Yıl içinde 8 Mart günleri (Dünya Kadınlar Günü) veya gerçek adıyla (Dünya EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ) olarak kutlanır. 8 Mart’ın böyle bir etkinlik için tespit edilmiş olmasının elbette bir sebebi vardır. Bugünkü yorum yazımızda konu ile ilgili bilineni anımsatmağa çalışacağız.
8 MART 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında grev başlatmışlardı.
Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, bu arada çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 129 kadın işçi can vermişti.
İşte bugünün anısına Ağustos 1910’da Danimarka’nın Kopenhang kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı) Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart'ın "Internationaler Frauentag" (International Women's Day - Dünya Kadınlar Günü) olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi.
Ondan sonra birçok Devlet de bu etkinliği benimseyerek
(DÜNYA KADINLAR
GÜNÜNÜ)
sahiplendiler.
Türkiye'de 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında "Emekçi Kadınlar Günü" olarak kutlanmaya başlandı. 1975 yılında ve onu izleyen yıllarda daha yaygın ve yığınsal olarak kutlanmağa başlandı, kapalı mekânlardan sokaklara taşındı.
"Birleşmiş Milletler Kadınlar On Yılı" programından Türkiye'nin de etkilenmesiyle, 1975 yılında "Türkiye 1975 Kadın Yılı" kongresi yapıldı. 12 Eylül Darbesi'nden sonra cunta yönetimi tarafından dört yıl süreyle herhangi bir kutlama yapılmasına izin verilmedi. 1984'ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından "Dünya Emekçi Kadınlar Günü" kutlanmaya devam edilmektedir.
Maalesef, Dünya Kadınlar Gününü kutlamamıza karşılık toplumumuzda hala sözün tam anlamıyla
(KADININ ADI YOK!)
En basitinden bir örnek verelim. Şehrimizde ölen kadın için
SALA VERİLİRKEN DAHİ KADININ ADI VERİLMEZ.
Bu arada bir özeleştiri yapalım. Dikkat ettim, gazete olarak biz de,
(VEFAT
EDENLER)
veya
(BAŞ SAĞLIĞI)
MESAJLARI
yayınlarken, ölen kadın ise adını vermiyoruz. Falancanın kızı, filanın eşi, feşmekanın kız kardeşi, halası, teyzesi diyerek geçiştiriyoruz. Yani,
KADININ ADI YİNE YOK!
Ancak, bunun suçu gazete olarak bizim değil. Biz, vefat edenlerle ilgili bilgileri genelde
ÇARŞI CAMİİ SİTESİNDE (VEFAT VE
TAZİYELER)
adı altında yayınlanan bölümden alıyoruz. Sitede, salası verilen kadınların adları olmadığı için ve biz de isimlerini bilmediğimizden
ÖLEN KADINLARIN ADLARINI VEREMİYORUZ!
Peki, biz sözde Müslümanların yanında
KADININ ADI YOKKEN, KUR’AN-I KERİM’DE KADININ ADI VAR MI, YOK MU!
İşte, alfabetik sıraya göre Kur’an-ı Kerim’de geçen
KADIN ADLARI:
ADİLE. AHSEN.
AKİFE. ALEYNA, ALİME,
AMİNE, ASİFE, ASİYE, AZİZE,
AZRA,
BETÜL,
BELKIS,
BEŞİRE,
BÜŞRA,
CENNET,
EBRAR,
ELİF,
EMEL,
EMİNE,
ESİN,
ESMA,
ESMANUR,
ESRA,
HACER, HAFİZE,
HAKİME,
HALİLE,
HALİME, HAMDİYE,
HAMİDE, HANİFE
,
HASİBE
HAYAT
,
HAYRİYE
,
HUTAME, HÜSNA,
İMRAN,
İREM, KAMİLE,
KERİME,
KEVSER,
KEZBAN,
LAMİA
,
LATİFE
,
NECVE
,
MECİDE
,
MELEK
,
MELİKE
MERCANE,
MERYEM, MİNEL, MİNE,
MİNNİ
,
MUKADDES, MÜMİNE,
MÜNİRE,
NAİME,
NEHİR, NECMİYE,
NİSA, HAYRUNNİSA, NUR
.
BEYZANUR
,
RAHİME, REŞİDE, RÜVEYDE, RÜYA, SABRİYE, SALİHA, SAİDE, SEFERE, SELİME, SEMA, SERAP ,
SULTAN,
TAYYİBE,
TENZİLE, TUBA,
TURAB, TUVA, ÜNZİLE, VAHİDE, ZEKİYE…
Duygu Asena’nın yazdığı
“KADININ ADI YOK”
kitabını okudunuz mu bilmem.
“8 Mart
Dünya Kadınlar Günü.”
gerçekte, hala adı olmayan kadınları konuşmalarla, yazılarla ön plâna çıkaracak ve her yıl olduğu gibi yine riyakârlıklar yapacağız. Kadınlar, tarih boyunca ezilmiş ve bütün toplumlarda ikinci sınıf insan muamelesi görmüşlerdir. Fiziki güç üstünlüğü sebebiyle erkekler hep kadınlara egemen olmuş ve maalesef hala egemenliklerini sürdürmektedirler.
İşin gerçeği,
8 Mart Kadınlar Gününü
kutlamamız da bir riyakârlıktan ibarettir. Bunu
“Çağdaş bir toplum olduk. Kadınlarımıza kıymet veriyoruz!”
desinler diye yapıyoruz bütün bunları. İnanarak değil! Yani, birbirimizi kandırıyoruz. Halâ kız çocuğu doğduğu zaman suratını asanlar, erkek çocuğu doğduğu zaman
“erkek adamın, erkek çocuğu olur!”
diyenler bizim toplumun insanları değil mi!
Kadınlar için
“Saçı uzun, aklı kısa!”
diyenler kimlerdir.
“Kadının karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmeyeceksiniz!”
vecizesi(!) kimlere aittir!
Peki, hor ve hakir gördüğümüz kadın kimdir. Kadın, bizi dünyaya getiren annemizdir. Bacılarımız, kızlarımız, gelinlerimiz, halalarımız, teyzelerimiz, büyük annelerimiz kimler. Onların hepsi kadın!
8 Mart
dünya kadınlar gününde
dünyanın ve ülkemizin birçok yerlerinde de etkinlikler düzenlenecek. Dileriz ki, düzenlenen bu etkinlikler zaman içinde de olsa kadınların gerçek değerini bilmemize yol açar ve
“KADININ ADI YOK!”
deyimi,
“KADININ ADI VAR”
olarak değişir. Böylece, Kadınlar, toplumda gereken konuma gelerek ikinci sınıf insan muamelesi görmekten kurtulurlar.