• Haberler
  • Sağlık
  • Kırmızı et sağlığa zararlı mı? Faydaları ve riskleri neler?

Kırmızı et sağlığa zararlı mı? Faydaları ve riskleri neler?

Kırmızı etin sağlıklı beslenme düzenindeki rolü, günümüzde hâlâ tartışma konusu. Uzmanlar, kırmızı etin önemli besin değerleri taşıdığını belirtirken, aşırı tüketim durumunda olası sağlık riskleri nedeniyle sınırlı tüketilmesini öneriyor. Peki, kırmızı etin sağlık açısından faydaları ve zararları nelerdir?

Kırmızı et, memelilerin kaslarından elde edilir. Bu grupta sığır, dana, kuzu, koyun, geyik ve keçi eti bulunur. Kümes hayvanları, av kuşları ve sakatat ise kırmızı et kapsamına girmez. 2008–2019 yılları arasında İngiltere’de yapılan bir araştırma, günlük kırmızı et tüketiminin yaklaşık 14 gram azaldığını ve günümüzde 23,7 gram civarına düştüğünü ortaya koydu. Peki neden geleneksel mutfakların vazgeçilmezlerinden biri olan kırmızı et tüketimi azaldı?

Dublin Eczacılık ve Biyomoleküler Bilimler Fakültesi’nde Kardiyovasküler Terapötikler Profesörü ve çeşitli uluslararası sağlık kuruluşlarının bilimsel kurullarında yer alan Alice Stanton, "İnsanlar çevre konusuna duyarlı, ancak hayvan refahına dair kaygıları daha baskın. Ayrıca kırmızı et nispeten daha pahalı bir gıda, bu da tüketimi etkiliyor" diyor. Stanton, bitki bazlı alternatiflerin artmasıyla bazı insanların et tüketiminden uzaklaştığını ve bunu daha sağlıklı bir seçim olarak gördüğünü belirtiyor. Ancak Stanton, kırmızı etin sağlık açısından zararlı olduğu genel algısının tam olarak doğru olmadığını ifade ediyor.

Uzmanlar, kırmızı etin vücut tarafından kolayca emilen vitamin ve mineraller ile sağlığa katkı sağlayan diğer bileşenler açısından zengin olduğunu vurguluyor. Bununla birlikte, fazla miktarda tüketilmesinin sağlık üzerinde olumsuz etkileri olabileceğine dair kanıtlar da bulunuyor. Bu nedenle hükümetler, kırmızı et ve işlenmiş etin günde 70 gramı geçmemesi önerisinde bulunuyor.

Kırmızı etteki besinler ve sağlık faydaları

Protein:
Kırmızı et, 100 gramında yaklaşık 30 gram protein içerir ve bu, yüksek kaliteli bir protein kaynağıdır. İngiliz Beslenme Vakfı beslenme uzmanı Bridget Benelam, "Yüksek kaliteli protein, vücudun üretemediği temel amino asitleri yeterli miktarda sağlar" diyor. Stanton, kırmızı et tüketimi sayesinde vücutta doğru amino asit dengesi sağlandığını ve bu amino asitlerin hem yapısal hem de haberci proteinlerin oluşumunda kullanıldığını belirtiyor. Yapısal proteinler hücrelerin ve dokuların şekillenmesine yardımcı olurken, haberci proteinler hücre ve organlar arasındaki iletişimi sağlar.

Vücudun yüksek kaliteli proteine ihtiyacı özellikle çocukluk ve hamilelik gibi kritik dönemlerde artıyor. Bitkisel kaynaklardan da tüm amino asitleri almak mümkün, ancak dikkatli kombinasyon gerekiyor. İngiltere Diyetisyenler Derneği (BDA), protein açısından zengin gıdalar olarak mercimek, fasulye, nohut, tohumlar, kuruyemişler, tofu ve süt ürünlerini öneriyor.

Demir:
Kırmızı et, kırmızı kan hücrelerinin oluşumu için gerekli olan demirin en zengin kaynaklarından biridir. Stanton, kırmızı etteki demir türü olan heme demirin vücut tarafından 5 kat daha fazla emildiğini vurguluyor. Bitkisel gıdalar heme demir içermez ve bazıları, fitat gibi demir emilimini engelleyen maddeler içerir. Bu nedenle vejetaryen ve veganların aynı miktarda demir tüketseler bile kandaki demir seviyeleri genellikle daha düşüktür. BDA, bitkisel demirin hayvansal protein ve C vitamini ile birlikte tüketilmesini öneriyor.

Ancak fazla heme demir alımı kardiyovasküler hastalık riskini artırabiliyor. Benelam, bunun nedeninin tam olarak bilinmediğini, ancak yüksek seviyelerin oksidatif stres ve iltihaplanmaya yol açabileceğini ve bunun da arterlerin tıkanması riskini artırabileceğini söylüyor.

Çinko:
Kırmızı et ve diğer hayvansal gıdalar, çinko açısından önemli bir kaynaktır ve günlük ihtiyacın yaklaşık %30’unu karşılar. Çinko, yeni hücre ve enzim üretimi, yara iyileşmesi, bağışıklık sistemi ve metabolizma için gereklidir. Bitkisel kaynaklarda bulunan bazı bileşikler çinko emilimini azaltabilir.

B12 vitamini:
B12 vitamini, sinir sistemi, kırmızı kan hücreleri ve DNA üretimi için hayati önemdedir. Sadece hayvansal ürünlerde bulunur. Benelam, kırmızı etin B12 vitamini için en iyi kaynak olduğunu belirtiyor. Vegan beslenenlerde yaklaşık %11 oranında B12 eksikliği görülmektedir. Bu nedenle takviyeli gıdalar veya ek takviyeler önerilmektedir.

Sağlık riskleri:
2015 yılında Dünya Sağlık Örgütü'nün Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (IARC), sınırlı kanıtlara dayanarak kırmızı eti “muhtemelen kanserojen” olarak sınıflandırdı. Bu, özellikle kolorektal kanserle olası bir ilişkiyi işaret ediyor. İşlenmiş etlerde ise kanser riski daha belirgindir ve bu ürünler “kanserojen” olarak sınıflandırılmıştır. İşlenmiş etler, tütsülenmiş, kurutulmuş, tuzlanmış veya katkı maddeleri eklenmiş etleri kapsar; pastırma, sosis, salam ve jambon örnek verilebilir.

Uzmanlar, kırmızı ve işlenmiş eti makul miktarlarda tüketmenin mantıklı olduğunu belirtiyor. Diyette ayrıca bol meyve, sebze, balık, baklagiller, tohumlar ve kuruyemişlere yer verilmesi öneriliyor. Potansiyel sağlık riskleri, nişastalı olmayan sebze ve meyve açısından zengin bir diyetle azaltılabilir.

NHS ve BDA, kırmızı ve işlenmiş et tüketiminin sınırlanmasının nedenlerinden biri olarak, bu etlerin doymuş yağ ve “kötü” kolesterol oranını gösteriyor. Doymuş yağ, kalp hastalığı riskini artırabiliyor. Pigott, beslenme kalitesi ve işleme düzeyinin kardiyovasküler sağlık üzerindeki etkisine dikkat çekerek, kırmızı etin sınırsız tüketilemeyeceğini vurguluyor.

NHS, günde en fazla 70 gram kırmızı ve işlenmiş et tüketilmesini öneriyor. Daha küçük porsiyonlar tercih ederek veya kırmızı eti daha seyrek tüketerek bu sınırlamaya uyulabilir.

Bakmadan Geçme