- Haberler
- Siirt Haber
- Siirtli Avukat Doğan Siyahtoprak Yazdı: ''Tutuklama, Ceza Değil Hukuki Bir Koruma Tedbiridir''
Siirtli Avukat Doğan Siyahtoprak Yazdı: ''Tutuklama, Ceza Değil Hukuki Bir Koruma Tedbiridir''
Siirtli Avukat Doğan Siyahtoprak, 'Tutuklama, bir ceza değil yalnızca yargı sürecinin sağlıklı yürütülmesini güvence altına alan geçici bir tedbirdir' dedi. Siyahtoprak, uzun tutuklulukların hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmadığını vurgulayarak, her kararın somut gerekçelere dayanması gerektiğine dikkat çekti.
Tutuklama, adalet sisteminde en tartışmalı ve en hassas konulardan biri olmaya devam ediyor. Siirtli avukat Doğan Siyahtoprak, “Tutuklama Nedir?” başlıklı hukuk yazısında tutuklamanın anlamını, amacını, şartlarını ve sınırlarını ayrıntılı şekilde kaleme aldı. Siyahtoprak, tutuklamanın bir ceza değil, yalnızca yargı sürecini güvence altına almak için kullanılan geçici bir tedbir olduğunu vurguladı.
Tutuklama Nedir?
Avukat Siyahtoprak’a göre tutuklama, bir kimsenin delillerin korunması, kaçma ihtimalinin önlenmesi veya yargılamanın sağlıklı yürütülmesi amacıyla geçici olarak özgürlüğünden yoksun bırakılmasıdır.
Soruşturma aşamasında tutuklama kararı Sulh Ceza Hakimliği tarafından, kovuşturma aşamasında ise davaya bakan mahkeme tarafından verilir.
Eğer adli kontrol tedbiriyle de aynı amaca ulaşmak mümkünse, tutuklama kararı verilemez.
Tutuklamanın Şartları
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 100. maddesine göre tutuklama kararı verilebilmesi için iki temel şart bulunuyor:
Kuvvetli Suç Şüphesinin bulunması
Tutuklama Nedeninin mevcut olması
Bu nedenlerden biri; şüpheli veya sanığın kaçma ihtimali ya da delilleri karartma olasılığıdır.
Ayrıca, yasa koyucu bazı suçları “katalog suçlar” olarak belirlemiştir. Bu suçlarda, kuvvetli şüphe bulunması hâlinde tutuklama nedeni varsayılır.
Katalog suçlara örnek olarak kasten yaralama, yağma, uyuşturucu ticareti gibi suçlar gösterilebilir.
Tutuklamanın Amacı
Siyahtoprak, tutuklamanın bir ceza olmadığını, sadece yargılama sürecinin güvenliğini sağlamayı amaçladığını belirtiyor.
Tutuklama iki temel amaç taşır:
Delillerin korunması: Sanığın delilleri yok etme, değiştirme ya da tanıklar üzerinde baskı kurma ihtimaline karşı alınan önlemdir.
Kaçmayı önleme: Ancak bu ihtimal somut olgularla desteklenmelidir. Kişinin sadece “kaçabilir” denilerek tutuklanması hukuka aykırıdır.
Tutuklama Sorgusunda Temel Haklar
Avukat Siyahtoprak, tutuklama sorgusu sürecinde şüpheli veya sanığın birtakım temel haklara sahip olduğunu vurguladı:
Avukat yardımı alma hakkı
Susma hakkı
Delil toplanmasını talep etme hakkı
Savunma hakkı
Kişinin maddi durumu yoksa, baro tarafından ücretsiz avukat atanması gerektiği de hatırlatıldı.
Tutuklamaya İtiraz Nasıl Yapılır?
Tutuklama kararına karşı öğrenildiği tarihten itibaren iki hafta içinde itiraz edilebilir.
Soruşturma aşamasında yapılan itirazlar Asliye Ceza Mahkemesi hâkimi tarafından, kovuşturma aşamasında yapılan itirazlar ise Ağır Ceza Mahkemesi tarafından incelenir.
Tutukluluk Süresi Ne Kadar?
Siyahtoprak, tutukluluk süresinin suçun niteliğine göre değiştiğini belirtti:
Asliye Ceza Mahkemesi’nde: En fazla 1 yıl, zorunlu hâllerde 6 ay uzatma (toplam 1,5 yıl)
Ağır Ceza Mahkemesi’nde: En fazla 2 yıl, zorunlu hâllerde 3 yıl uzatma (toplam 5 yıl)
Terör suçlarında: En fazla 7 yıl
Çocuk sanıklar için bu süreler daha kısa uygulanır.
Tutukluluğun Gözden Geçirilmesi
Soruşturma aşamasında en geç 30 günde bir, tutukluluğun devam edip etmeyeceğine yeniden karar verilir.
Siyahtoprak, tutukluluk incelemelerinin duruşmalı olarak yapılmasının, savunma hakkı açısından daha uygun olacağını savundu.
Tutuklama Kararı Verilemeyecek Haller
Sadece adli para cezası öngörülen suçlarda,
Üst sınırı 2 yıldan az hapis cezası olan suçlarda,
İşin önemi ve beklenen ceza ile orantısızlık bulunuyorsa tutuklama kararı verilemez.
Tutuklama Kararının Gerekçesi
Her tutuklama kararında şu unsurlar somut olarak belirtilmelidir:
Kuvvetli suç şüphesi,
Tutuklama nedenleri,
Tedbirin ölçülülüğü,
Adli kontrolün neden yetersiz kaldığı.
Soyut ifadelerle verilen tutuklama kararları hukuka aykırıdır.
Yargı Kararlarından Örnekler
Avukat Siyahtoprak, hem Anayasa Mahkemesi (AYM) hem de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına dikkat çekti.
AİHM’in Tüm/Türkiye (2008) kararında, 6 yıl 5 ay süren tutukluluğun “makul süre”yi aştığına hükmedildiğini hatırlattı.
Siyahtoprak, “Tutuklama bir cezalandırma aracı değil, adil yargılamayı güvence altına alan bir tedbirdir. Uzun tutukluluk süreleri hem insan haklarına hem de hukuk devleti ilkesine zarar verir.” ifadelerini kullandı.
Siirtli Avukat Doğan Siyahtoprak’ın değerlendirmesine göre, tutuklama tedbiri ancak zorunlu hallerde, ölçülü biçimde ve geçici olarak uygulanmalıdır.
Aksi durumda, hem Anayasa’nın kişi özgürlüğü güvenceleri hem de uluslararası insan hakları normları ihlal edilmiş olur.
Bakmadan Geçme

