Ahmet Arıtürk

EMEKLİLERE, YİNE HÜSRAN DÜŞTÜ!

Ahmet Arıtürk

2023 yılı Temmuz ayında emekli ve memur maaşlarına yapılacak zam ile ilgili kanun teklifi 5 Temmuz günü TBMM’ne sunuldu. Memurlar lehine nisbeten de olsa bir iyleştirmenin olacağı görünmekle beraber,

EMEKLİLERE SÖZÜN TAM ANLAMIYLA

YİNE HÜSRAN DÜŞTÜ.

En düşük maaşın 22 bin TL olması için memurlara seyyanen 8 bin TL ilave zam verilirken, emekliler havalarını almış görünüyorlar. Biz, hep söylüyoruz. AKP kadar emekliyi dışlayan, yok sayan bir iktidar daha gelmemiştir.

Düşünün ki, Maliyenin başında “EN İYİ EMEKLİ, EMEKLİ OLUR OLMAZ ÖLEN, ARKANIDA DUL VE YETİM MAAŞI ALACAK VARİS BIRAKMAYANDIR” buyuran bir Maliye Bakanımız var.

Sayın Erdoğan da, 21 yıllık iktidarları boyunca memurları ve emeklileri enflasyona ezdirmediklerini yüksek sesle dile getirirken, yapılan artışların TÜİK’İN verdiği rakamlara göre yapıldığını, bu rakamların hiçbir şekilde gerçeği yansıtmadığını görmezden, bilmezden gelmektedir.

AKP iktidarının en çok mağdur ettiği kitlelerin başında emekliler ve memurlar gelmektedir. Sadece son yıla ait enflasyon rakamlarında ENAG ile TÜİK arasındaki farkı irdeleyelim. Yuvarlak rakam olarak ifade edersek, ENAG yıllık enflasyonu yüzde 108 olarak, TÜİK ise yüzde 38 olarak açıklamış bulunmakta. İnsafın kurusun ey TÜİK! Aradaki fark 5-10 puan olursa (hadi neyse) diyeceğiz ama, ENAG’ın belirlediği enflasyon oranı, neredeyse TÜK’İN verdiği enflasyon oranını üçe katlayacak.

AKP iktidarının emeklilere ve memurlara karşı gayet eli sıkı bir politika izlemesine alıştık ama bir de yaşanan adaletsizlikler içinde, adaletsizlikler var.  Varsın, TÜİK’İN tespitine göre artış yapılsın. Peki memur maaşlarına yapılan artışlarla, emekli maaşlarına yapılan artışlar arasındaki dengesizlik nedir. Şunu öncelikle belirteyim ki, en düşük memur maaşının 22 bin lira olmasına asla karşı değilim. Bu rakamın bile çok yetersiz olduğuna inanmaktayım. Ancak, en düşük memur maaşını 22 bin TL düzenine çıkarmak için 8 bin TL seyyanen zam yapılırken, emekli maaşlarına neden seyyanen zam yapılmadı.

Ama suç ne TÜİK’TE, NE İKTİDARDA. SUÇ EMEKLİNİN KENDİSİNDE. BU ÜLKEDE 15 MİLYON EMEKLİ EŞLERİYLE BİRLİKTE 30 MİLYON SEÇMEN OLURLAR VE BUNLAR SEÇİMLERDE TIPIŞ-TIPIŞ SANDIKLARA GİDİP, AKP’YE OY VERMEKTEDİRLER. EMEKLİLER, AKP’YE OY VERMESELER, İKTİDAR OLABİLİR MİYDİ!!!

85 MİLYONUN KARDEŞLİĞİ

Bu ülkede yaşayan ve birbirine vatandaşlık bağıyla bağlı olan 85 milyon vatandaşın selâmeti, birlik. beraberlik ve barış içinde olmalarına bağlıdır. Cumhuriyetin ilk yıllarında kabul edilen 1924 Anayasasının 84. maddesinde:

“Türkiye ahalisine din ve ırk farkı olmaksızın vatandaşlık itibarı ile TÜRK ıtlak olunur” denilmektedir.

Yani, Bu ülkede yaşayan insanların ırkları, dilleri, dinleri, mezhepleri ne olursa olsun uluslararası adları

TÜRK’TÜR.

Türk vatandaşıdır. Bu birlik ve beraberliğin korunması açısından zorunlu bir kavramdır. Cumhuriyet kurulduğu zaman, misakı milli sınırları içinde kalan toprak parçasına TÜRKİYE, bu toprak üzerinde yaşayanlara da TÜRK denilmiştir.

Bu vatan toprakları üzerinde yaşayanların ırkları, dilleri, dinleri, mezhepleri ön plâna çıkarılacak olursa, o zaman işin içinden çıkılmaz, yıllardır özlemini duyduğumuz barış da hiç gelmez olur. Türkiye dışına çıkacak vatandaşlar kimin pasaportunu taşıyacaklar. Unutmayalım ki, bundan 15-20 yıl öncesine kadar TALABANİ ve BANZANİ dahi, Türkiye Cumhuriyetinin pasaportunu kullanarak uluslar arası aktivitelere katılabiliyorlardı.

İlk dönem Siirt Milletvekillerinden Kürt kökenli birine ait olduğu söylenen güzel bir söz vardır:

“Bugünkü arazi vaziyetini Avrupa ve İtilaf Devletleri öyle tespit etmişlerdir ki, Kürt’le Türk beraber yaşayamazlarsa ve hangisi hangisine ihanet ederse ikisi için de akıbet yoktur”

Yani, nifak halinde her iki tarafın da sonlarının iyi olmayacağı ta o zamanlar dile getirilmiş, birlik ve beraberliğin gereğine vurgu yapılmıştır. Türklerin, Kürtlerle; Kürtlerin Türklerle yaşamak mecburiyetinde oldukları açık bir şekilde dile getirilmiştir. Elbette, bu sadece Türkler ve Kürtler açısından değil, adı TÜRKİYE CUMHURİYETİ OLAN bu VATAN TOPRAKLARI ÜZERİNDE YAŞAYAN HER IRKTAN, DİLDEN, DİNDEN, MEZHEPTEN VATANDAŞLAR İÇİN GEÇERLİDİR. Bu ülkede yaşayan 85 milyon insan birlik ve beraberlik içinde olmak zorundadır. Bunda hepsinin müşterek yararları vardır.

Hacı Bektaş-ı Veli’nin buyurduğu gibi “Bir olalım. İri olalım. Diri olalım” kısacası kardeşliğimize sahip çıkalım. Kavga etmeyelim, barış içinde yaşayalım…

TAŞLAMA

ENAG YILLIK ENFLASYON

YÜZDE YÜZONSEKİZ DER

TÜİK’E  İNANIRSAN

YÜZDE OTUZSEKİZ DER

ENAG’IN ENFLASYONU

TÜİK’İ ÜÇE KATLAR

KARARI SİZ VERİNİZ

EMEKLİLER, MEMURLAR

EMEKLİYE, MEMURA

SORACAK OLURSANIZ

ENFLASYONUN ORANI

YÜZDE ÜÇYÜZ BAKINIZ

BU TÜİK NEYE GÖRE

ENFLASYONU SAPTIYOR

KADINLARIN RUJUNA

GÖRE Mİ HESAPLIYOR

ET FİYATI GEÇEN YIL

YÜZ LİRANIN ALTINDA

ŞİMDİ ÜÇYÜZ LİRADIR

MARKETLERDE, KASAPTA

HELE EV KİRASINI

KARIŞTIRMAYIN İŞE

ONBİN LİRAYA ÇIKMIŞ

BİN LİRALIK DAİRE

EMEKLİLER OLARAK

TÜİK’E HAKKIMIZI

HELAL ETMİYORUZ BİZ

KÜÇÜLTÜR LOKMAMIZI

YARI AÇ, YARI TOK’UZ

EMEKLİLER İNANIN

SUÇ BİZDE ONBEŞ MİLYON

EMEKLİ VAR UYANIN

EMEKLİLER BİR PARTİ

KURACAK OLSALARDI

İNANIN İLK SEÇİMDE

İKTİDAR OLURLARDI

BU ÜLKEDE EMEKLİ

YARI AÇ, YARI TOKTUR

TÜİK DENEN KURUMDA

DİN, İMAN, VİCDAN YOKTUR

MEMLURLARA SEYYANEN

SEKİZBİN LİRA VERİR

EMEKLİYE GELİNCE

BUNCA HASİSLİK NEDİR

İKTİDAR OLAMAZDI

EMEKLİ OY VERMEZSE

AZ KALIR GÖZLERİNİ

ÇIKARSINLAR DESEK DE

EMEKLİ KARDEŞLERİM

BANA KIZMAYIN SAKIN

BEN DE BİR EMEKLİYİM

YÜREĞİM YANIK BAKIN

TÜİK DENİLEN GÜYA

ENFLASYONU SAPTIYOR

OYSA TALİMAT NEYSE

HARFİYEN UYGULUYOR

TÜİK’E DEĞİL ONA

TALİMAT VERENLERE

HAKLARIMIZI HELAL

ETMİYORUZ BİN KERE

TÜİK’İ YÖNETENLER

AZCIK VİCDANLI OLSA

İSTİFA EDERLERDİ

KALMAZDI O KURUMDA

AMA KOLTUK TATLIDIR

NEDEN İSTİFA ETSİN

AHINI ALIP DURUR

MEMURUN, EMEKLİNİN

EZDİRMEDİK DİYORLAR

EMEKLİYİ, MEMURU

RAKAMLARINI DÜŞÜK

GÖSTERİP ENFLASYONU

Yazarın Diğer Yazıları