Rojin Kabaiş Dosyasında Kritik Gelişme: ATK Raporu Dosyaya Girdi! Göğüs ve Vajina İç Bölgesinde İki Erkek DNA'sı Tespit Edildi

Raporda, genç kadının sternum (göğüs) bölgesi ile vajinanın iç bölgesinde iki ayrı erkeğe ait DNA tespit edildiği belirtildi.

Diyarbakır ve Van barolarının avukatlarının katılımıyla Diyarbakır Barosu'nda düzenlenen ortak basın toplantısında açıklama yapan avukatlar, ATK Biyolojik İhtisas Dairesi Merkezi tarafından hazırlanan raporun 10 Ekim'de soruşturma dosyasına eklendiğini duyurdu. Avukatlar, raporun içeriğine göre birinci DNA örneğinin göğüs bölgesinde, ikinci DNA örneğinin ise vajinanın iç bölgesinde saptandığını kaydetti.

Van Barosu Kadın Hakları Merkezi'nden Avukat Zeynep Demir, dosyada başından beri oluşturulmaya çalışılan 'intihar algısına' dikkat çekerek, ATK raporunun yayımlanmasının ardından dosyada artık cinsel saldırı ihtimalinin de gündeme geldiğini ifade etti. Demir, ATK'nın raporu uzun süre dosyada bekletmesini ve veriyi gizlemesini eleştirerek, Diyarbakır ve Van barolarınca İstanbul Adli Tıp Kurumu hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu bildirdi.

Dosyanın avukatlarından eski Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren ise raporun dosyaya ilk olarak 6 Kasım tarihinde geldiğini, ancak raporda örneklerin hangi beden bölgelerinden alındığı bilgisinin yer almadığını söyledi. Eren, İstanbul Biyoloji İhtisas Kurulu raporunda iki farklı erkeğe ait DNA'dan bahsedildiğini, ancak örneklerin hangi numaralı sürüntü örneklerinden alındığına dair netlik bulunmadığını belirtti. Bu eksikliğin soruşturmayı sürüncemede bıraktığını savunan Eren, İstanbul Adli Tıp Kurumu'na yazılı taleplerine yanıt alınamadığını, bu nedenle kurum hakkında suç duyurusunda bulunduklarını anlattı.

Açıklamada ayrıca, başta Van Adli Tıp ve İstanbul Adli Tıp'a gönderilen yaklaşık 100'ün üzerinde numunenin incelendiği, bazı raporların Van ATK'ye bazılarının ise İstanbul ATK'ye iletildiği hatırlatıldı. İstanbul Adli Tıp Kurumu'nun bazı raporlarında örneklerin kaynağına ilişkin belirleme yapılmaması, avukatların itirazlarına konu oldu. Avukatlar, bu eksiklikler giderilmeden hazırlanan raporların soruşturmayı yanıltabileceğini vurguladı.

ATK raporunun kamuoyuna yansımasının ardından konuşan Rojin'in babası Nizamettin Kabaiş, savcılıktan gelen bilgilere göre 'iki kişiden şüphelenildiğini' aktarıldığını, bu gelişmenin ailenin umudunu artırdığını söyledi. Baba Kabaiş, 'İnşallah failler bulunur, en ağır cezayı çekerler' ifadelerini kullandı.

Rojin Kabaiş olayı: Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü birinci sınıf öğrencisi Kabaiş, 27 Eylül akşamı yurttan çıktı; ertesi gün ailesinin ve arkadaşlarının haber vermesi üzerine 28 Eylül'de polis ve arama kurtarma ekipleri seferber oldu. Van Gölü kıyısında genç kadına ait telefon, kulaklık ve yiyecek bulundu; kapsamlı arama çalışmaları yürütüldü. Aramalar 18 gün sürdü ve 15 Ekim'de Tuşba ilçesi Mollakasım Mahallesi kırsalında bir vatandaş tarafından cansız bedeni bulundu. Cenaze otopsi işlemlerinin ardından ailesine teslim edilip Diyarbakır'da toprağa verildi.

İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderilen bazı numunelerle ilgili önceki incelemede, otopsi raporunun tespit bölümünde ölüm sebebi olarak suda boğulma ifadesi yer almıştı; ancak avukatlar ve aile, ATK raporundaki yeni DNA bulgularının olaya ilişkin soru işaretlerini artırdığını belirtiyor.

Soruşturmaya ikinci bir savcı atanmış, baba, anne ve 3 kız kardeş yeniden SEGBİS üzerinden ifade vermiş; yaklaşık 240 kişinin ifadesi alınarak çok sayıda DNA örneği toplanmıştı. Avukatlar, savcılığa gizlilik kararının kaldırılması yönünde başvuru yaptı ve dosyadaki bütün delillerin şeffaf biçimde paylaşılmasını talep ediyor.

Diyarbakır ve Van baroları, ATK hakkında yürüttükleri inceleme ve suç duyurusu sürecini sürdürürken; soruşturma, DNA örneklerinin kime ait olduğunun tespit edilmesine ve olası cinsel saldırı iddiasının kapsamlı şekilde araştırılmasına odaklanıyor. Aile, dosyanın sonuna kadar takipçisi olacaklarını bildiren avukatlar eşliğinde faillerin bulunmasını bekliyor.