Halk arasında yeşil altın olarak adlandırılan fıstık, bu yıl üreticisine sırtını döndü.. Sezon başından bu yana fiyat sürekli düşen fıstıkta kar eden sermaye sahipleri oldu.. İki aylık süre için yatırdıkları sermaye sayesinde çiftçinin bir yıl boyunca akıttığı alın teri ile yaptığı harcamaların karşılığı olarak alması gereken paranın kat-kat fazlasını kazandılar.
2019 yılı ürün toplama mevsiminin başlangıcında 70-75 TL aralığında alıcı bulan fıstık, yıl içerisinde gelen talebin etkisiyle 90-95 TL aralığına yükseldi.. Bu yıl da ürünün toplanmaya başlandığı Ağustos ayı sonlarında ana çatlak olarak adlandırılan, dalında iken sert kabuğu çatlayan fıstığın kilosu 95 TL’den satılıyordu.. Hatta ülke genelinde yayılmış olan market zincirlerinde fıstığın kilosu 120 liradan başlayıp 150 TL’ye kadar ulaşıyordu.
Ancak Ağustos ve Eylül aylarında çiftçinin ürününü elinden çıkarması, yani satmaya başlaması ile birlikte fıstığa bir haller olmaya başladı.. Daha önce 35-70 TL’den alıcı bulan ana çatlak fıstık dahil her kalitedeki fıstığın fiyatı adeta tepetaklak düşmeye başladı ve fiyatlar 30-40 TL aralığına kadar düştü.
Paraya sıkışan, icara aldığı bahçenin bedelini ödemek zorunda olan küçük çiftçiler ürünlerini bu düşük fiyatlarla elden çıkarmak zorunda kaldılar.. Hem çiftçiler hem de daha dalında iken bahçeleri icar eden, yani ürünü dalında iken satın alanlar büyük zarar gördü.
Tüccarda düşük fiyatlardan satın aldığı ürünü bir iki ay sonra yükselecek fiyatlardan satmanın keyfini yaşayacak ve parasına para katacak.
Olan her zaman olduğu gibi küçük çiftçiye oldu.. 30-40 yıl, bin bir emekle büyüttüğü ve bir yıl boyunca bakımını yaptığı ağaçtan elde ettiği gelirin kat-kat fazlasını aracı tüccarlar kazanıyor.. Yani onun ve ailesinin karına ortak oluyorlar.
Bu arada şunu da belirtelim, aradaki aracılar yüzünden perakende fıstık fiyatlarında toptan fiyatlardaki kadar bir düşmede meydana gelmedi.
Bu yıl istediğini veya umduğunu bulamamanın sıkıntısını yaşayan çiftçinin umudu bir sonraki yılın ürüne kaldı.