Bir süreden beri ortalıkta görülmeyen Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan piyasaya nihayet ortaya çıktı! Doların artık ON TL olarak kabul edildiği ortamda Bakanın ortaya çıkması bize uzun sürelerden beri kayıplara karışmış olan Hazine ve Maliye eski Bakanı Berat Albayrak’ı anımsattı. Hani, AKP milletvekillerine ekonomi konusunda brifing veren Albayrak çok olağanüstü bir durum olmadıkça döviz kuruna müdahale edilmeyeceği mesajını vermişti ya! Hatta, dalga geçer gibi, “zannediyorlar ki dolar 7-8 TL’ye çıkacak, avuçlarını yalarlar” demişti. Ama görüldü ki, döviz stoklayanlar avuçlarını yalamak yerine, kasalarını doldurdular.
Bütün bunları görünce biz de diyoruz ki,. Hazine ve Maliye Bakanlığı (gerçi bakanların ve merkez bankasının elinde bir şey yok, emri veren belli) ne olur, faizden ve dövizden elini çeksin, piyasayı kendi haline bıraksın. Döviz ve faiz fiyatlarına her müdahale sonucu inadına gibi kur yükseliyor, müdahale olacağı sinyalini alan borsada fiyatlar önce düşüyor, bu arada, toplayan, topluyor, sonra jet hızıyla tekrar yükseliyor. Döviz, ucuza kapanların ellerinde kalıyor. Yani, dövize müdahale işi vurgunculara, talancılara yarıyor! Memurun, işçinin, emeklinin, elinde parası yok ki, fırsattan istifade edebilsin! Bu işten, para babaları nemalanıyor. Servetlerine, servet katıyor. Allah aşkına
(dolar şu kadar olacak, bu kadar olacak, toplayanların elinde
patlayacak)
masalları da okumayın! Her ne derseniz tersi oluyor. Dolar inecek derken yükseliyor, dolar yükselecek derken iniyor.
Döviz kurlarına müdahale için Merkez Bankasının stoklarını tükettiniz, bu da yetmiyor! Sayın Bakanım, dövize müdahale etmeden nasıl düşeceğinin kopyasını vereyim. Bir yasa çıkarın, kimin dış ülkelerde döviz cinsinden gizli hesabı varsa, ülkeye getirsin, sorgusuz, sualsiz, vergisiz aklanacağını ilan edin. Yurt dışına döviz kaçıranlar, başka ülkelerin bankalarındaki gizli hesaplarda olan dövizleri getirsinler. Çalmışlarsa, çırpmışlarsa da olan olmuş, biten bitmiş. Bari, başka ülkelerin bankalarındaki gizli hesaplarda kalacağına, Türkiye’ye getirsinler de ekonominin canlanmasına vesile olsunlar. Çaldıkları, çırptıkları varsın, yanlarında kâr kalsın. Siz de, biz de ahiret âlemine inanıyoruz. Çalanlar, çırpanlar nasıl olsa öbür dünyada hesap verecekler. Bu dünyada cezalarını bulmasalar bile öbür dünyada burunlarından fitil-fitil gelecek!
Türkiye’den döviz kaçırıp yabancı bankalarda gizli hesaplara yatıranlar olduğu söyleniyor. Varsa,
BU ŞEREFSİZLER, BU HAYSİYETSİZLER, BU NAMUSUZLAR ÖBÜR DÜNYADA ELBETTE CEZALARINI ÇEKECEKLERDİR.
83 milyon vatandaşın kul hakkına tecavüz etmenin ne demek olduğunu öbür dünyada görecek, cehennemde odun gibi yanacaklardır! Gerçi, böyleleri
AHİRET ALEMİ
diye bir alemin olduğuna da inanmazlar, inansalar, zaten çalmazlar, çırpmazlar, milletin malını götürüp, dış ülkelerdeki bankalarda gizli hesaplara yatırmazlar.
Evet, yaşanan ekonomik darboğazda
KORONAVİRÜS PANDEMİSİ yanında ABD ile yaşanan sorunların da etkisiyle
Türkiye ekonomisi gerçekten uçuşa geçmiş durumda! Ama uçuşa geçen döviz, altın ve gıda fiyatları.
Merhum Başbakanlardan Bülent Ecevit döneminde, bir esnafımızın yazar kasasını Başbakanlık önünde fırlattığı günü anımsıyorum da,
ECEVİT GİBİ, ÇULSUZ BİRİNİN NASIL İKTİDARA GELDİĞİNE HAYRET EDİYORUM!
Bence de, bu ülkeyi zenginler yönetmeli! Kendi ailelerinin ekonomisini bile yönetemeyen çulsuzlar, ülkenin ekonomisinin yönetimini ele alırlarsa, vay bu ülkenin haline! Zengin adamın, aklı çalışıyor ki, zengin olmuş. Aklı çalışmazsa, o da benim ve benim gibiler gibi
ÇULSUZ KALIRDI.
Evet, vatandaşlar olarak bundan böyle döviz kurlarına ve faizlere müdahale edilmemesini, piyasanın kendi çarkı içinde dönmesinin teminini temenni ediyoruz.
Sözün özü: Biz, millet olarak övünmeyi severiz.
(BİR TÜRK, CİHANA BEDELDİR)
deriz. Demesine deriz de, bir ABD dolarının 10 Türk Lirası değerinde olduğunu hiç aklımıza getirmeyiz.