• Haberler
  • Genel
  • Cuma hutbesinde dikkat çeken uyarı: İbadet sadece namazdan ibaret değil!

Cuma hutbesinde dikkat çeken uyarı: İbadet sadece namazdan ibaret değil!

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından camilerde okunan 5 Aralık Cuma hutbesinde, insanın yaratılış gayesi, ibadetin bireysel ve toplumsal hayattaki yeri ile gerçek kulluğun nasıl olması gerektiği vurgulandı.

Hutbede, ibadetin yalnızca belirli zamanlara sıkıştırılamayacağı, hayatın tamamına yayılması gerektiği mesajı verildi.

“İnsan başıboş bırakılmadı”

Hutbede, insanın yeryüzüne gelişinin tesadüf olmadığına dikkat çekilerek, her varlığın belli bir amaç doğrultusunda yaratıldığı, insanın ise akıl ve iradesiyle bu düzenin en değerli varlıklarından biri olduğu hatırlatıldı. İnsan hayatının sorumluluk ve imtihan bilinci üzerine kurulu olduğu vurgulandı.

İbadet, sadece ritüel değil bir hayat biçimi

Cuma hutbesinde ibadetin; Allah’ın emir ve yasaklarına samimiyetle uymak, verilen nimetlere şükretmek ve imanı hayata taşımak olduğu ifade edildi. İbadetin, insanı kötülüklerden koruyan bir kalkan, huzur ve mutluluğa ulaştıran bir rehber olduğu belirtildi.

“Namaz kötülükten alıkoymalı”

Namazın insanı hayâsızlıktan, günahlardan ve yanlışlardan uzak tutması gerektiği vurgulanan hutbede, ibadet ettiği halde hâlâ başkalarına zarar veren, kul hakkı gözetmeyen kimselerin kendisini sorgulaması gerektiği hatırlatıldı.

Zekâtın paylaşmayı, merhameti ve yardımlaşmayı öğrettiği; cimrilik, hırs, kibir ve israftan uzaklaşmayanların zekâtın ruhunu kavrayamayacağı ifade edildi. Haccın eşitliği, kardeşliği ve hesap gününü hatırlattığı; orucun ise sabır ve takvayı öğrettiği vurgulandı. Yalan, gıybet ve kul hakkından uzak durmayanların oruçtan geriye yalnızca açlık kaldığı ifade edildi.

“İbadet yalnızca camide yapılmaz”

Hutbede ibadetin yalnızca namaz, oruç ve hacla sınırlı olmadığı belirtilerek; aileye şefkat göstermek, yetimi sevindirmek, helalinden kazanmak, topluma faydalı olmak, üretmek ve insanlara zarar veren bir engeli yoldan kaldırmanın bile ibadet olduğu vurgulandı.

“İbadetsiz bir Müslüman hayatı düşünülemez”

Müslüman için ibadetsiz bir hayatın mümkün olmadığı ifade edilen hutbede, Allah’ın rızasını kazanmanın en büyük kazanç olduğu hatırlatıldı. Az da olsa sürekli yapılan amellerin Allah katında en sevimli amel olduğu vurgulanarak, ibadetlerin ömür boyu sürdürülmesi gerektiğine dikkat çekildi.

Ayrıca çocuklara küçük yaşta ibadet bilinci ve güzel ahlak kazandırmanın, anne babaların bırakabileceği en büyük miras olduğu ifade edildi.

İşte hutbenin tam metni;
"İNSAN, HUZURU İBADETLE ELDE EDER
Muhterem Müslümanlar!
Kainatta her varlık belli bir amaca yönelik
yaratılmıştır. Varlıklar içerisinde akıl ve iradesiyle
seçkin bir yere sahip olan insan da yüce bir gaye
için dünyaya gönderilmiştir. Cenâb-ı Hak, bu
hususu, “İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını
mı zanneder?” 1 ayet-i kerimesiyle bizlere haber
vermiştir.
Aziz Müminler!
İbadet, samimi bir niyetle İslâm’ın emir ve
yasaklarını gözetmektir. Yüce Rabbimizin verdiği
sayısız nimetlere şükretmektir. İbadet, imanın
hayata yansımış halidir. İnsanı kötülüklerden
koruyan bir kalkan, huzura ve mutluluğa ulaştıran
bir kılavuzdur.
Kıymetli Müslümanlar!
İbadetler sadece kişiye değil, bütün bir
topluma iyilik ve hayır getirir. Evet, namaz kişiyi;
hayâsızlıktan, günahlardan ve yanlışlardan korur.
Bununla birlikte mümin, namaz kıldığı halde
Allah’ın emir ve yasaklarını çiğnemeye; ailesine,
komşusuna ve diğer insanlara eziyet etmeye devam
ediyorsa kıldığı namazları gözden geçirmelidir.
Zekât, insana paylaşmayı, ihtiyaç sahiplerine destek
olmayı, cimrilik ve tembellikten arınmayı hatırlatır.
Müslüman; bencillik, cimrilik, hırs, haset, israf, faiz,
gurur ve kibirden uzaklaşmadığı müddetçe zekâtın
gerçek mahiyetini kavrayamamış demektir. Hac,
insanların Allah katında bir tarağın dişleri gibi denk
olduğunu, tevhit ve vahdeti, marifet ve hikmeti,
mahşeri ve hesabı hatırlatıyorsa amaç hasıl
olmuştur. Oruç, insana takvayı ve sabrı öğretir.
Şayet mümin; yalan söylemeyi, gıybet ve
dedikoduyu, kul ve kamu hakkı yemeyi
sürdürüyorsa hadis-i şerifte işaret edildiği üzere
oruçtan kendisine sadece açlık ve susuzluk
kalmıştır.
2
Değerli Müminler!
İbadetler sadece belli bir zaman ve belli bir
mekanla sınırlı değildir. Aramızda sevgi, saygı,
şefkat ve merhameti yaymamız, iyiliği yeryüzünde
egemen kılmak için gayret göstermemiz de bir
ibadettir. Aile fertlerine karşı sorumluluklarımızı
yerine getirmemiz, onlara şefkat ve merhametle
davranmamız, yetim ve muhtaçları sevindirmemiz
de bir ibadettir. Rızkımızı helalinden kazanıp helal
yollarda harcamamız da bir ibadettir. Çalışmamız ve
üretmemiz; vatanımıza, milletimize ve tüm
insanlara faydalı olmamız da bir ibadettir. Yeri
geldiğinde insanlara eziyet veren küçücük bir engeli
yoldan kaldırmamız dahi ibadettir.
Aziz Kardeşlerim!
Müslüman için ibadetin olmadığı bir hayat
düşünülemez. “Kulluğunuz ve niyazınız olmasa
Allah size ne diye değer versin!”
3 buyuran Yüce
Rabbimize ibadet etmek, O’nun rızasını kazanmak,
sevgisine nail olmak bizler için kazançların en
büyüğüdür. Resûl-i Ekrem (s.a.s)’in “…Allah
katında amellerin en sevimlisi, az da olsa
devamlı olanıdır”4 hadis-i şerifi gereğince ömür
sermayemizi ibadetlerle ve salih amellerle değerli
kılmak, karşılığında da ahiret yurdunu elde etmek
ne kıymetli bir kazançtır. Çocuklarımıza güler yüz
ve tatlı dille ibadet alışkanlığı kazandırmak onlara
bırakabileceğimiz en değerli mirastır.
Hutbemizi Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in şu
duasıyla bitirmek istiyorum: “Allah’ım! Seni
zikretmek, sana şükretmek ve sana güzelce
ibadet etmek için bana yardım et!”
5 "

Artı Siirt Haber Ajansı

Bakmadan Geçme