Yargıtay'dan Emsal Karar: 'Alo', 'Hey', 'Hişt' Demek Boşanma Sebebi Sayıldı
Yargıtay, eşine 'alo', 'hey', 'hişt' gibi ifadelerle hitap eden kişilerin onur kırıcı davrandığına hükmederek bu sözleri boşanma nedeni saydı.
Eşler arasındaki iletişim dilinin boşanma davalarında belirleyici rol oynadığına dikkat çeken Yargıtay, günlük dilde sıkça kullanılan bazı hitap biçimlerini onur kırıcı bularak boşanma nedeni olarak kabul etti. Emsal kararlara göre, eşine “Alo”, “Hey”, “Hişt” ya da “Oğlum” gibi ifadelerle seslenen kişiler kusurlu bulunabiliyor.
Küçük Gibi Görünen Kelimeler Mahkemelik Olabiliyor
Aile mahkemelerinde görülen birçok boşanma davasında, hakaret, aşağılama ve küçümseyici sözler evlilik birliğini temelinden sarsan nedenler arasında değerlendiriliyor. Yargıtay, bu tarz sözleri "onur kırıcı davranış" kapsamında ele alıyor. Eşine "Oğlum" diye hitap eden, lakap takan ya da ıslıkla seslenen kişiler bu sebeple boşanma davalarında kusurlu sayılıyor.
Lakaba, Alaya ve Küçümsemeye Sıfır Tolerans
Yargıtay’ın daha önce verdiği kararlarda da benzer ifadeler boşanma gerekçesi olarak gösterildi. Eşine, “Ben evli insan olacak biri değilim” diyen bir kişinin bu sözü de, evlilik birliğini zedeleyen nedenlerden sayılmıştı. Lakap takmak, eşin gelir durumuyla alay etmek ya da kilosunu küçümsemek gibi tutumlar da mahkemelerde boşanma gerekçesi olarak kabul ediliyor.
Uzmanlardan Uyarı: Dilinize Dikkat Edin
Aile hukuku uzmanları, çiftler arasındaki iletişim dilinin evliliğin sürdürülebilirliği açısından kritik olduğunu vurguluyor. Tartışma sırasında sarf edilen küçültücü sözlerin, hem hukuki hem de duygusal sonuçları olabileceğine dikkat çekiliyor. Onur kırıcı davranışların tazminat taleplerine neden olabileceği ve çocukların psikolojisini de olumsuz etkileyebileceği belirtiliyor.
Emsal Kararlar Işığında Yeni Dönem
Boşanma davalarında yazışmalar, ses kayıtları ve tanık beyanları delil olarak kabul ediliyor. Yargıtay’ın bu tür kararları, aile mahkemeleri için yol gösterici nitelik taşıyor. Aile içi iletişimin önemine dikkat çeken hukukçular, toplumsal farkındalığın artması için iletişim eğitimi gibi uygulamaların yaygınlaştırılmasını öneriyor.
Bakmadan Geçme





