Şehir, Medeniyet ve İnsan Üzerine
Valiliğin sosyal medya hesabından paylaşılan 'Kentlerin Yeniden Şekillendirilmesi Çalıştayı'nı memnuniyetle takip ettik. Siirt'in geleceğine dair böyle kapsamlı bir programın düzenlenmesi, şehrin nasıl bir form kazanacağına ilişkin fikir alışverişlerinin gündeme gelmesi açısından kıymetlidir. Ancak çalıştayın başlığında kullanılan 'kent' kelimesinin, bizim medeniyet dünyamızdaki 'şehir' kavramının yerine tercih edilmesi dikkat çekicidir.
“Kent”, çoğu zaman mekanik, planlamacı ve soğuk bir yerleşim modelini çağrıştırırken; “şehir”, kadim kültürümüzde medeniyetin taşıyıcı kolonudur. İnsanla, kültürle, değerle yoğrulmuş bir mekânı ifade eder.
Şehir ile İnsan Arasındaki Kadim Bağ
Hacı Bektaş Velî’nin mısralarında da vurgulandığı gibi, şehirle insan arasında güçlü bir bağ vardır:
“Şehir insanı inşa eder; insan da şehri inşa eder.”
Bu bakış, medeniyetimizin özünü oluşturur. Bir medeniyeti yaşatan ve ona karakter veren insandır. İnsan nasıl bir ruha sahipse, şehir de o ruha göre şekillenir. Mimar Sinan’ın bıraktığı izler, yalnızca bir mimarın değil; büyük bir kültürün, bir dünya görüşünün eseridir.
Mehmet Akif’in o meşhur dizeleri de bunu pekiştirir:
“Yeniden yapmak istersen bir Sinan lazım, yeniden bir de Süleyman…”
Bu söz, şehir ve medeniyetin insanla yeniden inşa edilebileceğini en yalın hâliyle anlatır.
“Şehri dışardan gelenler imar eder” mi?
Son zamanlarda sıkça dile getirilen bir söz var:
“Şehri dışardan gelenler imar eder.”
Bu sözün dayandığı anlam tartışmaya açıktır. Zira bir şehrin gelişmesine dışardan gelenlerin katkı sunması başka; bir şehrin kaderinin tamamen şehir dışından belirlenmesi başka bir şeydir.
Nitekim çalıştayın katılımcı listesine baktığımızda muhtarlar hariç vali, rektör ve üst düzey yöneticilerin birçoğunun Siirt dışından gelmiş olması, yerel hafızanın süreçte ne kadar temsil edildiği sorusunu akla getiriyor. Devlet görevlerinde memleket kavramının bağlayıcı olmadığını biliyoruz. Ancak şehir inşası; sosyolojik hafızayı, kültürel kodları, gelenekleri ve insan dokusunu bilmeden yapılabilecek bir iş değildir.
Evet, dışardan gelenler şehre katkı sunar;
ama şehri yaşatan her zaman o şehrin insanıdır.
Asfalt Plenti Yatırımı: Teşekkür ve Soru İşareti
İl Özel İdaresi’nin 559 milyon liralık asfalt plenti yatırımını takdir etmek gerekir. Şehre değer katacak böylesi bir tesisin kurulması önemlidir. Yetkililerin açıklamasına göre 115 kilometrelik yol yapılmış ve 330 milyon lira tasarruf sağlanmıştır.
Ancak basit bir hesap şunu gösteriyor:
Bir kilometre yol yaklaşık 2 milyon 869 bin liraya mı mâl oluyor?
Bu maliyet rasyonel midir?
Türkiye ortalamasıyla kıyaslandığında hangi seviyededir?
Bu soruların, kamuoyu açısından daha net ve şeffaf biçimde açıklanması gerekmektedir. Böylesine önemli bir yatırımın
Şehir; sadece betonla, asfaltla ve projeyle şekillenmez.
Şehir, ruhla olur.
O ruhun mimarı ise insandır.
Siirt’in geleceğini konuşmak elbette çok değerli fakat naçizane önerimiz, kavramları doğru yerleştirmek; yerel hafızayı, kanaat önderlerini ve mahalle dinamiklerini sürece dahil etmek zorundayız.
Çünkü şehir, dışardan gelenlerin dokunuşuyla biçimlense bile;
onu yaşatacak olan, her zaman o şehrin öz evlatlarıdır.
Bakmadan Geçme