- Haberler
- Siirt Haber
- Siirt Baykan'da HES-1 barajı tepkisi büyüyor: ''Baraja değil, adaletsizliğe karşıyız''
Siirt Baykan'da HES-1 barajı tepkisi büyüyor: ''Baraja değil, adaletsizliğe karşıyız''
Baykan ilçesine bağlı Obalı köyü Akdiken mezrasında HES-1 Barajı kapsamında yapılan kamulaştırmalara köylüler sert tepki gösterdi. Şantiye alanında toplanan köylüler ve muhtarlar, tapulu arazilerinin gerçek değerinin çok altında kamulaştırıldığını belirterek haklarının verilmesini istedi.
Siirt’in Baykan ilçesinde, Çaykaya köyü yakınlarında yapımı devam eden HES-1 Barajı projesi, bölgede yaşayan köylüleri ayağa kaldırdı. Obalı köyü Akdiken mezrası başta olmak üzere Yeşilçevre, Gündoğdu, Çaykaya ve Engin köylerinden yaklaşık 50 vatandaş, baraj şantiyesinde bir araya gelerek yaşadıkları mağduriyetleri dile getirdi.
Köylüler adına basın açıklamasını yapan Mehmet Gültekin, baraj yapımına karşı olmadıklarını vurgulayarak, “Biz kavga için değil, adaletsizliğe karşı sesimizi duyurmak için buradayız. Devletin yatırım yapmasına, ülkenin enerji ihtiyacının karşılanmasına karşı değiliz. Ancak kalkınma adı altında tapulu mülklerimizin yok pahasına elimizden alınmasına da sessiz kalmayacağız” dedi.
“Aynı nitelikteki araziye neden farklı bedel?”
Açıklamada, Akdiken mezrasında baraj suları altında kalan tarım arazileri, bahçeler ve sulu alanlar için belirlenen kamulaştırma bedellerinin piyasa değerlerinin çok altında olduğu savunuldu. Gültekin, Batman’daki baraj projelerinde tapulu arazilerin dönümünün 400-500 bin TL bandında değerlendirildiğini hatırlatarak, “Aynı verimlilikte, aynı tapu güvencesine sahip araziler neden burada 80-100 bin TL gibi rakamlarla değerlendiriliyor? Bunun adı nedir?” diye sordu.
Köylüler, teklif edilen bedellerle ne yeni bir tarla alınabildiğini ne de üretime devam edilebildiğini belirterek, yapılan kamulaştırmanın açık bir mağduriyet yarattığını ifade etti.
Mezarlık ve tarım alanları tehlike altında
Açıklamada yalnızca tarım arazilerinin değil, Akdiken mezrasındaki yaklaşık 500 yıllık mezarlığın da baraj nedeniyle tehdit altında olduğu dile getirildi. Mezarlığın bir bölümünün sular altında kaldığı, kalan kısmının ise heyelan riski taşıdığı belirtilirken, bu durumun “sadece bir toprak değil, vicdan ve kültür meselesi” olduğu vurgulandı.
Baraj projesinin Yeşilçevre ve çevre köylerdeki tarım alanlarına da ciddi zarar verdiği ifade edilirken, üretim yapan vatandaşların geçim kaynaklarını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu kaydedildi.
“Ulaşım kesilirse köyler yok olur”
Köylülerin en önemli taleplerinden biri de ulaşım oldu. Baraj nedeniyle bazı köy yollarının sular altında kalacağına dikkat çeken vatandaşlar, kalıcı bir köprü yapılmasını istedi. “Yol olmadan hayat olmaz” diyen köylüler, ulaşımın kesilmesi halinde hastaların hastaneye ulaşamayacağını, çiftçinin ürününü pazara taşıyamayacağını ve köylerin zamanla yalnızlaşıp yok olacağını dile getirdi.
“Hak arayışından vazgeçmeyeceğiz”
Defalarca dilekçe vermelerine rağmen taleplerinin karşılık bulmadığını söyleyen köylüler, kamulaştırma bedelleri adil şekilde yeniden belirlenene, mezarlık ve tarım alanları için önlem alınana ve ulaşım sorunu çözülene kadar hak arayışlarını sürdüreceklerini açıkladı.
Açıklamada, “Bu bir tehdit değil, hak arayışıdır. Devlete düşman değiliz. Devlet vatandaşını mağdur etmez, korur. Öfkemiz devlete değil; adaletsizliğe, duyarsızlığa ve çifte standardadır” ifadeleri kullanıldı.
Köylüler, Batman’daki uygulamaların emsal alınmasını, Akdiken mezrası ve çevre köylerde yaşanan mağduriyetlerin acilen giderilmesini ve bölge için gerekli ulaşım projelerinin hayata geçirilmesini talep etti.
Bakmadan Geçme
