- Haberler
- EĞER, ALLAH İÇİN İSE!
EĞER, ALLAH İÇİN İSE!
AKP iktidarı döneminde kadınlarımız başörtüsü takmak işinde adeta yarışıyorlar.Artık başörtülü bakanımız, milletvekilimiz, belediye başkanımız hâkimimiz, savcımız, müdürümüz, memurumuz, hatta polis ve askerimiz bile var… Elbette ve asla kadınlarımızın Baş
AKP iktidarı döneminde kadınlarımız başörtüsü takmak işinde adeta yarışıyorlar. Artık başörtülü bakanımız, milletvekilimiz, belediye başkanımız hâkimimiz, savcımız, müdürümüz, memurumuz, hatta polis ve askerimiz bile var…
Elbette ve asla kadınlarımızın Başörtüsü takmalarına karşı değiliz. Ancak, bir yaygın bir deyimimiz vardır. (EĞER ALLAH İÇİN İSE) deriz ya! Allah için olan her davranış, her hareket elbette güzeldir. Ancak, dünya menfaati için yapılan bir uygulamaysa, madden yarar getirse bile, manen büyük zarar verir.
Hem dikkatlerimizi çeken durumlar var:
*Başörtülü ama dudaklarının ruju 5 metre öteden görünen,
*Başörtüsünün altına dar elbiseler giyinerek göğsünü ve affedersiniz, poposunu ortaya çıkaran,
*Çıktıkları televizyon programlarında erkek muhataplarıyla söyleşirken, kahkahalar atan,
*Başörtüsü takmayan hemcinslerine manevi açıdan üstünlük taslayan,
*Başörtüsünü, dünyevi işleri için simge olarak kullanan,
*Bilindiği ortamlarda başörtüsü takarken, bilinmediği, tanınmadığı ortamlarda dekolteli dolaştıkları söylenen,
*Sosyal medyada, başı açık bayanlara trip atan,
*Türban taktığı için cennetlik olduğunu, başı açıkların cehennemlik olduklarını vehmeden,
*Ve son olarak, modaya uymak için asgari ücreti bile sollayan fiyatlardan türban takıp, caka satan ve YÜCE ALLAH’IN “İnnel mubezzirîne kânû ihvâneş şeyâtîn (şeyâtîni), ve kâneş şeytânu li rabbihî kefûrâ (kefûran)”
Meâlen: (Muhakkak ki israf edenler şeytanların kardeşleri oldular ve Şeytan Rabbine karşı çok nankör oldu) âyeti kerimesiyle tanımladığı bütün türbanlılara karşıyım.
Benim nazarımda geçerli türban rahmetli Rahmetli Annemin taktığı türbandır. Yalnız ALLAH İÇİN sade, ucuz, gösterişsiz…
ANEKDOT
İstanbul’a gezmeye giden Siirtli genç, stres atmak için plaja giderek denize girmiş. Turlarken bir de bakmış ki, Plajda bulunanlar arasında tanıdığı akraba sayılacak bir aile var. Kadınlı, erkekli üzerlerinde mayolarıyla plajda güneşleniyorlar. Tatil yapmak için İstanbul’a geldikleri belli.
Muzip genç, Siirt’te çok mutaassıp geçinen bu tanıdık ailenin yanına giderek:
-Oooo! Siz de burada mıydınız. Denizin keyfini çıkarmaya bakın! diyerek iğneli bir mesaj vermiş.
Ailenin orta yaşlı annesi biraz da mahcup bir tavırla söylenmiş:
-Ayyy, biz plajda Siirtli bir akrabamızla karşılaşabileceğimizi nereden bilebilirdik!
Bakmadan Geçme





