Siirt bunu da kaptırsın! Mardin'in beyaz toprakla mayalanan üzüm pekmezi coğrafi işaret yolunda

Mardin'in Mazıdağı ilçesinde üretilen meşhur mazrone üzüm pekmezi için coğrafi işaret başvurusu yapılırken, Siirt'in yıllardır ürettiği yöresel ürünlerin hâlâ tescil sürecine alınmaması dikkat çekti. Bölge halkı, 'Komşu il Mardin geleneksel ürünlerini markalaştırıyor, Siirt ise sadece izliyor' diyerek yerel yönetimlere çağrıda bulundu.

Mardin'in Mazıdağı ilçesine bağlı kırsal mahallelerde, yöreye özgü mazrone üzümünden üretilen ve beyaz toprakla mayalanarak yapılan meşhur pekmez, hem lezzeti hem de şifa değeriyle dikkat çekiyor. Mazıdağı Kaymakamlığı ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışmalar sonucunda, Mazrone Üzüm Pekmezi için coğrafi işaret başvurusu yapıldığı ve sürecin onay aşamasında olduğu bildirildi.

Ancak bu gelişme, Siirt'te farklı bir tartışmayı da beraberinde getirdi. Komşu il Mardin, yöresel ürünlerini bir bir tescil ettirip ekonomik değere dönüştürürken, Siirt'in onlarca yöresel ürünü hl coğrafi işaret bekliyor. Siirt fıstığı dışında kente özgü pekmez, pestil, bal, otlu peynir, sumak ekşisi ve tandır ekmeği gibi ürünlerin tescil sürecine dair hiçbir adım atılmaması, üreticiler ve vatandaşlar tarafından eleştiriliyor.

Mazıdağı'nda 50 yıldır pekmez kaynatan üretici Faruk Titiz, 'Biz bu işi dedelerimizden öğrendik, geleneksel yöntemleri bozmadan sürdürüyoruz. Coğrafi işaret almak sadece bir belge değil, kültürümüzü korumanın da yolu. Mazıdağı pekmezi artık tescille markalaşacak' dedi.

Titiz'in sözleri, Siirtli üreticiler arasında da yankı buldu. Siirtli çiftçiler, yıllardır benzer ürünler üretmelerine rağmen kentin bu konuda geri kaldığını belirterek şu eleştirilerde bulundu:

'Siirt'te de en az Mazıdağı kadar köklü bir üretim kültürü var. Fakat ne belediyeler ne de ilgili kurumlar geleneksel ürünlerimizi tescillemek için girişimde bulunuyor. Coğrafi işaret sadece bir prestij meselesi değil, aynı zamanda ekonomik kalkınmanın da anahtarı.'

Uzmanlar ise coğrafi işaretin, yöresel üreticilere hem fiyat avantajı hem de pazar güveni sağladığını vurguluyor. Mardin'in bu adımıyla birlikte bölge ekonomisine yeni bir değer kazandıracağı ifade edilirken, Siirt'in de acilen kendi yöresel ürünleri için benzer başvurular yapması gerektiği belirtiliyor.

Bölge halkı, yetkililere çağrıda bulunarak,

'Mardin Mazıdağı pekmezini tescilliyor, Siirt hl seyrediyor. Artık geleneksel ürünlerimizin sahip çıkılmasını istiyoruz,'
mesajını verdi.

''50 yıldır pekmez kaynatıyorum''

Mazıdağı mazrona üzümünün genetiği değiştirilmemiş bir üzüm çeşidi olduğunu belirten üzüm üreticisi Faruk Titiz, 'Bu üzüm, Sümerlerden beri aynı üzüm, biz Mazıdağı mazrone üzüm pekmezini kaynatmayı yüzyıllardır sürdürüyoruz. Ben de rahmetli dedem ve ninemle birlikte çocukluğumdan beri bu işin içerisindeyim. Yani yaklaşık olarak diyebilirim ki 50 yıldır her sene pekmez kaynatıyorum. Mazıdağı pekmezi, mazrona üzümünden elde ediliyor. Mazrone üzümü bağlardan toplandıktan sonra özel çizmeleri giyip ayakla eziyoruz. Daha önce mekanizasyon denendi; makineyle sıkma işlemi denendi ancak üzümün posası da ezildiği için acımtrak bir tat bıraktı ve kalitesini bozdu. Bu yüzden makineden vazgeçtik ve tekrar ayakla ezmeye devam ediyoruz. Üzüm ayakla ezildikten sonra elde edilen şıra, beyaz toprakla mayalanır. Beyaz toprağın özelliği şudur bazik özelliklidir ve Mazıdağı'nda otoyollardan, tarım alanlarından uzak alanlardan elde edilir. Bu da toprağın tarım ilaçlarıyla kirlenmemiş olmasını sağlar. Bu detay oldukça önemlidir. Beyaz toprak, hem köpürerek şıranın içindeki kir ve pası dışarı atar, böylece berrak bir şıra elde edilir. Ayrıca bazik olduğu için meyve asidinin PH'ını düşürür. Böylece boğazı yakan o acı, yakıcı tat çıkmış oluyor. Büyük kazanda bir süre kaynayıp köpürdükten sonra, kirleri attıktan sonra küçük kazanlara alınır. Mazıdağı'ndaki ormanlık alanlardan elde edilen mazi odunu ile saatlerce kaynatılır. Yaklaşık 4–5 saat boyunca, 400 derecede kaynıyor. Kıvamını yakalayınca soğumaya alıyoruz. Burada bahsetmek istediğim bir diğer konu, pekmezin kaynadığı metal kaplardır. Daha önce bakır kaplarda kaynatıyorduk şimdi artık bakır kaplardan vazgeçtik. Çünkü her sene bakır kapların kalaylanması gerekiyor ve artık kalay ustası bulamadığımız için alüminyum kaplara geçtik. Alüminyum kaplar da aynı işi çok güzel yapıyor. Kalay ihtiyacı da olmuyor. Ayrıca bu kapların dış yüzeyleri tamamen çamurla sıvanır. Bunun sebebi, ateşin yakıcı özelliği metal ile doğrudan temas etmemesidir. Böylece metalden pekmeze geçebilecek muhtemel partiküllerin böylece önüne geçilmiş olur. Mazı odununun ateşi harareti çok yüksek olduğu için, direkt metalle temas etmemesi için dış yüzeyin çamurla sıvanması önemlidir. Mardin, Diyarbakır, Viranşehir ve Şanlıurfa çevresinde Mazıdağı pekmezi olduğu sürece başka pekmez satılmaz. Şu anda da Diyarbakır, Mardin ve Şanlıurfa'nın bu taraftaki ilçelerinde 'Mazıdağı mazrona pekmezi' deyin, fiyatı ne olursa olsun kimse fiyatına bakmadan eldeki bütün malı alır. Çok rağbet gören bir üründür. Türkiye'nin çeşitli illerine, otobüslerle, kargolarla gönderdiğimiz müşterilerimiz var. Ürünümüz oldukça yoğun talep görüyor. Bu yılki verim ise kuraklıktan dolayı düşük oldu. Geçen seneki rekoltenin yaklaşık beşte biri kadar. Mart ayının sonunda dolu vurdu, don oldu. Ayrıca geçen senenin sonbaharından bu yana hemen hiç yağmur yağmadı. Bu nedenle rekolte çok düşük oldu. Şu anki pekmezi de damlarımızda kurduğumuz sulama sistemi sayesinde sulama yaparak kurtarabildik. Mazıdağı Kaymakamlığı ve Mazıdağı Tarım ve Orman Müdürlüğü iş birliğiyle coğrafi işaret talebimiz var. Bu talebimizi yetkililere ilettik, gerekli çekimlerimizi ve bilgilendirmelerimizi yaptık. İnşallah coğrafi işaretimizi de alıp Mazıdağı'mıza bir değer kazandırmış olacağız' dedi.

Bakmadan Geçme