Zaman-zaman Devlet Büyüklerimiz vatandaşlara seslenerek:
-Yastık altındaki altınlarınızı çıkarın!
-Dövizlerinizi Türk parasına çevirin!
-Paralarınızı, yüksek faizli, Kur Garantili hesaplara yatırın!
-Bizim köprüleri, yollar, Şehir hastanelerini döviz garantili yapmamıza bakmayın, siz, alışverişlerinizi Türk Lirasıyla yapın! Lirazizasyona gelin! diyerek haklı öğütlerde bulunmakta, hatta, ellerindeki dövizleri bozdurmaları için iş adamlarına aba altından sopa göstermektedirler.
Biz de vatandaşlar olarak diyoruz ki, kefen paralarından çare arayacağınıza, MAN ADALARINA DÖVİZ KAÇIRANLARLA UĞRAŞIN. Man adalarına, İsviçre bankalarına ve diğer Avrupa ülkelerindeki bankalara döviz kaçıranlar varsa, ALLAH RIZASI İÇİN Türkiye’ye getirsinler, bankalarda yatan paralarını, sanayi tesisleri kurmak, işsizliği önlemek için değerlendirsinler. Devlet Baüba da onlara dokunulmayacağının garantisini versin. Kefen Parasından bir halt olmaz. Türkiye’nin kalkınması isteniyorsa, MAN ADASINA ve benzeri yerlere kaçırılan paraların, ülkeye geri dönmesi sağlansın. Bakın, o zaman ekonomi nasıl rayına girecek, işsizlik sorunu nasıl bitecek, aç, muhtaç kimseler kalmayacak.
HAİN BAY KEMAL!!!
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun HAİN OLDUĞUNU 10-11 yaşlarındaki bir çocuk bile biliyormuş da hala bilmeyen ve Bay Kemal’in Genel Başkanı olduğu siyasi partiye oy veren 15 milyona yakın
HAİN VAR!!!
(Güleriz, ağlanacak halimize) deyiminde olduğu gibi, 10-11 yaşındaki bir çocuğun bile HAİN(!) olduğunu bildiği CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun HAİN olduğunu kabul etmeyen 15 milyon yetişkin, hala bu HAİNİN partisine oy vererek ihanetine ortak olmaktadırlar!
Ne diyelim, CHP’ye oy verenlerin akılları 10-11 yaşlarındaki bir çocuğun aklı kadar bile çalışmıyor, demektir!
Ama, gerçek şu ki bir çocuğa (HAİN BAY KEMAL) demesini öğretenler varsa bu ülkenin gelmiş geçmiş en büyük hainleridir!!!
(ATATÜRKÇÜYÜM) DİYENLERİN ORANLARI ARTARKEN!
Bir araştırma şirketi anket yaparak vatandaşlara hangi görüşü benimsediklerini sormuş, Ankete katılanların yüzde 60’ına yakını, ATATÜRKÇÜ olduklarını ve O’nun yolunu benimsediklerini söylemişler.
Daha önce yapılan anketlerde
(DİNDARIM)
diyenlerin bile oranlarında büyük düşüş yaşanırken,
(ATATÜRKÇÜYÜM)
diyenlerin oranları adeta katlanmış…
Bu millet, yeniden
ATATÜRKÇÜ OLMAYI AKP İKTİDARINA BORÇLUDUR,
UNUTMAYALIM!
Tabii,
(DİNDARIM)
diyenlerin sayısındaki düşüşte de AKP İktidarının icraatlerinin önemli bir katkısı var, bunu da kabul edelim!
KANDİL GECELERİYLE İLGİLİ SİİRT NOSTALJİSİ
Üç ayların arifesinde artık nostalji olan geçmiş yıllarda Siirt geleneğinde kandil gecelerini anımsatalım istedik. Bilindiği gibi İslam dininin mübarek kabul ettiği
ÜÇ AYLARI idrak edeceğiz.
Dinimizde mübarek kabul edilen ve halk diliyle
(KANDİL GECELERİ)
olarak tanımlanan 5 gece bulunmaktadır. Bunlar
REGAİP, BERAAT, Mİ’RAÇ, KAADİR VE MEVLİD KANDİLLERİDİR. MEVLİD KANDİLİ dışında kalan dört mübarek gece de ÜÇ AYLARDA YER ALIRLAR.
Siirtliler olarak çocukluk yıllarımızda, kandil gecelerini dört gözle beklerdik. Çünkü, kandil geceleri için Siirt’e özel SELME, ASİDE adını verdiğimiz tatlılar yapılır, konu-komşulara, akrabalara dağıtılır, hem de ev halkı olarak o güzel tatlılardan yerdik. İkindi namazını müteakip mezarlıklar ziyaret edilirdi. Fakirlere de tatlılar dağıtılırdı. Kandil gecelerinde hemen her evde MEVLİD-İ ŞERİFLER, DELAİLİL HAYRATLAR OKUNURDU. Evet, geçmiş yıllarda, Siirt’in kandil geceleri kutlamaları bir başkaydı. Sırası gelmişken, kandil gecelerin kısaca tanıtalım:
REGAİP KANDİLİ:
Recep ayıda ilk Perşembe gününü Cumaya bağlayan gece kutlanır.
Her Cuma gecesi kıymetlidir. İki kıymetli gece bir araya gelince, daha da kıymetli olur.
YÜCE ALLAH (Celle
Celelühü)
bu gecede, mümin kullarına, ragibetler, yani ihsanlar, ikramlar yapar. Bu geceye hürmet edenleri affeder. Bu gece yapılan dua reddedilmez. Bu gecede kılınan namaz, verilen sadaka, gündüzünde tutulan oruca sayısız sevaplar verilir.
Bu geceye özel bir namaz yoktur. Kazası olan, kaza kılar, olmayan sünnet namazlarıyla geceyi ihya eder.
REGAİB
gecesini ibadetle geçirmek nafile namaz kılmak, Kur’an-ı kerim okumak, tesbihat yapmak, samimi bir hal ile tövbe ve istiğfar etmek gerekir.
“REGAİP”
Arapça kökenli bir kelime olup.
“RAĞBET EDİLEN – RAĞBET EDİLMESİ GEREKEN”
anlamlarına gelir. Geceye, rağbet etmek nasıl olur diye sual edilecek olursa, İslâmi lügat ile buna
“GECEYİ İHYA ETMEK”
de diyebiliriz. Akşam ve Yatsı namazlarından sonra, uyuyup, gecenin bir vaktinde kalkarak abdest alır, en az iki rekat
TEHECCÜT NAMAZI KILAR,
KUR’AN-I KERİMİN
bildiğiniz birkaç süre-i celilesini okursanız, dua ve tefekkür ederseniz,
geceyi İHYA ETMİŞ olursunuz.
MİRAÇ KANDİLİ:
Recep ayının 26’ıncı gününü, 27’inci gününe bağlayan gece kutlanır. Peygamber Efendimizin İlahi saltanatı seyretmek üzere Allâh-ü Te’âlâ’nın daveti ve gücü ile bir mucize olarak, Mekke-i Mükerremeden Mescid-i Aksa’ya ve oradan da Allâh-ü Te’âlâ’nın huzuruna kabul edildiği
SİDRET-ÜL
MÜNTEHA’YA
yükseltildiği gecedir.
BERAAT KANDİLİ:
Şaban ayının 14’üncü gününü, 15’inci gününe bağlayan gecedir. Kur’ân-ı Kerim’in Levh-i Mahfuz’dan Dünya semasına indirildiği, varlıkların bir senelik hayat ve rızıklarının tayin edildiği Müslümanların af ve lütuflara nail olduğu gecedir.
KADİR GECESİ:
Ramazan’ın 26’ıncı gecesini, 27’inci gecesine bağlayan gece kutlanmakla birlikte, Ramazan ayının son on gününün tek olan gecelerinde aranması gerektiği buyrulmuştur.
Kur’ân-ı Kerim’in Peygamber Efendimiz Hazret-i MUHAMMED’E (O’na al ve ashabına salat ve selam olsun) inmeye başladığı gecedir.
Kur’an-ı Kerim’de hakkında ayet vardır. Bu ayet-i kerimede Kadir gecesinin bin aydan daha hayırlı olduğu vurgulanmaktadır. Kadir gecesi Ramazan’ı şerif ayında olmakla birlikte hangi gece olduğu konusunda ihtilaflar vardır.
MEVLİD KANDİLİ:
Peygamberimizin dünyaya teşrif ettiği, Rebiül evvel ayının 11. ve 12. günleri arasındaki gecedir. Kandil gecelerini kutlamak İslam’ın ilk zamanlarında var olan bir adet değildir. Osmanlı Padişahlarından II. Selim’den itibaren bu kutlama gün ve gecelerinde, minarelerde kandil yakılmasıyla birlikte
“Kandil”
adını almıştır.
Peygamber Efendimiz Hazret-i MUHAMMED (O’na al ve ashabına salat
ve selam olsun)
bir hadis-i şeriflerinde
“Recep Allah’ın büyük ayıdır. Hiçbir ay hürmet ve fazilette bu aya ulaşamaz. Bu ayda kâfirlerle savaş haramdır. Şunu bilin ki Recep Allah’ın, Şaban benim ve Ramazan ümmetimin ayıdır. Kim Recep ayının bir gününü oruç tutarsa, Allah’ın rızasını kazanmış olur. Allah’ın gazabı ondan uzaklaşır ve cehennem kapılarından birisi onun yüzüne kapanır”
buyurmuşlardır.
Üç ayların önemi Kur’an-ı Kerimin ayetleri ve hadis-i şeriflerle sabittir. Recep ayı hürmet edilmesi gereken dört kıymetli aydan birisidir. Kur’an-ı Kerimde mealen şöyle buyrulur:
(Allah’ın, gökleri ve yeri yarattığı günden beri, ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü, haram olan aylardır.)
Peygamber Efendimiz Hazret-i MUHAMMED (O’na al ve ashabına salat
ve selâm olsun)
Recep ayına çok değer verirlerdi ve
“Ya Rabbi, Recep ve Şabanı bizler için mübarek kıl ve bizi Ramazana eriştir”
diye dua ederlerdi.
Yine hadis-i şeriflerde buyruldu ki:
(Haram aylar, Recep, Zilkade, Zilhicce ve Muharremdir.)
(Haram aylarda Perşembe, Cuma ve Cumartesi günleri oruç tutana iki yıllık ibadet sevabı yazılır.)
(Haram aylarda bir gün oruç tutup bir gün yemek çok faziletlidir.) Ramazan ayı dışında yılın geri kalan günlerinde bir gün oruç tutup, bir gün bırakmaya
(DAVUD’İ ORUÇ)
denilir. Çünkü Hazret-i Davut
Ramazan dışında yılın geri kalan günlerinde bir gün oruç tutar, bir gün bırakırdı. Bu tür oruç, devamlı oruçtan daha zordur. Oruç devamlı tutulursa, alışkanlık haline gelir.
Şimdi, din adamları kızabilirler amma, gerçeği söylemek gerekirse,
KANDİL GECELERİNDE, MEVLİD-İ ŞERİFLER OKUMAK, OKUTMAK, DİNLEMEK HAŞA NE FARZDIR, NE SÜNNETTİR, GERÇEK ANLAMDA “BİDATTİR.”
Yani, İslâm dininin özünde olmadığı halde, bilahare ortaya çıkarılan bir uygulamadır. Amma, İKİ TÜRLÜ BİDAT VARDIR. BUNLARDAN BİRİ MEKRUH OLAN (YAPILMASI UYGUN OLMAYAN) BİDATLERDİR. İKİNCİSİ İSE MENDUP OLAN (YAPILMASI SEVAPLARA YOL AÇABİLECEK) BİDATLERDİR Kİ BUNLARA (BİDAT-I HASENE) DENİLİR. Biz, Mevlid-i şeriflerin okunmasını, okutulmasını, dinlenmesini de, İslâmi kuralları çerçevesinde “BİDAT-I HASENE” olarak değerlendirebiliriz.
Ancak, samimiyetle söylüyorum, MEVLİD-İ ŞERİF OKUSANIZ, OKUMASANIZ; DİNLESENİZ, DİNLEMESENİZ BİLE, yukarıda belirttiğim gibi, yatsı namazını kıldıktan ve yattıktan sonra, imsak öncesinde kalkar, iki rekat teheccüt namazı kılar, bildiğiniz birkaç süreyi okur, dua ederseniz,
KANDİL GECELERİNİ İHYA AÇISINDAN ÇOK DAHA KAZANÇLI ÇIKARSINIZ.
Peygamber Efendimiz Hazret-i MUHAMMED’İN (O’na al ve ashabına salat ve
selam olsun)
Recep ayının faziletiyle ilgili bazı Hadis-i şeriflerini sunarak KANDİL GECELERİNİN önemine bu açıdan da vurgu yapalım:
*(Receb ayında Allah’a çok istiğfar edin; çünkü Allahü teâlâ Receb ayının her vaktinde Cehennemden azat ettiği kulları vardır. Ayrıca Cennette öyle köşkleri vardır ki, ancak Receb ayında oruç tutanlar girer.)
*(Allahü teâlâ, Receb ayında oruç tutanları mağfiret eder.)
*(Receb-i şerifin bir gün başında, bir gün ortasında ve bir gün de sonunda oruç tutana, Receb’in hepsini tutmuş gibi sevap verilir.)
*(Ramazan ayı dışında Allah rızası için bir gün oruç tutan, iyi bir yarış atının bir asırda alacağı mesafe kadar Cehennemden uzaklaşır.)
*(Şu beş gecede yapılan dua geri çevrilmez: Regaib gecesi, Berat gecesi, Cuma gecesi, Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı gecesi.)
*(Receb büyük bir aydır. Allahü teâlâ bu ayda hasenatı kat kat eder. Receb ayında bir gün oruç tutan, bir yıl oruç tutmuş gibi sevaba kavuşur. 7 gün oruç tutana, Cehennem kapıları kapanır. 8 gün oruç tutana Cennetin 8 kapısı açılır. On gün oruç tutana, Allahü teâlâ istediğini verir. 15 gün oruç tutana, bir münadi, “Geçmiş günahların affoldu” der. Receb ayında Allahü teâlâ Nuh aleyhisselamı gemiye bindirdi ve o da, Receb ayını oruçlu geçirdi. Yanındakilere de oruç tutmalarını emretti.)
*(Receb ayında, takva üzere bir gün oruç tutana, oruç tutulan günler dile gelip “Ya Rabbi onu mağfiret et” derler.)
*(Receb’in ilk Cuma gecesini [Regaib gecesini] ihya edene, kabir azabı yapılmaz. Duaları kabul edilir. Yalnız, yedi kimsenin duası kabul olmaz: Faizci, Müslümanları aşağı gören, ana babasına eziyet eden, Müslüman olan ve dinin emirlerine uyan kocasını dinlemeyen kadın, çalgıcı, livata ve zina eden, beş vakit namazı kılmayan.) [Bunlar, bu günahlardan vazgeçmedikçe, tövbe etmedikçe, duaları kabul olmaz.]
Receb ayında yapılan dua kabul edilir, hatalar affedilir. Günah işleyenin cezası da kat kat olur. Mübarek üç ayları sırasıyla idrak edeceğiz. Oruç ibadetinin, sadece Ramazan ayında farz olmasına karşılık biliyoruz ki, birçok Müslüman kardeşlerimiz üç ayın tümünü de oruçlu geçirmektedirler. Bazı kardeşlerimizin ise Recep ve Şaban aylarında Pazartesi ve Perşembe günleri oruç tutmayı itiyat haline getirdiklerini biliyor ve duyuyoruz.
Mübarek üç aylar idrak edilirken, bütün Müslümanlara düşen önemli bir görev vardır. Mazlum Müslüman ülkelerine ve halklarına dua etmek. Öyle ya ABD, AB, İsrail, Rusya ve Çin emperyalizminin pençesi altında inim – inim inleyen Müslüman kardeşlerimiz için hiçbir şey yapamıyorsak, bari dua edelim. Ortadoğu, sözün tam anlamıyla bir ateş çemberi içinde. Dünya’da bugün sadece Müslüman ülkelerin halkları emperyalizmin pençesi altında inim inim inletilmektedir. Müslümanlar birbirini öldürüyor, gâvurlar, Müslümanları öldürüyor! Yani, öldürülenler hep Müslümanlar!
Son yıllarda yaşananları düşününüz,
“ARAP BAHARI”
adı altında Müslüman ülkelerin düşürüldüğü durumları süzgeçten geçiriniz. Irak’ta, Mısır’da, Tunus’ta, Libya’da, Suriye’de, hatta bugün için Türkiye’de yaşanan terör olaylarını tahlil ediniz. Emperyalistlerin tuzaklarına düşürülen Müslüman ülkelerde kardeş kanı sebil gibi akmakta. Müslümanlar, birbirlerine düşürülerek petrolleri, yer altı zenginlikleri yağma edilmektedir.
Müslümanlar, gizli bir haçlı savaşıyla karşı karşıya bırakılmışlardır. Büyük Ortadoğu Projesi budur. Ölenler de, öldürülenler de Müslümanlardır. ABD, AB, İsrail ve Rusya Müslümanları birbirlerine düşürmekte ve yağmalamaktadır. Evet, geliniz Müslüman kardeşlerimiz için hiç olmazsa mübarek üç aylarda dua edelim.
YÜCE ALLAH’IN (KAHHAR)
adının,
Müslüman düşmanlarını kahretmesini dileyelim. Recep ayını ve bu ay içinde ilk Cuma gecesi (Perşembe gününü, Cuma gününe bağlayan gece) ihya edilecek olan
REGAİP KANDİLİNİN
başta okuyucularım ve Siirtli Hemşerilerim olmak üzere, Müslüman Milletimize, bütün İslâm âlemine ve tüm insanlığa dostluk, barış ve kardeşlik vesilesi olmasını diliyor, bütün insanlığı tehdit eden
KORONAVİRÜS PANDEMİSİNDEN BİR AN ÖNCE KURTARMASI DİLEKLERİMİZLE
MÜBAREK
KANDİLLERİNİ TEBRİK EDİYORUZ.
TAŞLAMALAR
YÜZDE ELLİSİ HAİN(!)
BİR ÜLKEYE DÖNÜŞTÜK
SON YİRMİ YILDA GÖRÜN
BİZ NE HALLERE DÜŞTÜK
GÖĞÜSÜNÜ GERE GERE
(DİNDARIM) DİYEN BİLE
AZALMIŞTIR NE HİKMET
SON YİRMİ YIL İÇİNDE
KÖTÜ MİSAL DİNDARA
EMSAL TEŞKİL ETMESİN
DİNCİ-KİNCİ BAŞKADIR
DİNDAR BAŞKA BİLESİN
DİNCİ OLMA, DİNDAR OL
HAYVAN OLMA, İNSAN OL
MÜSLÜMAN AFFEDENDİR
OLSAN, EHL-İ İHSAN OL
HOŞGÖRÜYÜ BIRAKMA
KİNDAR DİNCİYE BAKMA
MERHAMETLİ OL GEREK
SAKIN HA GÖNÜL YIKMA