“Ali Baba ve Kırk Haramiler” masalını okumamışsanız da mutlaka duymuşsunuzdur. Çocukken, belki defalarca okuduğumuz ve filmini defalarca izlediğimiz bu masal, gerçekten çok ibret vericidir. Çeteleşen grupların, toplumu nasıl soyduklarının anlatımıdır. Ama masalda da olsa, her zaman olduğu gibi, yine iyiler kazanır ve
HARAMİLER ÇETESİ
tasfiye edilir!
Tabii, kırk haramiler çetesini tasfiye için her zaman bir
ALİ BABA’NIN
da ortaya çıkması lazımdır. Adının, illa ki ALİ BABA olması da gerekmez. Ali baba olmaz da Savcı olur, Hâkim olur. Ya da bir başka isim olur!
Siz, Ali Baba ve Kırk Haramilerin Masal olduğuna bakmayın. Hemen her devirde KIRK HARAMİLER DE, ALİ BABALAR DA VARDIR. Toplumlarda her zaman için haramiler bulunur. Hatta bu haramiler, ensesi kalın, toplum içinde itibarlı kimselerden de çıkabilirler.
(Ya Allah, Bismillah, Allah-u
Ekber)
diyerek olduklarından çok değişik görünebilirler. Önemli olan, her toplumda haramileri alt edecek güce sahip Ali Babaların da bulunmasıdır.
Yaşadığımız dönemin bütün toplumlarının da, niteliklerine göre büyüklü, küçüklü KIRK HARAMİLERİ vardır. İş bu Kırk Haramilerin tasfiyesi için Ali Babalara her zamankinden daha çok ihtiyacımız olduğu muhakkak.
Günümüz şartlarında kırk haramilerin tasfiye edilebilmeleri için mangal yürekli savcılara, hâkimlere, emniyet mensuplarına büyük gereksinim vardır. Günümüzün ALİ BABALARI işte bu mangal yürekli savcılar, hâkimler ve emniyetçilerdir.
Umarım ki, bu yazımızda vermek istediğimiz mesaj yeterince anlaşılmıştır.