İHD Siirt Şubesi: Barış, Adalet, Hakikat ve Demokrasi Talebimizdir

Basın açıklamasında, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin 10 Aralık 1948'de kabul edildiği hatırlatılarak bildirgenin temel kavramının 'insan onuru' olduğu vurgulandı. Açıklamada, insan hakları mücadelesinin en önemli dayanağının barış olduğu ifade edildi.

'Kürt meselesi bir insan hakları ve demokrasi meselesidir'

Açıklamada, Kürt meselesinin özünde bir insan hakları ve demokrasi sorunu olduğu belirtilerek, geçmişte yaşanan ağır hak ihlallerine değinildi. Yargısız infazlar, zorla kaybetmeler, köy boşaltmalar ve işkence gibi ihlallerin toplumda derin yaralar açtığı ifade edildi.

İHD, çatışma dönemine ilişkin hakikatin ortaya çıkarılması ve kalıcı bir yüzleşmenin sağlanmasının barış sürecinin en önemli adımlarından biri olduğunu vurguladı.

'Barış umudumuz yeniden yükseliyor'

Açıklamada, 1 Ekim 2024'te başlayan müzakere sürecinin, barış umutlarını yeniden yeşerttiği belirtilerek, İHD'nin barış sürecine her türlü desteği sunmaya hazır olduğu ifade edildi. Silahların susmasının ardından, barış yasalarının çıkarılması ve hasta ile siyasi mahpusların durumunun yeniden ele alınması çağrısı yapıldı.

Kadın hakları vurgusu: 'Kalıcı barış kadınlarla mümkündür'

İHD'li kadınların insan hakları mücadelesindeki öncü rolüne dikkat çekilen açıklamada, kadına yönelik şiddetin yapısal nedenlerle devam ettiği dile getirildi. İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme ve ILO 190'ın onaylanmamasının hak ihlallerini artırdığı belirtilerek, barış ve insan hakları mücadelesinde kadınların belirleyici aktör olduğunun altı çizildi.

Gazze ve savaş karşıtı duruş

Açıklamada, dünyada artan otoriterleşmeye ve özellikle Gazze'de 2023'ten bu yana yaşanan ağır sivil kayıplara dikkat çekilerek, savaşların temel hak ve özgürlükleri yok ettiği ifade edildi. Barışçıl gösterilere yönelik güvenlik güçlerinin müdahaleleri de eleştirildi.

'Demokrasi yoksa barış yoktur; barış yoksa insan hakları yoktur'

İHD, Türkiye'de muhalefet üzerinde artan baskılara, kayyım uygulamalarına ve siyasi tutukluluklara dikkat çekti. AYM ve AİHM kararlarına rağmen tutukluluğu devam eden isimlerin serbest bırakılması çağrısında bulunuldu.

'Barışı biz getireceğiz'

Açıklamanın sonunda, barışın toplumun tüm kesimlerinin ortak çabasıyla mümkün olacağı vurgulanarak şu mesaj verildi:

'Barışı getirecek olan kadınlar, çocuk hakları savunucuları, işçiler, emekçiler, çevreciler ve eşit, özgür bir yaşam hayali kuran halklarımızdır.
Yaşasın barış! Bijî aşîtî!'