ILISU BARAJI NE ZAMAN DEVREYE GİRECEK!

Bir ara merak saldım, aile şeceremizi araştırdım.Ulaştığım son adres, HASANKEYF OLDU.

Bir ara merak saldım, aile şeceremizi araştırdım. Ulaştığım son adres,

HASANKEYF OLDU.

Dedemin dedesi olan zat HASANYF’TE ikamet eden ve

“ALİ

TOPÇU”

namıyla bilinen bir zatmış. Kendisine

“ALİ TOPÇU”

denilmesinin sebebi, asker olduğu dönemde meydana gelen bir Osmanlı-Rus Savaşında

“TOPÇU”

olarak görev yapmasıymış. İşte, atamız olan bu Ali Topçu’nun dört çocuğu varmış. Bunlardan biri Dedemin babası olan

ÇETO,

biri, soyadları bizim gibi

“ARITÜRK”

olan, Valilik Emekli Basın Müdürü Necat Arıtürk’ün Babasının Dedesi

ŞEVVAL,

biri de, Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesinde Öğretim Görevlisi Mucir Altuncu’nun yine Babasının Dedesi

YUSUF’muş.

Dördüncü kardeşlerinin adını bilmiyorum. Çünkü o Siirt’te kısa bir süre kaldıktan sonra Adana’ya gitmiş ve orada yerleşmiş. Bu anlattıklarım, tahmini 200 yıl öncesine ait.

Köken itibarıyla

HASANKYEFLİ

olmama rağmen, doğrusunu isterseniz,

“ILISU BARAJININ”

yapılmasını her zaman için istedim.

“HASANKEYF, ILISU BARAJININ ALTINDA KALACAK, KOCA

BİR TARİH YOK OLACAK”

deniliyor. “İş evvel yok idi bu rivayet, yeni çıktı!” diye meşhur bir deyim vardır. Evet, ILISU BARAJININ ENGELLENMEK İSTENMESİNİN TEMEL SEBEBİ, aslında gösterildiğinden çok farklıdır. ILISU BARAJI ZAMANINDA GERÇEKLEŞSEYDİ TERÖRÜN YILLARCA KULLANDIĞI TÜM YOLLAR KAPANMIŞ OLACAKTI.  TERÖRİSTLERE BARINAKLIK YAPAN YÜZLERCE MAĞARALAR, YOLLAR, GEÇİTLER BARAJ SULARI ALTINDA KALACAK, dolayısıyla, kaçış ve saklanma yolları tıkanacaktı. İşte, HASANKEYF İÇİN YAPILAN ÇIĞIRTKANLIĞIN ASIL SEBEBİ BUDUR!

ILISU BARAJI SU TUTMAĞA BAŞLADIĞI ZAMAN, Barajın suları altında kalacak köyleri bir bir inceleyin, göreceksiniz ki, bu köylerin çoğu, anarşinin odağı durumundaki köylerdir. ILISU, bundan 25-30 yıl önce yapılsaydı, inanır mısınız belki de anarşi ve terör olayları hiç olmayacaktı, olsa bile, böylesine dal, budak salmayacaktı. Daha baştan itibaren

ILISU BARAJININ

yapımını engellemek isteyenlerin asıl gayeleri belliydi. Belki, çok az kişi, yapılan propagandalara kanarak,

ILISU BARAJININ, HASANKEYF’İ VE DOLAYISIYLA, BİR TARİHİ SULAR ALTINDA BIRAKACAĞI

iddiasındalar. Amma inanın ki, terör önünde çok önemli bir set oluşturacağı için, bu barajın yapımı engellenmek istenmişti.

Siirt,

Mardin

ve

Şırnak

sınırları içerisinde yer alan, "dünyanın en uzun krete ve en büyük ön yüzü beton kaplama alanı"na sahip

Ilısu Barajı bir türlü su tutmaya başlatılmadı.

Dicle Nehri üzerinde 10 yıl önce yapımına başlanan Ilısu Barajı ve HES'in yapımında sona gelindi ama ne zaman tamamlanacağı konusunda kesin bilgi yok.

Yılda yaklaşık 1,5 milyar lira değerinde 4 milyar 120 milyon kilovatsaat enerji üretecek baraj, bu açıdan Atatürk, Karakaya ve Keban'dan sonra Türkiye’nin dördüncü büyük baraj olacak.

2014’ten bu yana ilgililer ve yetkililer

(BU YIL TAMAMLANACAK)

diyorlar ama bir türlü tamamlanmıyor.

Toplamda 11 milyar metreküp su depolayacak barajın gövde hacmi 24 milyon su depolayacak kapasitede. Devreye girdiğinde Türkiye'de üretilen hidroelektrik enerjinin yüzde 5 kısmını sağlayacak.

Baraj ne zaman devreye girecek henüz kesin bir tarih yok ama Ilısu sayesinde bölgemize çok paralar girdi, girmeğe devam ediyor. İstimlak için dağıtılan paralar, dudakları uçuklatacak boyutlarda. İstimlâk paralarını alıp kendilerince değerlendirenler olduğu gibi, rayiç bedeli az bularak itiraz edenler var. İstimlâk bedeli alanlar, bu paraları Bölgenin gelişmesi için harcasalar ve yatırıma dönüştürselerdi, Bölgemizde çok şeyler değişirdi. Ama duyuyoruz ki, istimlâk paralarını alan bölge halkının birçoğu, yatırımlarını Batı illerine yönlendirmektedirler. Yani, onlar da Devlet gibi davranıyorlar. Devlet nasıl yatırımlarını Batı bölgelerine yapıyorsa, Bölgemiz insanı da, aldığı istimlâk paralarını Batı Bölgelerinde değerlendirmekte.  O zaman, Bölgemize yatırım yapmıyor diye Devlete sitem etmeyelim!

Biz yine de yetkililerden soruyor ve cevap bekliyoruz.

ILISU BARAJI NE ZAMAN DEVREYE GİRECEK!

ŞOFÖR MAHALLİNE KİM BİNECEK?

Öyle anlatılır ki, geçmiş yıllarda Şehrimizde Battaniyeciler bir kooperatif kurmuşlar ve kooperatif sayesinde bir SKODA kamyon almışlar.

O zamanlar, Şehrimizde su olmadığı için, haftanın belli günlerinde Battaniyeciler KEŞ (TİFTİK) yıkama işi için KEZER veya BAŞUR Çaylarına giderlermiş. SKOTA kamyonun şoför mahalline, şoförle birlikte sadece 3 kişi binebiliyormuş. Bu yüzden, tiftik yıkama işi için Kezer veya Başur’a gitmek hep sorun olurmuş. Çünkü, kooperatifin bütün ortakları

“ŞOFÖR MAHALLİNE BİZ BİNECEĞİZ”

derlermiş.

Yine iddialar odur ki, Battaniyeciler Kooperatifinin kapanmasının önemli etkenlerinden biri, bu şoför mahalline binmek sorunundan kaynaklanıyormuş. Nitekim, daha sonra kurulan

“SİİRT GÜÇ BİRLİĞİ”NİN

kurucuları

“Hiç birimiz, şoför mahalline binmeğe talip değiliz”

derlerken, geçmişte yaşanan bu duruma vurgu yapmışlar. Yani, şoför mahallinde oturmak sorunu yüzünden bile ortaklıkların bozulduğu Şehrimizde bir bakıma, şirketleşmenin zorluklarına dikkatleri çekmişler.

Bakmadan Geçme