Yılın 365 günü, hele de okullar tatil olunca, gariban ailelerin, gariban çocukları tatil yapmak yerine, ya ayakkabı boyacılığı yapıyorlar, ya simit, ya tatlı satarak ailelerinin bütçesine katkı sağlamanın uğraşını veriyorlar. Selpak mendil, sakız vs. satanlar da var!
-“Abi, 80 kilosun, doğru çıkmazsa bedava!
diyerek promosyon bile yaparlar.
Yaşıtları tatil yaparken ve tatilin keyfini çıkarırlarken simit, sakız, mendil ve benzeri şeyler satan, ya da ellerine tutuşturulmuş otomatik terazilerle sokak-sokak dolaşarak “abi tartalım mı” diyen çocuklara hiçbir Avrupa Birliği devletinde rastlayamazsınız. 7-15 yaşları arasındaki çocukların simit, tatlı, sakız, mendil kâğıdı sattıkları, ayakkabı boyadıkları, ellerinde tartı aletleriyle yolları arşınlayarak
“TARTALIM ABİ”
diyerek bas-bas bağırdıkları vaki değildir. Ama, Türkiye’nin hemen her ilinde ilçesinde bu tip çocuklara rastlamak mümkündür. İnanın ki İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de, Adana’da, Mersin’de ve diğer illerde bu işleri yapanlar, yine bu bölgenin çocuklarıdır. Terör nedeniyle köyleri boşaltılan ve şehir merkezlerine yerleşen aileler, yoksulluk içinde çırpınırlarken, çocuklarının böyle işlerde çalışmalarına mecburen destek vermekte ve bu suretle, ailelerini ayakta tutmağa çalışmaktadırlar.
Küçük yaşta, ekmek parası derdine düşen bu küçük çocukların dramı, gerçekten yürekler acısıdır. İnanır mısınız bazen
“boyayalım abi”
diyen çocuklara karşı içim cız ettiği için, ayakkabım boyalı olduğu halde tekrar boyattığım veya çıkarıp boya parası verdiğim çok olmuştur.
Bu küçük çocuklara, sahip çıkmak lâzım. Sahip çıkmak ise, aileleri, küçük çocuklarının çalışmalarına muhtaç bırakmayacak ekonomik özgürlüğe kavuşturmakla mümkündür. Sosyal devletin görevi de zaten budur.
Türkiye’de, dengeler büyük ölçüde bozulmuştur. Orta hallilerin ve fakirlerin aleyhine işleyen bir ekonomik model uygulanmaktadır. Bu model yüzünden,
zenginler daha zengin olurlarken, fakirler daha da yoksullaşmaktadır!
Sosyal Devletlerde işsizlik tazminatı, çocuk tazminatı, çocuk hukuku gibi kavramlar oldukça yaygın. Avrupa’da çalışan Türk işçilerinin anlattıklarına göre, meselâ Almanya’da, İsviçre’de ve Avrupa Birliğine dahil ülkelerin hiç birinde sokaklarda tatlı, simit, mendil, sakız satan çocuk görmeniz mümkün değildir.
Dileriz ki, büyük Devlet olmak iddiasında bulunan Türkiye’de de, 7-15 yaş grubundaki çocukların çalışmalarına, hele, hele böyle sokaklarda, caddelerde tehlikeli bir şekilde iş peşinde koşuşturmalarına müsaade edilmesin, bunun için de gerekli ekonomik tedbirlerle, çocuklu ailelerin rahatlamaları sağlansın. Ekonominin çarkları sadece
“zengini daha zengin etmek için”
dönmesin…