- Haberler
- Siirt Haber
- Ölçü Neye Göre, Kime Göre? — Aristo'dan Siirt'e Bir Ders
Ölçü Neye Göre, Kime Göre? — Aristo'dan Siirt'e Bir Ders
Aristo'nun 'ölçü' dersinden yola çıkan yazı, Siirt'te kişisel çıkarlarla şekillenen tutarsızlıkları ve 'adamcılığın' şehrin en büyük sorunlarından biri haline gelişini ele alıyor.
Rivayet edilir ki Aristo, Atina sokaklarında dolaşırken bir gün taş atölyesine uğrar. Merakı malum; soru sormadan duramaz. Taş kesen ustaya yaklaşır ve sorar:
— “Bu taşı neye göre kesiyorsun?”
Usta sakince cevap verir:
— “Ölçüye göre.”
Aristo, felsefeye yaraşır bir merakla sorularını sürdürür:
— “Peki ölçüyü kim belirliyor? Sen bu ölçüyü nasıl tutuyorsun? Taşı nerenin durumuna göre çıkarıyorsun?”
Usta, bir mezura uzatır:
— “Bana gösterilen yerin ihtiyacına göre ölçümü yaparım. Taşı da ona göre kırar yerleştiririm. Ölçü olmazsa düzen olmaz.”
Aristo bu kez mezurayı işaret eder:
— “Peki bu ölçünün ölçüsü neye göre?”
Usta, kendinden emin bir cümle kurar:
— “Bana gösterildiğinde bilirim. Çünkü ölçü yoksa iş de yok, düzen de yok.”
Bu küçük hikâyeden iki sonuç çıkar:
Biri, ölçünün pratik hayatta işleri kolaylaştırdığı…
Diğeri, Aristo devreye girdiğinde ölçüsüz yaşamanın özgürlük değil, kaos olduğunun anlaşılması…
Bir fotoğraftan bile roman çıkaran insan (9 belediye başkanının)için, Aristo ile taş ustası arasından hikmet çıkarmak elbette normaldir. Ama gelin görün ki Siirt’te yaşanan bazı tablo ve davranışlar, ne Aristo’nun mantığıyla ne de taş ustasının sağduyusuyla açıklanabilecek türden…
⸻
Siirt’te Ölçünün Bittiği Yer
Bazen öyle sahnelere şahit oluyoruz ki insan kendi aklından şüphe eder oluyor.
İmam nikâhlı, iki-üç evlilik yapanların bir anda kadın haklarının yılmaz savunucusu kesilmesi…
İnancı gereği köpeklerden tiksinen, sokakta görünce yol değiştiren birinin bir anda hayvan hakları aktivisti pozlarına bürünmesi…
Ve daha niceleri.
Peki bu tutarsızlıkların kaynağı ne?
Cevap basit: Kendi ölçüsünü kendi belirleyemeyen insanlar.
Ölçüyü kendinden değil, birilerinden alanlar…
Kendi kişiliği yerine, birilerinin gölgesinde “adamcılık” yapanlar.
Yarış atına ganyan oynar gibi, “Acaba kim yükselir, kimden bana fırsat çıkar?” hesabıyla ölçülerini sürekli ayarlayanlar var ya…
Asıl İhanet Nerede Biliyor musunuz?
Siirt’e en büyük zararı onlar veriyor.
Göründükleri gibi olmayan, dün dediğini bugün inkâr eden, mevkî ve ihtimal kokusunu alınca tüm değerlerini rafa kaldıranlar…
Bunların sorunu siyaset değil, kişiliksizlik.
Siyaseti de ölçüyü de kendi çıkarlarına göre eğip bükenler yüzünden, şehirde sosyal otokontrol de kalmıyor, toplumsal ölçü de.
Oysa ölçü dediğimiz şey; duruşun, karakterin, şahsiyetin ta kendisidir.
Başkasından alınmaz, başkasına göre şekillenmez.
Taş ustasının dediği gibi: “Ölçü olmazsa düzen olmaz.”
Siirt’in düzenine kast edenler; adamcılığı ölçü edinenlerdir.
Ve bilin ki: Siirt’e en büyük ihanet, işte tam da budur.
Bakmadan Geçme