Heyete HDP Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş ve Siirt İl Başkanı Yusuf Batur da katıldı.
Heyet Siirt'in Eruh ilçesi Zorava Çayı yakınlarında jandarma ekipleri tarafından durduruldu. Heyet ile birlikte bölgeyi ziyaret etmek isteyen HDP'lilere jandarma ekipleri tarafından izin verilmezken. Zorava Çayı incelemesine sadece Ekoloji Komisyonu Komisyon Eş Sözcülerim Menekşe Kızıldere , Naci Sönmez, Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş ve Siirt İl başkanı Yusuf Batur'un geçmesine izin verildi.
Heyet tarafından HES yapılmak istenen Zorava Çayını ve o bölgedeki köylüleri ziyaret eden heyet şu açıklamalarda bulundu:
'Heyetimiz alandaki incelemeleri sonucunda şu tespitlerde bulundu; 1.Çay üzerinde bulunan kurulu gücü 21 MW ve elektrik üretimine 0,064 katkısı olan ve tüketimdeki yeri 0,019 olan Baran HES can suyu dahi bırakmadığı belirtilen üretim rakamları komik derecede az olan bir santraldir.
Bölgedeki yaban geyik ve keçi türlerini yerinden ederek biyoçeşitlilik kaybına yol açmıştır. Balık türkerini yok etmiş, sulama kaynağını kesip tarım ve hayvancılık alanlarını betona boğmuştur. Siirt Halkı' nın tek serinleme alanı olan Çayın büyük bir bölümünü yok etmiştir.
Planlaman 2. HES ÇED olumsuz raporuna ve bunun Halk tarafından bildirilmesine rağmen yetkililer HES için seçim ve imza ile onay vererek kanunu çiğnemiştir. Oldu bittiye getirerek işlem yapan yetkililer hakkında derhal soruşturma açılmalı, şirket ile ilişkileri incelenmelidir. HES 'in yapılması halinde bölgenin tek hayat kaynağı olan Çay tamamen yok olacak. Biyoçeşitlilik, tarım ve hayvancılık geridönüştürülemez zararlar verecektir. Yöre HES in yapımına karşıdır. Bu proje derhal iptal edilmeli. Bölge için koruma kararı çıkarılmalıdır.
İklim krizinden ciddi etkilenen Çayın geçtiği bölgede ortalama yaz sıcaklığı Çay ve ağaçlara rağmen 46 Cdir. Su varlığı ve ağaçların olmadığı durumda sonuçlar ölümcül olacaktır. İklim krizi yaşanırken Siirt' in elinden iklim krizine karşı tek korumasını almak bir iklim suçudur.
Yöre halkının su varlığı ile özel ilişkileri vardır. Tarım ve hayvancılığın ötesindeki bu doğa ile uyumlu yaşam ilkesi kutsallığı ihlal edilip yöre halkı doğasından, tarihinden ve kültüründen koparılmaktadır.
Çayı yok edip iklim krizinin etkisini arttırıp kuşaklar arası adaleti çiğneyip; iklim adaleti ihtilafı yaratılarak gelecek kuşakların yaşama hakları ellerinden alınacaktır. Bu sebeplerden ötürü bölgedeki tüm HES planlamaları iptal edilmeli ve tüm su varlıkları korunmalıdır.'