Önümüzdeki Perşembe gününü Cuma’ya bağlayan gece YILBAŞI GECESİ YA! Geçen Cuma günü bütün camilerde hutbelerin konusu yine
YILBAŞI KUTLAMALARININ HARAM
OLMASIYLA
ilgiliydi.
Miladi takvime göre 2020 yılını gerilerde bırakarak, 2021 yılını idrak edeceğiz. Bu sebeple, özellikle Hıristiyan âleminde, Hazret-i İsa’nın doğum günü olarak kabul edilmesi sebebiyle PANDEMİ KISITLAMALARINA RAĞMEN geniş kapsamlı kutlamalar yapılmaktadır. Hem, Hıristiyan âleminde kutlamalar bir geceyle sınırlı olmayıp bir hafta boyunca devam eder.
Yılbaşı kutlamalarının haram olup olmadığı konusunda bir görüş beyan edemeyiz. Ancak, içki içmenin, kumar oynamanın, zinanın ve benzeri İslam dininin yasak ettiği GÜNAHLARIN yılbaşı kutlamaları çerçevesinde de olsa işlemeleri elbette haramdır!
Din görevlileri, yılbaşı kutlamalarıyla yetinmeyerek hırsızlıklarla, yolsuzluklarla, yetim hakkını yiyenlerle, rüşvetçilerle ilgili yorumlar yapsalar da toplumu aydınlatsalar diyoruz. Yılbaşı kutlamalarına sıra gelinceye kadar, yaşanan toplumsal olaylar dikkate alınarak vaazlarda bulunsalar ya! Her yılbaşı öncesi Cuma hutbesinin konusu hep aynı.
“YILBAŞI KUTLAMALARI HARAMDIR.”
Eyvallah diyeceğiz amma, keşke, daha büyük günahlar işleyen rüşvetçilere, ihaleye fesat karıştıranlara, kul hakkını yiyenlere,
(Devletin malı deniz, yemeyen domuz)
mantığıyla hareket edenlere karşı da böylesi vaazlar verilse!
Hem unutmayalım ki, Hazret-i İsa’nın doğumu olarak Yılbaşını, meşru daire içinde kalmak şartıyla kutlamak haram olmazsa gerek. Hazret-i İsa’nın,
ULULAZM
Peygamberlerden, Kitap sahibi bir Peygamber olduğunu unutmamak lazım. Ancak bu yıl zaten KORONAVİRÜS PANDEMİSİ nedeniyle kutlamalar çok sınırlı olacak. Aile içinde kutlamalarla iktifa edilecek.
Bu arada 2021 yılının zamlar yılı olacağını anımsatmakta da yarar var. Elektrik, benzin, doğalgaz, tüp gaz, sigara, içki velhasıl aklımıza ne geliyorsa zam görecek. Bu tahminleri nereden yapıyoruz derseniz, (Perşembe’nin gelişi, Çarşamba’dan bellidir) atasözünü anımsatırım.
Anlayacağınız, 2021 yılına girilirken
NOEL BABA SÖZÜN TAM ANLAMIYLA ZAM YAĞDIRACAK.
Zam görmeyecek bir şeyler kalacak mı dersiniz. Elbette var. Asgari ücretli, emekli, işçi, memur MAAŞLARINA zam yine minimum düzeyde kalacak.
2020 yılında gereğinin çok altında zam gören ve zaten canları çıkan emekliler, işçiler, memurlar adeta burunlarından solumaktadırlar. Yeni yürürlüğe girecek zamlardan sonra, nasıl geçinecekler, bunun hesabını yapmak lâzım. Bu ülkede asgari ücretlinin net aylığının 2.825 TL’ye çıktığından yola çıkarak düşünün ve hesaplayın. Asgari ücretin sadece çay ve simit parasına yeteceği ortada. Çay ve simidin en ucuz olduğu Şehir olarak Siirt’i bile ele alırsanız sonuç aynı. Şehrimizde, en paspal çayhanelerde 1 bardak çay 1,5 TL, 1 simit de 1,5 TL’dir. Toplam 3 TL olur. Günde 3 öğün 1’er çay içen ve 1’er simit yiyen kişinin harcaması 3x3=9 TL eder. Çekirdek ailelerin devletlü büyüklerimizin önerdikleri gibi en az 3 çocukları varsa, eşleriyle birlikte bir ailede 5 nüfus var demektir. 9x5=45 TL olur. Bunu da 30 güne çarparsanız 1350 TL sadece çay-simit parası olsa evin kirasını, doğalgazını, elektriğini, suyunu ilave edin. Çocukların okul masraflarını, giyiminizi, kuşamınızı ve akla gelebilecek daha nice harcama kalemlerini düşünün.
Evet, 2021 yılı, ekonomik yönden hiç de iyi ve iç açıcı bir tabloyu yansıtmıyor. Bütün bunlardan önemlisi,
KORONAVİRÜS PANDEMİSİ
ne olacak. 2021 yılında da can almağa öyle devam edecek mi.
Bizim 2021 yılı için sadece bir dileğimiz var. YÜCE RABBİMİZ BİZİ, MİLLETİMİZİ VE BÜTÜN İNSANLIĞI BU KORONAVİRÜS PANDEMİSİNDEN KURTARSIN, YETER!
