Devlet Bahçeli: 2 yetmez 3 olsun dersek ne yapacaksınız?

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanının 7 yılda bir kez seçilmesi önerisini eleştirdi. Bahçeli, ''Biz 1 dönemi tamamladık, ikincisine hazırlanıyoruz. 2 yetmez 3 olsun dersek ne yapacaksınız?'' dedi.

PAYLAŞ
TAKİP ET Google News ile Takip Et
Artı Siirt Haber - Yahya Kara

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.

Bahçeli, Altılı Masa'nın 6'lı masanın anayasa değişikliği paketini eleştirdi. Muhalefetin, 'Cumhurbaşkanı tek sefer ve 7 yıllığına seçilmeli" önerisine karşı kendi teklifini sundu.

"Cumhur İttifakı milletin ittifakıysa 2 yetmez 3 olsun dersek ne yapacaksınız? Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi 5’er yıllık 3 dönem olsa da yeni yüzyılın 25 yılını tamamen lider ülkeye doğru hızla götürsek. 'Altılı ganyan' duysun, bugün veya yarın, belki başka gün, nerede ne yapıyorlarsa yapsınlar, bunu yapmazsanız tarih ve millet huzurunda nankör ve inkarcı olarak anılacaksınız. Hiçbir zaman da milletimizden geçer not alamayacaksınız. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Türkiye'nin arayıp bulduğu şifadır."

"Canilere ihanetlerinin bedeli mutlaka ödettirilecek"

MHP Genel Başkanı Bahçeli, Beyoğlu İstiklal Caddesi saldırısından hemen sonra bölücü terör örgütüne çok daha şiddetli darbeler vurulduğunu, teröristlere kaçacak ve saklanacak muhit bırakılmadığını söyledi. Şu anda temizlik ve imha harekatının kararlılıkla ve kahramanca devam ettiğini belirten Bahçeli, şunları kaydetti:

"Türkiye 2023 yılında, yani Cumhuriyet'in yüzüncü yıl dönümünde terör belasından Allah'ın izniyle kurtulacak, tek bir terörist dahi yakayı kurtaramayacaktır. Sabır ve tahammülümüz kalmamıştır. Bebek, çocuk ve kadın katillerine, Mehmetlerimizin, polislerimizin ve korucularımızın kanını döken canilere ihanetlerinin bedeli mutlaka ödettirilecektir. Terörle mücadelemiz hakkın, hukukun ve helalin müdafaasıdır. Terörle mücadelemiz asayişin, bekanın, güvenliğin, huzurun ve egemenlik çıkarlarının meşru gerekçesidir."

'Türkiye'nin güney sınırlarının A'dan Z'ye emniyete alınması temel gündem maddelerinden'

MHP lideri Bahçeli, bazı yorumcuların, televizyonlardan Türkiye'nin kara harekatı ve askerlik konusunda görüş bildirdiğini ifade ederek, şöyle konuştu:

"Hep aynı isimler, hep aynı simalar, hep aynı maskaralıklar, hep aynı akıl danelikleri devamlı surette gözümüzün içine sokulmaktadır. Hallerine bakmazlar, Hasan Dağı'na oduna giderler. Türkiye'nin askeri stratejisini küçücük akıllarınca belirlemeye çalışırlar. Aslında potansiyel maksatları terörle mücadeleyi sabote etmek, terör örgütünün muhtemel gelişmelerden haberdar olmasını sağlamaktır. Bunlardan bıktık usandık, bu edepsiz, bilgisiz, cibilliyetsiz ve ciddiyetsiz ekran yüzlerinden gerçekten midemiz bulanmaktadır. Türkiye'nin ne zaman ve hangi şartlarda muhtemel kara harekatı yapacağının yetki ve görevi olmayan kişiler tarafından ulu orta dillendirilmesi güvenlik zaafıdır, buna da muhakkak bir sınır konulmalıdır."

Bölücü terörün kaynağında vurulması, böylelikle güney sınırlarının A'dan Z'ye emniyete alınmasının temel gündem maddelerinden biri olduğunu; dost ve müttefik pozu veren ülkelerin teröristlere canlı kalkan olmasının mücadelelerini sekteye uğratmaması gerektiğini belirten Bahçeli, "Sykes-Picot haritasının paramparça edilme vakti gelmiştir. Dayatılan coğrafyaların sorgulanma vakti gelmiştir. Masa başında cetvelle sınır çizen sömürgeci anlayışın açtığı dipsiz kuyuların kapatılması milli varlığımız ve milli güvenliğimiz adına bir mecburiyet, bir mesuliyettir. Kandil'den Ayn El Arap'a kadar havadan tahrip, karadan da süpürme harekatıyla bölücü terör örgütünün kafası koparılmalıdır" dedi.

"Göbek bağımızı kendimiz kesebilecek yeterlilikteyiz"

Bahçeli, binlerce kilometre uzaktan gelip Türkiye sınırlarının dibine konuşlanan ülkelerin terörle mücadeleye karşı çıkmasının, PKK/YPG'yi korumaya almasının haksızlığın ve hukuksuzluğun tescilinden başka bir şey olmadığını da ifade etti.

İkili anlaşmalara uymayan, terör örgütünün yuvalandığı alanlardan çıkarılacağını söyleyip sonra da bu sözü yiyip yutan ülkelerden duyacakları ve öğrenecekleri bir şey olamayacağına işaret eden Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kurt kendi işini kendi gördüğünden dolayı boynu kalındır. Bu kalınlık dosta güven, düşmana da korkudur. Göbek bağımızı kendimiz kesebilecek yeterlilikteyiz. Yurt içinde ve sınır ötesinde hiçbir terör örgütüne sessiz ve seyirci kalamayız, kalmadık, kalmayacağız. Buradan Türk'e kefen biçmeye hazırlananları bir kez daha uyarıyorum: Türk milleti, kokuşmuş zillet zihniyetinden ibaret değildir. Sakın aldanmayın. Yanlış hesap yapmayın. Bu hatanın bedelini Çanakkale'de ödediniz. Bu yanlışın faturasına Kocatepe'de katlandınız. İş birlikçilerinize bakarak milletimizi çaresiz sanmayın."

"Hayvanlara eziyet büyük bir vebaldir"

Bahçeli, Konya'da hayvan bakımevinde yaşananlara şu sözlerle tepki gösterdi:

"Konya'da bir meczubun hayvanlara yönelik kürek ve sopayla saldırısı hakikaten de isani ve manevi değerlerin ayaklar altına alındığının çok açık resmidir. Hayvanlara sevgi beslemeyen birisinin insan sevgisine haiz olması beklenmemelidir. Her hayvan emanettir, tıpkı her insanın dünyada emanet olduğu gibi. Hayvanlara eziyet büyük bir vebaldir. Allah bütün canlılara merhamet edilmesini buyurmaktadır. Bu itibarla hayvanlara kötü muamele eden kim varsa kınanmalıdır. Aynı şekilde sahipsiz ve başıboş gezen hayvanların da özellikle farklı mahallelerde çocuklarımıza, kadınlarımıza ve savunmasız insanlarımıza saldırıları da sıkı sık gözlemlenmektedir. Bu sorunun önüne geçmek öncelikle yerel yönetimlerin görevidir. "

"Hem insanımız zarar görmesin hem de hayvanlarımız zulme maruz kalmasın"

İnsan hakkına olduğu kadar hayvan haklarına da saygı duyulması gerektiğini belirten Bahçeli şöyle konuştu:

Son zamanlarda yaşanan müessib olaylar yaralanan veya hayatını kaybeden insanlarımızın varlığı elbette hüznümüzü artırmıştır. İnsan canlı dengesinin güvenli bir şekilde kurulması elzemdir. Ne insanımızın hayatından taviz veririz ne de bir hayvana yapılan işkenceye sessiz kalırız. 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ile ile bu kanunda 9 Temmuz 2021 tarihinde yaptığımız değişiklikleri dikkate  alarak uygulamadan doğan eksiklikleri bertaraf etmek hayvan sağlığı ile insan güvenliğini  hassas bir şekilde kurgulamak zorundayız. "Hem insanımız zarar görmesin hem de hayvanlarımız zulme maruz kalmasın" düşüncesindeyiz. İnsan haklarına nasıl hürmek ediyorsak hayvan haklarına da aynı oranda bağlı olmalı, saygı duymalıyız. Zulmün pişmanlığı olamaz. Mazluma kimliği sorulmaz. Acının cinsiyet ve türü de sorgulanamaz. 

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN