerçekten zor. Bir yolunu bulan Avrupa ülkelerine kapağı atmakta!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Her üniversite mezununa iş vereceğiz diye bir şey yok!” vecizesini anımsatarak, üniversite mezunu işsiz gençlere acımaktan başka elimizden bir şey gelmiyor. Oysa, özellikle dar gelirli aileler iş sahibi olurlar ümidiyle ve binbir zorluklarla çocuklarını okutmuşlardır.
Bir de şöyle düşünün, üniversiteyi bitiren bir genç ülkeye ve ailesine kaça maloluyor. Devlete maliyetini hesaplamak nispeten kolay. Bir fakülteden, fakültenin öğrenim süresi içinde kaç kişi mezun oluyor. O fakülte için harcanan ödenek nedir. Harcanan ödeneği, mezun ettiği gençlerin sayısına bölerseniz, maliyet ortaya çıkar. Ailesine maliyeti ise duruma göre değişir. Zengin, orta halli, fakir aileler vardır. Harcamalar buna göre değişiklik arzeder.
Bugün böyle bir yazı yazmak gereksinimi neden hasıl oldu sorusunun cevabını verelim., Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajda gençlere hitaben:
"Türkiye büyüdükçe, güçlendikçe, bölgesel ve küresel liderlik yolunda ilerledikçe, gençlerimize daha çok fırsat sunmaya devam edeceğiz" buyurmuşlar.
Doğrusu şu ki, AKP iktidarının gençlere yönelik sunduğu hiçbir fırsata şahit olmuş değiliz. Hem, DEVLET BABA üniversite mezunlarına bile iş bulmaktan imtina eden bir anlayışa sahipken, fırsat bulan gençlerin yurt dışına göçmelerini normal karşılamak gerekmez mi!
Sayın Erdoğan’ın helallik istediği kitleler arasında işsiz olan gençler var mı, yok mu bilemeyiz ama, şunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Özellikle zaman-zaman kamu kurum ve kuruluşlarında açılan sınavlara katılan, kazanmaları gerektiği halde mülakat yoluyla elenen gençler varsa, hiç birinin HAKKINI HELAL EDECEĞİ KANAATİNDE DEĞİLİZ. Nasıl helal etsinler ki, haketmeyen birileri göreve alınıyor ve her ay maaş almaya başlıyorlarken, hakkettikleri halde mülakat yoluyla elenenler kim bilir daha ne zamana kadar iş bulabilecek, belki de ömür boyu işsiz kalacaklar!
Şunu da anti parantez belirtmekte yarar var. Sosyal devlet, sadece üniversite mezunlarına değil, bütün işsiz vatandaşlarına iş bulmakla yükümlüdür!
ANEKDOT
Sözde Tövbe etmeye niyetlenen biri, Hocaya danışmış:
-Hocam, tövbemin sahih olması için ne yapmam lazım?
Hoca cevap vermiş:
-Üzerinde kul hakkı varsa, helalleşeceksin!
Sözde tövbekar cevap vermiş:
-İyi de Hocam, hadi alacak-verecek açısından bir durum olsa, gidip helalleşelim. Ama, karısı ile yattığım adama gidip nasıl (ben karınla yattım, hakkını helal et) diyeceğim!
